“Sosyal ağlar ile üretim ağları arasında mutual bir ilişki kurmak”

Fernando de Mello Franco; Rotterdam Mimarlık Bienali kapsamında yürütülen Atelier Sao Paulo'yu anlatıyor.

Dünyanın her yerinde hızlı kentleşme büyük sosyal, ekonomik ve ekolojik zorlukları da beraberinde getiriyor bu nedenle de kentleri başka bir yöntemle planlamanın gerektiği fikri neredeyse hepimiz tarafından kabul görüyor.

Buradan hareketle Rotterdam Mimarlık Bienali (IABR) tarafından üzerinde çalışılan “Şehir Yapmak”, şehri bir potansiyel olarak ele alan bir manifesto. Bu manifesto yenilikçi ve sürekli gelişen farkındalıkları ile tasarımcıların yanı sıra yöneticiler, plancılar, geliştiriciler ve yaşayanlar tarafından üretilen farklı kentsel senaryoları bir araya getiriyor. Bu grupların kentin geleceğini şekillendirmesini amaçlıyor.

Bu tema altında İstanbul ile birlikte 5.IABR’nin çalışma alanlarından biri olan Sao Paulo, 20 milyonu aşan nüfusa sahip ve Brezilya’nın hızla büyüyen ekonomisinin motoru rolünü üstleniyor. Bunun sonucu olarak şehir bir dönüşüm süreci ile yüz yüze. Üretim odaklı gelişen altyapı bu günlerde yeni bir soru ile karşı karşıya: “Yaşayanları için bir şehir yapmak hangi araçlar ile mümkün olabilir?” Bu soru aslında Sao Paulo’nun ekonomik dönüşümünün de kilit noktasında yer alıyor.

Soruya yanıt arayan kent yönetiminin sosyal konut departmanından (SEHAB) Elisabete França ve MMBB Arquitetos’dan Fernando de Mello Franco bir süre evvel bienal ekibi ile bir araya geldi ve kentin yaşadığı bu ekonomik değişiminden en çok etkilenen bölgesi ile ilgili çalışmaya başladı.

De Mello ve ekibinin çalışması Sao Paulo’nun tarihsel olarak sanayi üretimi odaklı gelişen şehrin kuzeyinde, Cabuçu de Cima bölgesine odaklanıyor. Alan, yasadışı yerleşim, su yönetimi programları, ekolojik alanların ve yağmur ormanlarının tahribatı gibi bir çok kentsel problemden örnekler sunuyor. Bienalin Sao Paulo ayağının küratörü De Mello’ya araştırmanın hedefleri ve geldiği nokta ile ilgili sorularımızı yöneltiyoruz.

Müge Yorgancı: Önceki bienalde çalışmalarınız olmuştu, bu kez Bianelde küratörlük görevini üstleniyorsunuz.
Fernando de Mello Franco:
 Bienal ekibi ile 4. bienale hazırlanırken planlamaya başladığımız bir çalışmayı gerçekleştiriyoruz. Açık Şehir temalı 4. Rotterdam Mimarlık Bienali’nde bazı araştırmalar yapmıştık. Bu kez ise tema “Şehir Yapmak” ve Sao Paulo test alanlarından biri.

MY: Bize bienal için yaptığınız çalışmadan ve tema ile nasıl ilişkilendiğinden bahseder misiniz ?
FMF:
Bienal için seçilen üç şehir: Rotterdam, İstanbul ve Sao Paulo. Bu üç şehir birbirinden çok farklı, aynı zaman diliminde birbirinden çok uzak özellikler taşıyorlar. Sao Paulo, Rotterdam ve İstanbul’dan çok farklı bir şehir. İstanbul bildiğim kadarı ile temel olarak göç ile büyüyor. Sao Paulo ise uzun yıllar önce göç alma sürecini tamamladı. Küçülen bir şehir olduğunu söyleyemeyiz ama nüfusun artış hızı giderek düşüyor ve 2005 yılından bu yana da metropoliten alanın nüfusu azalıyor. Şimdi biz Hollanda hastalığı diyebileceğimiz süreci diğer ülkelerden çok sonra yaşıyoruz. Sanayisizleşmeden bahsediyorum. Sanayi alanları kırsal alanlara doğru yer değiştiriyor.

