TürkSMD 15. Mimarlık Ödülleri Sahiplerini Buldu

Türk Serbest Mimarlar Derneği (TürkSMD) tarafından iki yılda bir verilen Mimarlık Ödülleri’nin bu dönem sahipleri belli oldu.

Bien ana sponsorluğunda, Cosentino ve Reynaers Aluminium gold sponsorluğunda, Şişecam silver sponsorluğunda ve Arkitera medya sponsorluğunda 8 Ekim’de Ankara’da düzenlenen ödül töreninde, Büyük Ödül, Basın-Yayın Ödülü, Mimarlığa Katkı Ödülü, Yapı Ödülü ve Jüri Özel Ödülü kategorilerinde 5 dalda ödül sahiplerini buldu.

2021– 2022 Dönemi 15. Ödül Jürisi, Enis Öncüoğlu (jüri başkanı), Kerem Erginoğlu, Orçun Ersan, Tülin Hadi, Metin Kılıç, Özcan Uygur, Kerem Yazgan ve Tülin Çetin’den (yedek üye) oluştu. Ödül sahipleri ise şu şekilde sıralandı:

Büyük Ödül

Nevzat Sayın

Yapı Ödülü

Bangladeş Halk Cumhuriyeti Kançılarya Yerleşkesi, Bütüner Mimarlık
Bilim ve Teknoloji Merkezi, Kıbrıs Uluslararası Üniversitesi, Lefkoşa, SKA Mimarlık
Zonguldak Mağaraları Ziyaretçi Merkezi, Yalın Mimarlık

Mimarlığa Katkı Ödülü

• Kemal Aran
Murat Germen
Aura İstanbul

Basın – Yayın Ödülü

Yasemin Şener
• Bodrum Mimarlık Kitaplığı
Eşik Programı

Jüri Özel Ödülü

Onaranlar Kulübü
• Nilay Örnek

TürkSMD 15. Mimarlık Ödülleri Ödül Açıklamaları

BÜYÜK ÖDÜL

Nevzat Sayın 1954 yılında, Hatay’da doğdu. 1978 yılında, Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Mimarlık Bölümü’nü bitirdi. 1980 yılına kadar sosyal konutlar üzerine bir yüksek lisans çalışması; 1984’e kadar usta-çırak yöntemiyle okul sonrası mimarlık eğitimi; 1986’ya kadar bilgi/görgü artırma gezileri ile ilgilendi. 1986’da farklı ölçek ve konularda mimarlık hizmeti vermek amacıyla katılımcı bir yönetim ve yürütme anlayışına sahip olan Nevzat Sayın Mimarlık Hizmetleri’ni kurdu.

Mimarlık kariyeri boyunca yurtiçinde ve dışında çeşitli sergilere katıldı ve yapıları ile ödüller aldı. 2004’te Düşler Düşünceler İşler, 2015’te Bir Yapı Kitabı, 2019’da son on beş senelik üretimini bir araya getirdiği Düşünceler İşler yayımlandı. NSMH çatısında süren mimarlık çalışmalarının yanı sıra, Türkiye’nin farklı mimarlık okullarındaki eğitim çalışmalarının bir uzantısı olarak İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık Yüksek Lisans Programı kurucu üyesidir. Mimarlık öğrencileri için yaz okulları, seminerler, jüriler, atölye çalışmaları da mimarlık eğitimi ile ilişkisinin önemli parçaları olmaya devam etmekte.

2000 yılında başladığı ve 2006 yılından bu yana Emre Senan Tasarım Vakfı bünyesinde sürdüğü Yahşibey Mimarlık Çalışmaları (on beş günlük yaz okulu) alternatif bir mimarlık eğitimi olarak dikkat çekmektedir. Çalışmalarının önemli bir bölümünü mimarlığa ve sanata dair yazılar, röportajlar, sergiler ve yayınlar oluşturuyor. TRT2’de yayınlanmakta olan MİM adlı mimarlık programını hazırlayıp sunmakta.

