Selimiye Camii Çevresi Kentsel Tasarım Projesi

2009'da açılan Edirne Belediyesi Selimiye Camii ve Çevresi Ulusal Kentsel Tasarım Proje Yarışması'nda Beril Serbes Mimarlık tarafından önerilen, 1. ödül sahibi olan projenin uygulaması tamamlandı.

Proje, Mimar Sinan’ın ustalık eserinin etrafını saran, onunla birlikte yaşayan, mimari sorumluluğu oldukça yüksek bir projedir. Bunun yanında çoklu bürokratik parametrelerin içinden bir şekilde çıkmış, zor koşullarda uygulanmış bir yarışma projesidir.

Mimari Rapor

Osmanlılar, Edirne’nin var olan kent yerleşimini korumuş ve bu alanı Osmanlı Kent Merkezi olarak yeniden düzenlemiştir. Kentin kamusal belleğinde yer almış önemli noktalar aynen korunmuş, yeni kentsel elemanlar bu odaklarla ilişkilendirilerek düzenlenmiştir. Edirne’de çoklu kültür aktarımıyla kent biçimlenmiş, kültürlerin aktardığı zenginlikle bu biçim kendine anlam bulmuştur.

Sokak, kent kurgusu içinde düzenleyici eksendir ve kentsel eylemlerin gerçekleştiği yaşamsal bir mekandır. Osmanlı sokaklarında ve sokakların açıldığı meydanlarda yakalanan farklı perspektifler mekânsal zenginlik sağlamaktadır. Bu bağlamda Osmanlı’da sokak hem ikinci, hem üçüncü boyutta sürprizli bir mekan kurgusu yaratmaktadır.

Tarihte; dükkanlar, pazarlar, yüksek duvarlı kapanlar, arasındaki dar sokaklardan ve bu dar sokakların açıldığı meydanlardan algılanan Selimiye, daha sonra camilerin önündeki “eski yapıların kaldırılması” politikasıyla ve bazı afetler sonucunda eski algısından kopuk bir biçimde yalnızlaşmıştır. Bu bağlamda, Selimiye’nin etrafından kaldırılmış olan ticaret yapılarının, yarı açık pazar yerlerinin oluşturmuş olduğu mekânsal kurgunun değerli olduğu saptanmıştır.

Selimiye’nin tarihteki algısının yeniden canlandırılması adına, etrafındaki yapıların yeniden ayağa kaldırılması önerilemez. Böyle bir öneri, replika olmaktan ileriye gidemez, sonucu sanal bir yapılanmaya dönüşür. Değerli görülen algı, ancak bu sokakların korunmasıyla ve yeniden yorumlanmasıyla yakalanabilir. Projede, bu tarihi sokakların vurgulanması için etrafındaki topografya pahlı olarak çok yumuşak eğimlerle yükseltilmiştir.

Topografyanın üzerinde ise yine yumuşak eğimlerle Selimiye yönünde algıyı asla kesintiye uğratmayacak şekilde yalın bir peyzaj örüntüsü ve bu örüntünün içinde etkinliklerin yapılacağı, insanların toplanıp vakit geçireceği, çevre donatıları ile zenginleşmiş bir kent mekanı kurgulanmıştır. Sokakların buluşarak oluşturduğu, tarihte de sebil ile sağlanan meydanlaşma, insanların buluşacağı ve etkinliklerin yapılacağı yarı açık mekanları, turistlerin Edirne ve Selimiye ile ilgili enstalasyon ve video görüntülerine ulaşacakları bir sinevizyon odasını, kent kültürüne ait ürünlerin üretilip, sergilenebileceği atölyeleri (1 adet meyve sabunu atölyesi, 1 adet süpürge atölyesi, 1 adet ahşap işleme atölyesi, 1 adet ebru atölyesi, 1 adet heykel atölyesi) barındırır. Saray kenti Edirne’nin tarihten gelen yüksek nitelikli sanatsal yaratım etkinliğinin yansımaları sonucu kentte el sanatları çok gelişmiştir. El sanatları gibi kent kültürünü yansıtan diğer sanatların atölyeleri de tüm proje alanına homojen olarak yayılmıştır.

Projede dış mekan kurgusu mimari elemanların kullanımı ile güçlendirilmektedir. Mimari elemanların biçim ve ölçeğini etkileştiği yapılar ve dış mekanın hiyerarşik dizge içindeki yeri belirlemektedir.

