“Geleceğin Yaratıcı ve Özgürleştirici Mekanları Esnek ve Dönüştürülebilir Organizasyonlar İçermelidir”

Arkitera Kampüste projesi kapsamında Özyeğin Üniversitesi Mimarlık Bölümü'nden Prof. Orhan Hacıhasanoğlu, mimarlık eğitimi-kent ilişkisi ve mimarlık eğitiminde mekanın önemine dair sorularımızı yanıtladı.

Arkitera: Mimarlık eğitiminizin bulunduğunuz kentle ilişkisini nasıl kurarsınız? Kentin eğitiminize katkıları ya da eğitiminizin kente katkıları var mı, olacak mı?

Orhan Hacıhasanoğlu: Mimarlık eğitimi ve pratiği her zaman yerle ilişkili olacaktır. Bu bağlamda bir mimarlık okulu bulunduğu yerle her durumda bağlantı kurar. Öncelikle tasarım eğitiminde problemler yeri öncelikli hale getirir. Tasarım probleminin bağlamından koparılması mümkün olmadığına göre yerle mimarlık eğitimin odağı olan tasarım stüdyosu karşılıklı etkileşim halindedir. Mimarlık okulu kentin sosyal-kültürel ve ekonomik olanaklarını kullandığı gibi kentte mimarlık okulunun öğrenci ve öğretim üyeleri ile etkileşim halindedir.
İstanbul dünya metropolü olarak bir mimarlık okulu için ideal potansiyeller sunmaktadır. Özyeğin Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi İstanbul kentinin potansiyellerinden faydalanmak üzere İstanbul Tasarım Enstitüsü’ nü yapılandırmıştır. Bu organizasyon İstanbul’ u özgün tasarımlarla ve tasarım araştırmalar ile buluşturmayı hedeflemektedir.

Mekan ve eğitim ilişkisi nasıl olmalıdır? Türkiye’de günümüz mimarlık eğitimine karşılık gelen stüdyolar ve derslikler yeterli midir? Geleceğin daha yaratıcı ve özgürleştirici mekansal karşılıkları mimarlık eğitiminde nasıl karşılık bulabilir? Şu anda sahip olduğunuz eğitim mekanlarınızı dönüştürebilir misiniz?

Tasarım eğitimi, özellikle mimarlık eğitimi eğitim yapılan mekanlar ve genelleyecek olursak öğrencilerin yaşadığı tüm çevrelerle etkileşim halindedir. Genelde mimarlık okullarının mekansal kulanım şekli 3 temel yaklaşıma odaklanmaktadır. Tarihi yapıların mimarlık okulu olarak kullanılması, her türlü eğitim yapılabilecek standart eğitim mekanlarını kullanan mimarlık okulları ve son olarak en ideal durum mimarlık okulunun olanaklarına göre tasarlanmış mekanları kullanabilen mimarlık okulları şeklinde özetlenebilir. Tüm kullanım şekilleri öğrencilerine olumlu ya da olumsuz etkileri, yansımaları olmaktadır. Çeşitlenen mekansal çözümler ve yapı bileşenleri mimarlık öğrencilerine alternatif gözlemler yapma ve bu yolla yeni beceri ve bilgi elde etme şansı vermektedir.

Her mimarlık okulu kendine göre özgün bir strateji çerçevesinde insan kaynaklarını ve mekanlarını örgütleme yolunu seçmektedir. Mimarlık okulları stüdyo mekanlarını öğrencilerine en iyi olanakları sağlayacak ve stüdyo kültürlerine en uygun çözümler sunacak hale getirilmesi çabası içindedir.

Geleceğin daha yaratıcı ve özgürleştirici mekansal yaklaşımlar mimarlık okullarının etkileşimli tasarım eğitimi sunacak mekansal etkileşim olanakları ile donatılmış esnek ve dönüştürebilir mekansal organizasyonlar içermelidir. Mekansal etkileşim mimarlık eğitiminin özgün bir parçası olabilirse yaratıcı, yenilikçi ve özgürleştirici eğitim mekanları elde edilebilir.

Özyeğin Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi’nin güncel olarak kullandığı mekanlar kısmen dönüştürebilir mekansal çözümler içermektedir. Kısmı esneklik sağlayan çözümler üretilmiştir. Kullanılan mekanlar geçici olduğu düşünüldüğünde bu olanaklar yeterli eğitim mekanlarının elde edilmesini sağlamaktadır.

Etiketler

Bir yanıt yazın