Nevzat Sayın, tüm meslek yaşamı boyunca
• Geçmişten ileriye akan zamanda bilginin sürekliliğine verdiği önem,
• Ait olduğu ve kendisini ait hissettiği coğrafyada, bu süreklilik içinde üzerinde çalıştığı her tasarım konusunu yeni bir araştırma haline getirerek, geçmişten gelen bilgiye yaptığı kendi çağına ait, kendine özgü eklemeler,
• Olağanüstü olanı aramadan yarattığı kendine has bir mimarlık,
• Mesleğinin farklı kuşakları ile kurduğu diyalog ve üretimlerine dair taşıdığı merak ile yarattığı yeni düşünme ve paylaşım ortamları ,
• Sadece yapı üretimi ile sınırlı kalmayıp uğraşları arasına kattığı mimarlık eğitimi, basın yayın faaliyetleri, bu sayede mimar adaylarına, ilgi duyanlara mimarlık ve mimara dair süzülüp berraklaşmış bilgiyi aktarması,
• Mimarlığın dışında kalan sanat ve düşünce alanları ile sürekli bir ilişki geliştirerek bu alanlara dair gerçekleştirdiği üretimler nedeniyle

TSMD Büyük Ödülü’ne layık görülmüştür.

YAPI ÖDÜLÜ

Kıbrıs Uluslararası Üniversitesi, Bilim ve Teknoloji Merkezi

Saffet Kaya Bekiroğlu tarafından Lefkoşa’da Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi yerleşkesi içinde Bilim ve Teknoloji Merkezi olarak tasarlanan yapı, dört ana birimin iki çizgisel avlu ve bir atriyum ile bütünleşmesinden oluşuyor. Dik açılı prizmatik alt birimlerin farklı açılarla bir araya getirilerek, iç ve dış mekân perspektiflerini zenginleştirmesi etkileyici nitelikte. Akdeniz iklimi ile barışık bu tasarım, temsiliyetindeki başarısı ile kendini belli ediyor. Oraya, yerine ait olduğu her halinden belli.

Yapı gövdesinin zeminin şemsiyesi olarak kullanıldığı bu yapılar bütünü altında, gizemli yarı açık mekanlar, geçitler barınıyor. Kuzey ve Güney’deki parçalı ve saydam cephe yüzeyleri; Kuzey’de, üst kısımdaki cepheden kayıp zemine yer yer değerek yarı açık geçişleri tanımlıyor. Güney’de ise güneşin açılarına göre yapı gövdesine yaslanıp, güneş enerjisi panellerini oluşturuyor, yapı ile arasındaki boşlukta ise yarı açık korunaklı insan geçişlerine dönüşüyor. Doğu ve Batıda ise yine iklimsel değerlerin şekillendirdiği cephe hareketleri yapı gövdesini adeta havada uçuruyor. Zeminde oluşturulan zengin yarı açık mekanlarla birlikte, kapalı eğitim mekanlarından çatılara ulaştırılan hava bacaları da hava akımı sağlanarak mikro klima yaratıyor.

Beton, çelik ve camın yalın kullanımı ile elde edilen, fiziksel ve mekânsal şekillenmesini içinde bulunduğu iklimden ve yerden alan, mimari ve fiziksel sürdürülebilirliği içeren, kendi yerinde güçlü ve özgün duruşuyla günümüz tasarım anlayışını temsil eden bu yapı, jürimiz tarafından Yapı Ödülü’ne değer bulunmuştur.

Bangladeş Halk Cumhuriyeti Kançılarya Yerleşkesi

Bütüner Mimarlık tarafından tasarlanan yerleşke Çankaya Oran semtinde yeni büyükelçilik yapıları için ayrılan dik yamaçlı bir arazide yer almaktadır. Kançılarya ve Rezidans hizmetlerini barındıran yerleşke en üst sokak kotunda oluşturulan podyum etrafında kümelenen kitlelerden oluşur. Rezidans ve Kançılarya, farklı kotlardan podyuma bağlanarak birlikte veya ayrı ayrı kullanımlara olanak sağlar. Podyuma açılımı olmayan servis, çok amaçlı salon ve vize bölümleri (dışarıdan kullanımın yoğun olduğu kısımlar) ise en düşük kottaki sokaktan ulaşılan alt zeminde yer alır. Kançılarya yapısında tasarlanan yüksek tavanlı karşılama mekânı, kent ve podyum cephelerinde konumlandırılan açık alanları, geçirgen cephesi ve bu geçirgenliği vurgulayan etrafındaki masif kitleler ile -tüm içe kapalı fonksiyonlarına rağmen- binayı kente açmaktadır. Podyum, kat terasları, geriye çekilmiş cepheler ile oluşturulan boşluklar ve gölgeli alanlar yapıları zenginleştiren öğelerdir. Tuğla ve ahşaptan oluşan sınırlı malzeme paleti ve masif mimari kitle kompozisyonunda Bangladeş’teki modern mimarinin izleri takip edildiği gözlenmektedir. Temsil binası olarak getirdiği yalın yorum, Bangladeş mimarisine atıf yapan referansların kompozisyonu ve güncel yorumları ile jürimiz tarafından Yapı Ödülüne layık bulunmuştur.