Metropoliten alanın nüfusu 20 milyon ve toplam nüfusun sadece 6 milyonu yasal konutlarda yaşıyor. Bu anlamda önemli bir olgu kentsel yayılma, ikincisi ise doğal kaynaklar. Sao Paulo dünyadaki 5 önemli yağmur ormanından birine ev sahipliği yapıyor. Şehir şu anda doğal sınırlarına ulaşmış durumda.

Yakın zamanda Sao Paulo yönetimi şehrin radyokonsantrik gelişimi üzerinde mobiliteyi ve kentin makroformunu önemli ölçüde etkileyebilecek bir yol inşa etmeye karar verdi. 30 milyonu harekete geçiren bu ulaşım altyapısının da gerçekleşeceği Cabuçu de Cima kentin çeperinde 6. gelişim bölgesinde. Aynı zamanda en önemli doğal kaynakların da sınırında yer alan bir vadi tabanının adı ve korunması gereken doğal alanlardaki enformal yerleşmeye konu olmuş bir alan. Dünyanın en büyük kentsel ormanını kapsayan Serra de Cantareira coğrafyasının da bir parçası, 1.100 ha’ı kapsayan alan ve nüfusu 220.000 kişi.

Cabuçu bahsettiğimiz kentsel yayılma ve doğal kaynaklar arasındaki çatışmanın en iyi örneklendiği alanlardan biri. Bu nedenle proje alanı olarak belirlendi. Bir yandan doğa – kentleşme ilişkisinde hangisinin kazanan taraf olacağını düşündürüyor ki bu yanlış bir soru. Diğer yandan ise nasıl toplumsal uzlaşının sağlanabileceğini anlatıyor.

Biz bu doğal kaynakların ancak kullanılarak korunabileceğini düşünüyoruz. Doğal kaynakların bulunduğu korunması gereken alanlar dinlenme ve boş zaman aktivitelerine yönelik kullanılarak kent için sanayinin yerine geçecek olan ekonomik fırsatları sunabilir. Çünkü bu alanlar aynı zamanda yerel halk için iş olanakları sunacak şekilde tasarlanabilir. Bilirsiniz ki Rio şehri Brazilya’nın turizm merkezidir, Sao Paulo ise sanayi kenti olarak bilinir. Buna rağmen bir çok doğal kaynağa ve potansiyeline sahip. Bunların Sao Paulo için değerlendirilmesi önemli.


Fotoğraf: Emine Merdim (Arkitera Mimarlık Merkezi)

MY: Peki çalışmanın sonuç ürünleri neye odaklandı ?
FMF:
Bu konuda iki temel stratejimiz oldu. İlki sosyal konut ajansı tarafından desteklendi. Amacı ise sivil toplumun desteklenmesi ve yerel halkın organize edilmesiydi. Tepeden aşağı ya da yerelden gelen hareketlerin ayrı ayrı çalışması bizi başarıya götürmüyor bunları birbirine bağlamak ve güçleri birleştirmek önemliydi. Yerel halkın farkındalığının sağlanması ve bir araya getirilmesi alanın geleceği için önemli bir adımdı.

Çalışmanın önemli hedeflerinden bir diğeri sosyal ağlar ile üretim ağları arasında mutual bir ilişki kurmaktı. Bölgenin planlanması ile ilgili atölye çalışmaları ve yarışmalar düzenlendi, bir kısmı da bienale taşındı.

De Mello’nun Sao Paulo yerel küratörlüğünü yürüttüğü Rotterdam Mimarlık Bienali’nin küratörel ekibinde yer alan diğer isimler George Brugmans (IABR Direktörü), Henk Ovink, Joachim Declerck, Elma van Boxel, Kristian Koreman, Marta Moreira en Milton Braga ve Asu Aksoy.

5. Rotterdam Mimarlık Bienali, 19 Nisan – 12 Ağustos tarihleri arasında ziyaret edilebilir. Bienalin bir parçası olan “Making City Sao Paulo” daha sonra Museu da asa Brasileira’da sergilenecek.


Etiketler

Bir yanıt yazın