“Bu Binada Güzel Olmayan Bir Ruh Yaşayamaz”

Kapısı her zaman açık bir bina düşünün...

Kuzguncuk’ta bir bina… Mahalleli girip çıkabiliyor. Kuzguncuk’un enerjisi bu şekilde binanın içine kadar girebiliyor. Bu binada mimarından avukatına, reklamcısından, dansçısına, terzisinden, heykeltıraşına farklı meslek gruplarından insanlar birlikte çalışıyor, üretiyor, keyifli ve kollektif bir hayat sürüyor.

1923 yılında Simotas adında bir Rum mimarın tasarladığı bu bina tıpkı döneminde tüp atölyesi, toka imalathanesi gibi bir çok farklı faaliyete ve insana ev sahipliği yaptığı gibi bugünde “Yaşatılmaya çalışılan hayallere ev sahipliği yapıyor.” Refika Birgül’ün onarıp yeniden kullanıma açtığı bu binanın her odasında farklı bir şey yaratılıyor ve üretiliyor.

Yukarıda yemek pişerken alt katlarda kente dair fikirler üretiliyor, diğer bir odada oryantal dans eğitimi veriliyor. Diğer yandan bir avukat bürokratik işlerle uğraşırken, bir terzi birşeyler dikiyor.

Arkitera olarak kentin mutfağı Simotas Apartmanı’na konuk olduk ve apartman sakinleri ile çok keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

{video475 src=”http://player.vimeo.com/external/36028270.mobile.mp4?s=317a10b0f6fb4cc6d5579358d256a831″}

Etiketler

Bir yanıt yazın