Bangladeş Halk Cumhuriyeti Kançılarya Yerleşkesi

Zonguldak Mağaraları Ziyaretçi Merkezi

Yalın Mimarlık tarafından tasarlanan yapı, Zonguldak ili içerisinde keşfedilen mağaralar ve mağaralar ağı oluşumunun yerli-yabancı ziyaretçiler, araştırmacılar ve mağara sporcularının yönlendirildiği ve bilgilendirildiği bir ara yüz olarak tasarlanmış. Açık alandan kayalıkların içerisindeki boşluklara geçiş benzer bir doğal akışın ve formasyonun gücü ve mekânsal kurgusu başarılı bir şekilde yapıya yansımış. Topografyanın kullanımı, kullanılan malzemeler ve doğal ışığın malzemeler ve doğal dokular üzerindeki etkisi ile etkileyici ara kesitler ile ziyaretçilerin deneyimine katkıda bulunurken bu oluşumlar ile ilgili bilgilendirmeler de benzer bir dil içerisinde yapıya entegre edilmiş. Yapı gücünü tümüyle milyonlarca yılda oluşan kayalar ve onların arasındaki boşluklardan alarak, dağın eteğinde bu oluşumun doğal bir parçası olabilecek özen ile tasarlanması, detaylandırılmasında ulaşılan hassasiyet ve mimarlık ortamına kattığı öğreticilik için jürimiz tarafından Yapı Ödülüne layık bulunmuştur.

Zonguldak Mağaraları Ziyaretçi Merkezi

MİMARLIĞA KATKI ÖDÜLÜ

Aura İstanbul

Mimarlık ve Şehircilik Araştırmaları Akademisi – AURA İstanbul, 2017 yılında İstanbul merkezli deneyimli mimarlar ve tasarımcılar tarafından çok disiplinli araştırmaların yapılacağı bir tartışma ve eğitim platformu olarak, kâr amacı gütmeyen bir yapıda kurulmuştur. Akademi, Sertifika Programı ile mimarlık, kentsel tasarım ve kentsel peyzaj konularıyla ilgilenen lisans mezunları için tek yarıyıllık yoğun bir çalışma ortamı sunmaktadır. Fark yaratabilecek genç tasarımcıları bireysel araştırma konularını keşfedebilecekleri bir stüdyo ortamında, akademik veya profesyonel kariyerlerine hazırlamak üzere faaliyetler gerçekleştirmektedir. Sertifika programının yanı sıra, herkese açık seminer ve konferanslar aracılığıyla araştırma ve tartışmaları yaygınlaştırmaktadır. Bugüne kadar;

– Türkiye’nin 60’a yakın mimarlık fakültesinden, mimarlık, şehircilik, iç mimarlık, peyzaj mimarlığı ve plastik sanatlar alanında, sayısı 1000’e yaklaşan lisans mezununun başvurusunu almış. 11 Sertifika Programı düzenlemiş, 175 AURA Alumni / mezun vermiş, 23 Stüdyo Yürütücüsü/Mentor desteği almış.
– 160 Araştırma Tabanlı Tasarım Projesi üretmiş.
– 76 Cumartesi Aurası disiplinler arası konferansı düzenlemiş.
– 231 Seminer düzenlemiş
– 17 AURA Suare tasarım söyleşileri düzenlemiş
– 11 AURA Forum tasarımcı buluşması
– 6 Exlibris AURA kitap söyleşileri
– 6 AURA Crea atölye ve yarışma düzenlemiş.
– 1 Yaz Akademisi düzenlemiş.
– 2 Yaz Atölyesi düzenlemiş.
– 1 AURA Prizma yarışması düzenlemiş.
– 16 AURA Focus Organizasyonu (AURA Dostu mimarlar ve yapı sektörü profesyonellerini buluşturmuş)
– Beşiktaş’taki merkezinde ve çevrimiçi etkinliklerinde 10.000’in üzerinde ziyaretçiyi ağırlamış.
– Tüm etkinliklerini herkese açık ve ücretsiz olarak, sponsorların desteği ile gerçekleştirmiş.

