Author Archives: Hüseyin Yanar

Mimarlığın Önündeki Perde: Perde’nin Devrimi Üzerine

Ne şans… Bu örtüyü geçenlerde Hämeentie Caddesi’nde karşı kaldırımda yürürken fark ettim. Aynı sıradaki bizim eve çok yakındı. Sadece 100-150 metre uzaktaydı. Arkası çelik konstrüksiyonlu bu enstalasyonun çeşitli katlarında cepheyi yenileyen işçiler çalışıyordu. Evden çıktıktan sonra her zaman altından geçtiğim, gidip geldiğim kaldırımdan değil de nedense bu defa sokağın diğer tarafından yürümüştüm. Altından geçerken sanki […]

Dünyanın Sonuna Doğru Mimarlık: Kağıttan Kentler

Yaşam elden gidiyordu. Tam bir cinnet haliydi. Ortalık ayağa kalkmıştı. Yapılacak başka hiç bir şey de kalmamıştı. Dünya o ana kilitlendi. Herkes televizyonları, cep telefonları başında bu günü bekliyordu. Birleşmiş Milletler özel ve çok acil bir oturumda toplandı. Karar açıklanacaktı. Üye ülkelerle, bilim insanlarıyla, uzmanlarla yıllarca yapılan çalışmaların sonuçları onaylanacaktı. Nefesler tutuldu, kameraların önünde genel […]

Yüzyılın Özgürlük Hediyesi Oodi: Mimarlıktan Daha da Fazlası

Finlilerin ata sporlarından biri yön bulma yani “Suunnistus” dedikleri spordur. Oyun gibidir ama aslında çok ciddi ve zor bir iştir. İnişli çıkışlı ormanların derinliklerinde yapılır. Her sporcunun eline detaylı, üzerinde topağrafyanın okunduğu birer harita verilir. Sürprizlerle dolu ormanda, ağaçları saran doğada, yarışmanın yapıldığı yerin özel köşelerine küçük bayraklı noktalar konulur. Ama bunlar özellikle gizli yerlerdedir. […]

Yaşasın Zamanı Olmayan Mekanlar: Helsinki’deki Yeraltı Kilisesi Üzerine

Eğer bir gün gelirseniz burada, merkezdeki Kamppi’ye yakın, Parlamentonun arkasında bir yerlerde bir Yeraltı Kilisesi vardır. Onu mutlaka görün. Eğer çok zamanınız var ise o zaman Yeraltı Kilisesi’ni son güne bırakın, her şeye bir cila çekmeniz için.

Benim Kapadokyam: Calvino ve Ötekiler Üzerine

Bir Türk filmi gibiydi. Uzun uzun bakıştılar. Kız ileri doğru yürüdü. Diğer genç arkada, olduğu yerde kaldı. Elleri montunun cebinde kıza hayran hayran bakıyordu. Kız hiç elinden ayırmadığı cep telefonu ile kendi “Selfie”sini çekmeye başladı. Esas çocuğu şimdi pek umursamıyordu ama çıplak kayalar üzerindeki görüntüyü aslında o da dengeliyordu. Bayanın giysisi çocuğunki gibi koyuydu. Çevre […]

Rüzgarları ve Bulutları Yazmak*

Her bulutun bir hali vardır. Tepemizde oradan oraya sürüklenen konturları, olmayan, gökyüzü denilen tuvalin üzerinde, fırça darbelerinin her birinde faklı yolculuklara çıktığı tablolarında olduğu gibi, Monet’nin, Van Gogh’un, Seurat’ın ya da Cezanne’in duygularının özel vuruşlarına yansıması gibi, insanların farklı farklı anlarının yüzlerine vurmaları gibi, onun hallerine yansımaları, insanların farklı farklı anları gibi, belki de usta […]

“Gangnam Style” Mimarlık

Rekorları altüst eden, “Gangnam Style” fırtınasının sonuna yetişmiştim. Kore’de her köşebaşındaki reklamlarda, televizyonlarda hala hep o vardı. Bütün ilahları açık ara gerisinde bırakıp YouTube’da iki milyar izleyiciye ulaşan Psy’nün imajı her yerdeydi.

Sıradan Olma Hali, Yaşam ve Mimarlık

“Aytanga Dener’in Anısına” Bir dal parçasının ne önemi var ki… Sıradan bir dal parçası işte… Kimbilir belki de hiç değil, eğer ona dal olarak bakmaz, arkasında bir şeyler keşfedersek… Tabii dalına bağlı, onun hikayesini anlamaya, yaratmaya, hayal etmeye bağlı. Dal da belki dal değil, onun arkasında gördüğümüz. Kimbilir aynen mimarlık gibi, her birimizin bir köşesinden […]

Akademi ve İstanbul’un Masumiyeti: Var Olma ve Yok Olmalar Arasında

Kuzeyde bu yıl yeni bir hazırlık sınıfına başladım. Etrafımızı çeviren doğa stüdyosunun kapısından sanki usulca içeri girdim, gözüme ilk ilişen masaya oturdum. Olanı biteni daha dikkatle ve daha yakından gözlemeye hazırdım.