“Yeni Teknolojiler, Mimarların Yeni Fikirler Oluşturmasında İtici Güç Oluyor”

Yapı Malzemesi Söyleşileri serimize, RAF Yapı Malzemesi Ödülü'ne layık görülen DORMA Kapı Sistemleri San. ve Tic. AŞ'nin Pazarlama Müdürü Cihan Gülbiter ile yaptığımız söyleşiyle devam ediyoruz.

Ezgi Can Cengiz: Ürününüz ile RAF Yapı Malzemesi Ödülü’nü kazandınız, öncelikle bize ürününüzden bahsedebilir misiniz?

Cihan Gülbiter: DORMA CS 80 MAGNEO Manyetik Kayar Kapı, akıllı teknolojisi ile iç mekanlarda özgün tasarımlar oluşturulmasına yardımcı olur. Contur Design’lı bu kayar kapılarda; düşük enerji modunda çalışan gelişmiş manyetik teknolojisi var. Düşük enerji modunda çalışması, hassas manyetik sürme teknolojisi sayesinde kapıda ayrıca güvenlik sensörü kullanılmasına gerek kalmıyor. Cam veya ahşap kanatlarla oluşturulabilen sistem, her türlü mekan tasarımını bütünleyecek zarif ve şık bir ürün. Tasarımındaki zamansızlık, bu ürünü her daim farklı mekanları bütünler özellikte kılıyor.

Bu ürün özellikle konutlarda kullanım için tasarlanmış olsa da; sağlık sektöründe, ofislerde, otellerde ve restoranlarda da profesyonel mekanların oluşturulmasında sıkça kullanılıyor. Estetik yönü bir yana; MAGNEO, çeşitli fonksiyonları ile yüksek seviyede bir konfor vaat ediyor. Farklı aktivatörler ve sensörler kullanılarak, tamamen sessize yakın şekilde açılıp kapanan bir kapı deneyimi sağlıyor. Hijyen gerektiren alanlarda kullanıma uygun. Sessiz ve güvenli çalışma prensibi ile kullanıcıya hiçbir şekilde zarar vermeden mekanlara şıklık katıyor. Engelle karşılaşma veya insan teması halinde mekanizma kapıyı durduruyor.

Ürünün montajı da oldukça basit ve pratik. Duvar içine veya yüzeyine montaj seçenekleri mevcut. 3 farklı mekanizma boyu ile mekanlara en uygun ürünün seçimi kolay.
Enerji kesintisi veya mekanizmanın kapatılması halinde manuel kullanım seçeneği sunuyor. MAGNEO, Türkiye’de de tüm dünyada olduğu gibi uzun yıllardır estetiğin, konforun, sessizliğin, hijyenin ve güvenliğin önemli olduğu tüm mekan tasarımlarında tercih edilen ve fark yaratan bir ürün.

Tasarımı yapı sektörünün neresinde görüyorsunuz?
İnşaat sektörüne “tasarım” kavramından bağımsız yaklaşmanın yanlış olacağı görüşündeyim. Tüm yapılar ve mekanlar, belirli tasarımsal ve işlevsel kaygıların sonucunda var olmaktadır. Yapıların prestiji, insanlar üzerinde oluşturduğu algı ve yapının fonksiyonel yönü tasarımcıları gün geçtikçe zorlayan konulardır. Artık ölçeği önemsenmeksizin tüm yapı malzemeleri ve bileşenleri belirli estetik ve teknolojik kaygılar göz önüne alınmadan üretilmez ve tercih edilmez hale gelmiştir. Dünyada pek çok yapı malzemesi firması, önemli tasarımcılar ile çalışmaktadır. Mimarlar, seçecekleri ürünün tasarımını bütünsel olarak önemsemektedir. Alınan tasarım ödülleri, biz yapı malzemesi firmaları için en önemli tanıtım argümanlarından biri haline gelmiştir. Tasarım, yapı sektörünün itici gücü ve aynı zamanda rekabetin ve çeşitliliğin kaynağıdır.