Bir sosyal sorumluluk projesi ve Mimarlık alanındaki en yetkin sürdürülebilir eğitim merkezi olması sebebi ile Mimarlığa Katkı ödülünü almaya jürimiz tarafından uygun görülmüştür.

Kemal Aran

Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin ilk mezunlarından olan Kemal Aran, daha sonra Pennsylvania Üniversitesi, Güzel Sanatlar Akademisi’nde Louis Kahn’ın öğrencisi olmuştur. Kopenhag, Danimarka Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi, Mimarlık Okulu’nda ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesinde eğitimci olarak çalışmış, mimari üretimin özüne ve felsefesine dair özgün fikirleri ile tasarım stüdyosunda dersler vermiş, stüdyolar dergisini çıkarmıştır.

Paris’in modern sembolik yapılarından Pompidou için 1971 yılında açılan yarışmada, Rogers ve Piano’dan sonra, Ahmet Gülgönen, Selahattin Önür ve Metin Demiray ile birlikte 2.lik ödülüne layık görülmüştür.

Mimarlığa ve eğitime büyük katkısının yanı sıra “Barınaktan Öte” ve “Bozkır” kitapları ile Anadolu kır yapılarını derinlemesine incelerken, bu mimarinin doğallığına övgüsü ve bunu analitik olarak ele aldığı özverili çalışmalarıyla bu alandaki araştırmalara öncülük etmiştir.

“Kır insanı yapı yapmak için değil, yerle ilişkili olarak kurduğu dünyası için yapı yapar, içine girilecek bir bina olsa da, kır insanı için inşa ettiği yapı yarattığı dünyasının yeryüzündeki sığınağıdır. Bu nedenle Barınaktan Öte’dir.”

Kemal Aran’a TürkSMD 15. Mimarlık Ödülleri Mimarlığa Katkı Ödülü’nü vermekten onur duyarız.

Murat Germen

Kendisini fotoğrafı bir ifade / araştırma aracı olarak kullanan, bir sanatçı, eğitimci ve arşivci olarak tanımlamış. Her sergisi güçlü bir görsel anlatımın yanında ciddi bir sorgulama ve eleştiri içermektedir. Eserleri ağırlıklı olarak aşırı ve çarpık kentleşme, mülkiyet ve mülkiyetsizleştirme, kişisel/kentsel bellek çatışmalarını belgeleyecek bir çizgide oluşturulmuştur. Mimarların yapılı çevre ve kent dinamiklerini yalın bir düzlemde gözlemlemesine ve sanatçının yaptığı eleştiri ve yorumları kendi kadrajı ile aktarması sebebi ile jürimiz tarafından Mimarlığa Katkı ödülüne layık bulunmuştur.

BASIN YAYIN ÖDÜLÜ

Eşik Programı

TRT 2’nin 2021- 2022 sezonu için hazırlanan “Eşik” programı; “21. Yüzyıl Türkiye’sinde Mimari Kültür” alt başlığıyla yayın hayatına başladı. Türkiye’nin önde gelen mimarlarının ve yapılarının yer aldığı, ilk sezonu 13 bölüm olan ve her bölümü 26 dakikadan oluşan belgesel projesinde, 2000 senesinden itibaren Türkiye Mimari Tarihi’ne eşik atlatan mimarlar ve yapıların, tasarım fikirlerinden yapım çözümlemelerine, inşaat aşamalarından günümüz kullanımına dair her türlü detayına yer veriliyor. Güncel Türk Mimarlar ve Yapıları gelişimi ve hikayeleri ile tanıtan Eşik programı mesleğin geniş kitleler ile buluşması için bir platform oluşturması neticesinde jürimiz tarafından Basın Yayın ödülüne layık bulunmuştur.