Proje alanında canlandırılması istenen akslar, geçirgen bir tipolojiye sahip olan yapılarla tutulmuştur. Yapılar, kentteki sokakların devamlılığını sağlamak ve onları ana koridora aktarmak için boşluklu olarak tasarlanmıştır. Yapıların malzemesi ahşap ve camdır, nitekim üzerinde kent koridoru boyunca uzanan revaklar da ahşaptır. Bu yapılar geometrilerini etraflarındaki önemli yapıların geometrilerinden alırlar, Osmanlı kent dizgesi mantığındaki gibi, var olana saygı göstererek, onunla birlikte var olma durumu üzerinden tasarlanmışlardır.

Tarihte kullanılan patikaların yönlenmelerinin kent kurgusu içinde doğru olmasından dolayı günümüzde patikalar yok olmuş olsa bile insanlar yine aynı doğrultuda hareket etme eğilimi gösterirler. Örneğin tarihte bedestenin aksı, İki Kapılı Han’ın kapılarını tutup, onun içinden insanları Kervansaray’a aktarırmış. Bugün de İki Kapılı Han’ın olduğu yerde bulunan parkın içinden insanlar aynı doğrultuda hareket etmektedirler. Edirne’ye ait izler tahrip edilmiş olsa bile, o izler varlıklarını sürdürmektedirler. Bu bağlamda Selimiye’nin önünde yeniden canlandırılması gereken izler, insanları kentte ulaşmak istedikleri noktalara atarlar.

Alt kottan peyzaj kotuna ulaşım, tarihi izlerden geçtikten sonra sağlanmıştır, dikey sirkülasyon yoktur. Bunun nedeni insanları bu koridorlardan geçirerek eskiyi hissettirmek, yeniden yaşatmak, kent kurgusunun içinde doğru yönelimleri sağlamaktır.

Edirne Belediyesi önündeki aks da (Mimar Sinan Caddesi) revaklarla ve yine birtakım fonksiyonlarla güçlendirilmiştir. Bu yapılar bu aks üzerinde de geçirgendir ve sokakları tutmaktadır. Pergolalar hem yola hem de arkalarında oluşturdukları avlulara uzanır ve kent yaşantısını destekler. Bu aksın canlanması için Böylece bu önemli aks kent kurgusu içindeki yerini yeniden bulacaktır.

Selimiye’nin kuzeydoğusunda atıl durumdaki Osmanlı mezar taşları sergisi bölümü, projede kent yaşamına kazandırılmıştır. Bu bağlamda bu alan, pergolalarla saçaklaşan ve burayı bir buluşma mekanı haline getirecek birtakım fonksiyonlarla zenginleştirilmiştir. Bu naif yapılaşma, Selimiye’den geri çekilerek önünde saçaklı bir avlu oluşturmaktadır. Osmanlı mezar taşları bu avluda giriş-çıkışı olan döngüsel bir sergi alanı içinde sergilenmektedir. Fonksiyon olarak Edirne’de meşhur olan mezar taşı işçiliği atölyesi, modern heykel atölyesi ve iki adet yeme-içme birimi bulunmaktadır. Böylece Selimiye’nin “arka”sının da artık kent içinde yaşayan mekanlarla zenginleşmesi sağlanmıştır.

Yemiş Kapanı Han’ı arkeolojik kazı alanı düzenlenerek kente kazandırılmıştır. Yemiş Kapanı Hanı’nın iki ana kapısının konumu belirlenmiş, peyzajda bu tarihsel aksın yeniden okunması sağlanmıştır. Yönelimi destekleyen peyzaj elemanları ve aydınlatma ile Yemiş Kapanı Han’ının doluluk-boşluk (yapı-avlu) oranları okunur hale gelmiştir. Peyzaj içinde yürüyen insanları kazı alanına çekerek ve tarihle buluşturarak tarihsel bilgi yeni nesillere aktarılmaktadır.

Osmanlı, Bizans’tan kalan kent dizgesine saygı gösterip, onun varlığından yola çıkarak kente yerleşmiştir. Projenin politikası da tüm bu bozulmuş tarihi dizgenin, günümüze uygun olarak yeniden canlandırılmasıdır.

Edirne Belediyesi Selimiye Camii ve Çevresi Ulusal Kentsel Tasarım Proje Yarışması

Edirne Belediyesi Selimiye Camii ve Çevresi Ulusal Kentsel Tasarım Proje Yarışması Sonuçlandı

Etiketler

Bir yanıt yazın