Markanızın mimarlarla ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
DORMA, inşaat sektöründe satış ve pazarlama anlamında pek çok kanalla iletişimini daima sıcak tutmaktadır. Mimarlar bir projenin başından sonuna her kademesinde rol oynayan; yapıda tercih edilecek ürünlerin seçiminde, sürecin yönetilmesinde ve satın almada her zaman muhatap olduğumuz aktörlerdir. Tasarım kararlarının alınması, ürün seçimlerinin yapılması ve şartnamelerin belirlenmesi süreçlerinin tamamında mimarlar ile sürekli irtibat halinde olarak en uygun ürünün belirlenebilmesi için kendilerine gerek teknik danışmanlık, gerekse şartnameler konusunda destek hizmeti vermekteyiz. Pazarlama departmanı bünyesinde, bu hizmeti vermek üzere kurulu ve tümü mimarlardan oluşan bir proje pazarlama ekibimiz bulunuyor. Mimari ofislerle sıcak temas halindeyiz ve güncel projeleri sürekli takip ediyoruz. Öte yandan Serbest Mimarlar Derneği’nin etkinliklerini yakından izliyoruz ve mimarlık buluşmalarına İstanbul ve Ankara’da elimizden geldiğince katılım sağlamaya; öte yandan mimarlar ile iletişimimizi güçlü tutacak her türlü sektörel yayında ve bültende var olmaya çalışıyoruz.

Satış departmanımız içerisinde de mimari ofislerle ağırlıklı olarak görüşen ve projeler için paket olarak uygun ürünlerin önerilmesi ve proje satışları üzerinde çalışan projeli satışlar ekibimiz de bu ön çalışmanın devamını getiriyor ve son aşamaya kadar mimarlarla diyaloğumuzu güçlü tutuyor.

PR çalışmalarına ne kadar yatırım yapıyorsunuz?
DORMA Türkiye olarak; kurumsal iletişimimize, kurum kimliğimizin doğru şekilde bilinirliğine ve markamızın Türkiye’deki algısının güçlendirilmesine çok önem veriyoruz. Global kültürümüzün gereklerini yerine getirmekle birlikte; ülkemiz içinde de sektörümüzde saygın bir marka algısı oluşturduğumuzu düşünüyoruz ve bunun devamlılığı için çalışıyoruz.

Müşterilerimizle kurduğumuz ilişkileri doğru yürütmek ve alacağımız geri bildirimlere en doğru şekilde dönüş yapabilmek üzere müşteri ilişkileri departmanımız çalışmalarını sürdürmekte. Pazarlama departmanı olarak; düzenli elektronik bülten gönderimleri ve sosyal medyanın kullanımı ile markamız ve ürünlerimiz hakkında bilinirliği ve algıyı daima sıcak tutmak amacındayız. Müşteri Memnuniyeti Anketleri, Ürün Bilgilendirme Anketleri ve diğer anket çalışmaları ile beklentilere doğru şekilde cevap vermenin güncel yollarını araştırıyoruz. Sektörel yayınlarda ürün reklamlarımızı ve bültenlerimizi paylaşıyoruz. Bazı yerli televizyon dizileriyle sponsorluk anlaşmaları yapıyoruz. Kurumsal iletişimimizi doğru gerçekleştirmek adına; müşterilerimiz ile olan yazışmalarımıza, sözlü iletişimimize ve sunum tekniklerimizi geliştirmemize yönelik kurum içi eğitimler alıyoruz. Sektör içerisindeki çözüm ortaklarımızla farklı etkinliklerle sıklıkla bir araya geliyoruz.

Aynı zamanda kurum içi iletişimimiz, çalışanlarımızın motivasyonu ve herkesin kendini iyi hissettiği bir çalışma ortamına sahip olmak da bizim için çok önemli. Çalışanlarımızın memnuniyeti ve bunun çevreye yansıması da başlı başına oluşturduğumuz kurumsal algıyı etkilemekte. Tüm çalışanların bir ailenin parçası gibi hissettiği bir organizasyonun devamlılığı olan ve başarılı bir organizasyon olacağı görüşündeyiz.