Yasemin Şener

Mimar, iletişimci ve yayıncı Yasemin Şener, dergilerin yazı işlerinde başladığı meslek hayatı boyunca tasarım, mimarlık ve yapı dünyasının iletişim alanına odaklanan farklı disiplinlerde başarılı işlere imza attı. 2012 yılında mimarlık alanına odaklanan ilk iletişim ajansı olan pRchitect iletişim firmasını kurdu. 2017 yılında Türkiye’nin en köklü mimarlık dergisi Yapı’nın imtiyaz haklarını alarak, yaklaşık 50 yıldır yayınlanan bu önemli yayının, kesintisiz devam etmesini sağladı. Geçtiğimiz yıldan bu yana, Milliyet Gazetesi ile YAPI dergisinin ortak yayın projesi olan Milliyet Mimarlık Eki’ni de yayın hayatına kazandıran Şener, bu yayın aracılığıyla mimarlığın ulusal ölçekte daha fazla görünür ve tartışılır olmasına katkıda bulundu. Ülkemizde gerçekleştirilen mimari projelerin geniş kitlelere tanıtılmasına, yapı sektörü oyuncularının birbirleri ile sinerji yaratmasına olanak sağlayacak girişimlerini tarafsız, vizyoner ve son derece profesyonel şekilde yöneten Yasemin Şener, mimarlık mesleği için verdiği hizmetlerden dolayı Basın Yayın Ödülü’ne layık bulunmuştur.

Bodrum Mimarlık Kütüphanesi

Dünya Mimarlık gündemini belirleyen önemli unsurlardan biri olan Aga Khan Mimarlık Ödülleri yöneticiliği ve Türkiye’deki akademik faaliyetleri sonrası Suha Özkan ve Yasemin Aysan çifti zaman içinde oluşturdukları mimarlık kütüphanesini yapısıyla beraber yeniden değerlendirerek eşi bulunmaz bir mimarlık kütüphanesi oluşturarak tüm mimarların hizmetine sundular. Ayrıca açıldığı 16 Temmuz 2016 tarihinden itibaren 76 adet söyleşi ve etkinlik yaparak güncel mimarları ve konuları YouTube kanalları ile tüm mimarlık camiası ile buluşturarak güncel sorun ve konular üzerinde de bir tartışma platformu oluşturdular. Bodrum a giden tüm mimarların buluşma noktası olan kütüphane jürimiz tarafından bu örnek faaliyetleri neticesinde Basın Yayın Ödülü’ne layık bulunmuştur.

JÜRİ ÖZEL ÖDÜLÜ

Nilay Örnek

Nilay Örnek, Gazeteciliğe Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünde öğrenciyken, 1995 yılında Sabah Gazetesi’nde editör olarak başladı. O tarihten itibaren gazetecilik mesleğini değişik platformlarda başarılı bir şekilde yürütmektedir. İkinci kitabı olan HER UMUT ORTAK ARAR adıyla açtığı Instagram hesabı ve kurduğu site ile Türkiye çapında mimari açıdan kıymetli-hikâyesi değerli binaların arşivini yaparak bir kolektif hafıza projesi sürdürmesi, ayrıca güncel ve izlenen bir platform olan NASIL OLUNUR podcastlerindeki, konuklarının hikayelerindeki, şehir-mekan ve yaşam üzerindeki detayların, izleyicileri ile buluşmasında gösterdiği hassasiyet nedeni ile Mimarlığa Katkı Ödülü’ne layık görülmüştür.

Onaranlar Kulübü

Onaranlar Kulübü, Özellikle son 30 sene içerisinde düzensiz yapılaşma ve şehirlere olan göç neticesinde toprağın ve kaynakların sorumsuzca kullanıldığı, kentsel hafızada değeri olan yapıların fütursuzca yıkıldığı bir dönemde korumanın, iyileştirmenin geliştirmenin önemini vurgulayan Üretme, onarma ve paylaşma odağında sosyal fayda projeleri geliştiren bir sosyal girişim olarak mimarların ilgisini çekti.
Amacı katılımcılık, kapsayıcılık ve sürdürülebilirlik ilkeleri ile yaşanan alanlara aidiyeti arttırmak ve birlikte “iyi”leşmek olarak açıklayan bu girişim,

Kent, çevre ve insan arasındaki diyaloğu güçlendirmek ve insanların yaşadığı yerlere aidiyetini artırmak hedefiyle geliştirdiğimiz kolektif üretim projelerinin yanı sıra eğitim ve atölyeler düzenleyerek herkes için demokratik üretim ve pratik alanları oluşturmak için projeler üretti. Sosyal sorumluluk projesi ve kolektif dayanışmaya örnek olması sebebi ile jürimizin Mimarlığa Katkı Ödülü’ne layık bulunmuştur.

Alman Deresi Topluluk ve Hareket Alanı

 

 

Etiketler

Bir yanıt yazın