Sosyal medyayı nasıl, ne kadar kullanıyorsunuz?
DORMA Türkiye olarak; sosyal medyanın tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ne kadar güçlü bir kanal olduğunun bilincindeyiz. Kurumsal olarak oluşturduğumuz Instagram (@dorma_tr) ve Twitter (@DORMA_Turkiye) hesaplarımız ile hem hakkımızdaki güncel gelişmelerle ve ürünlerimizle ilgili haberleri paylaşmaya hem de sektörde yer alan önemli gelişmelerde yorum ve paylaşımlarımızı aktarmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda YouTube (DORMA Türkiye) kanalımızda da servis & montaj ekibimiz tarafından çekilen montaj videolarını yayınlayarak partnerlerimiz ve iş ortaklarımıza yararlı olmaya çalışıyoruz. Bu anlamda hesaplarımızı yöneten profesyonel bir ekiple çalışmıyoruz. Pazarlama departmanımız bünyesinde tanıtım ve kurumsal iletişim faaliyetlerimizi yürütmekteyiz. Global olarak da DORMA bünyesindeki diğer ülkeler kendi sosyal medya hesaplarını oluşturuyor. DORMA Merkez ise tanıtım ve kurumsal iletişim kanalı olarak kendi web sitemiz ile Youtube kanalımızı kullanmakta…

Yarışmaları takip ediyor musunuz? Katılıyor musunuz?
DORMA Türkiye olarak; RAF Yapı Malzemesi Ödülleri’ne ilk kez başvurduk ve ilk başvurumuzda bu ödüle layık görülmüş olmaktan dolayı çok mutluyuz. Arkitera ailesine ve değerli jüri üyelerine yeniden teşekkürlerimizi sunarım. Tören esnasında da bahsetmiştim bir şirket birleşmemiz söz konusu ve umuyorum DORMA olarak aldığımız bu ödülümüze Temmuz 2016 itibariyle dorma+kaba olarak da yenilerini ekleyeceğiz. Bu konudaki gelişmeleri sizler ve diğer sektör yayınları aracılığıyla ve aynı zamanda kendi web sayfamızdan duyurmaya devam edeceğiz. Global anlamda DORMA, pek çok farklı ürünü ile uluslararası tasarım ve yapı malzemesi ödüllerine sahip bir firma ve yerel boyutta da ürünlerimizden birini tescillemiş olmak bizim için gurur verici. Başvuru sağlayabildiğimiz farklı yerel yarışma ve etkinlikleri takip etmeye çalışıyoruz; ancak uluslararası yarışmalarda bu katılımı DORMA Genel Merkezi sağlamakta.

Mimarinin yapı sektöründeki değişimlere etkisi nedir?
Mimari tasarımların yapı sektöründeki gelişmeleri tetiklemesi ve yapı teknolojisindeki gün geçtikçe artan teknolojik olanaklar ile çok daha fazla tasarım esnekliği imkanı oluşması; karşılıklı ve geliştirici bir etkileşimin varlığını ortaya koyuyor. Tasarımlarda hayal gücünün sınırları zorlanıyor; yapılarda ve mekanlarda istenen estetiğin yakalanmasının yanı sıra uygulamada ve kullanımda kolaylık sağlayacak yeni teknolojiler talep ediliyor. Yapı sektörü mimarlardan gelen bu taleplere yönelik AR-GE çalışmaları ile her geçen gün yepyeni gelişmeler ve ürünler ortaya koyuyor. Yeni ürün ve teknolojiler, diğer mimarlar için de yeni fikirler oluşturmada bir itici güç oluyor. Tüm bu karşılıklı etkileşim, aslında inşaat sektörünün gelişmesindeki en önemli dinamiklerden biri olarak görülebilir. Yapı sektöründe teknoloji, ekipman ve malzeme üreticisi firmaların mimarlarla olan iletişiminin güçlü kalması her zaman büyük önem arz etmekte ve DORMA da bunun bilinci ile mimarlarla bir araya gelmenin ve projelerde ortak çalışmanın her zaman gayreti içerisinde olan bir firmadır.

Etiketler

Bir yanıt yazın