Katılımcı, “Mahallem: Bakırköy” Uluslararası Katılımlı Öğrenci Mimari Fikir Projesi Yarışması

PROJE RAPORU

Mahalle orada yaşayanların birbirini tanıması, etkileşim kurması ile oluşan olgudur. Çocukluğumuzda gördüğümüz, anılarımızda kalan; kapı önü sohbetleri, çocukların yeşille iç içe korkmadan oynayabildiği, mahallelinin birbirini tanımasına imkan sağlayan, sınırları yan komşu ile bitmeyen, kullanıcısı ile şekillenen dokulardır.

Bakırköy’ün mevcut dokusuna bakıldığında, yol çeperlerine yaslanmış binalar arasında sıkışan; işlevsiz, kapalı, atıl yeşil alanlar görürüz. Oysa yeşil mahalleliye aittir.

Mahalle etkileşim noktaları ile bir bütündür. Oysa mevcut sokak dokusuna baktığımızda araç yolları ile kesilen bazen yaya kaldırımlarının bile bulunmadığı, kullanıcıların sadece geçip gittikleri mekanlar halini almıştır.

Oysa mahalle karşılaşma, temas noktalarıyla tanımlanır.

Yarışma alanına baktığımızda İskele Sokağı, kullanıcıyı sürükleyen, alt ölçeğe çeken ağaçlı dokusuyla diğer sokaklardan ayrılır. Bu doku tasarıma ilham kaynağı olmuştur.

İskele sokağı araç trafiğine kapatılmış, mevcut yeşil doku korunarak arttırılmış ve yaya allesi oluşturulmuştur. Bu sokağın araç yükü ise İstanbul Caddesi ile Kennedy Caddesi arasında direk bağlantı kurulabilecek olan Ahmet Rasim Sokağı, Kennedy Caddesi’ne uzatılarak alınmıştır.

Mahalle; bakkalıyla, terzisiyle, manavı ile bir bütündür ve bunlar mahallelinin karşılaşma-duraksama noktalarıdır. Sakızlı Bostanı Sokağı üzerinde sadece servis araçlarının girebildiği, tek katlı ticari birimlerden oluşan alt ölçek oluşturulmuştur. Bu sokağın seçilmesinin nedeni ise kent kurgusunda sürekliliği olmayan ve ana aksları birleştirmemesindendir.

Günümüzde mahallelerde yollardan özel alanlara direk geçişler vardır. Kullanıcılar evinin dışında vakit geçiremez, birbiri ile karşılaşamaz ve oraya ait hissedemez. Oysa mekanın var olabilmesi için kullanıcısının oraya dahil olması gerekir.

Tasarımda kamusal alanlar oluşturulmuş ve mahalleli bu alandan kendi kapısına kadar kademe kademe alınmıştır. Bu süreçte kullanıcıya sosyalleşme imkanı tanınmıştır. Kamusal, yarı kamusal ve özel alan ayrımı oluşturulmuş, bireylerin duraksayıp, zaman geçirebilecekleri, yeşille iç içe alanlar tasarlanmıştır.

Kamusal alandan beslenen içe çekilmeler ile yarı kamusal alanlar oluşturulmuştur. Bu alanlar mahallede özel alanlar ve kamusal alanlar arasında tampon geçiş noktaları tanımlar.

Tarihi binalar kullanıldıkça yaşar. Bu yüzden mevcut tarihi binalar referans noktalarıdır. Oturma alanları, çocuk parkı, meydan bu noktalara örnektir.

Meydan tasarımı ticaret aksı, yaya allesi ve komşuluk saçağının kesişiminde konumlanır. Doğudaki oturma alanı ise tarihi binalardan oluşan atmosferle tüm mahalleye hizmet eder ve mahalleliyi meydana çeker.

Tarihi mekanlarda bizi iyi hissettiren nedir? Malzemesi mi, kokusu mu yoksa avlusu ve elemanlarıyla yarattığı alt ölçek ilişkisi midir?

Alt ölçeği koruyan, yarı kamusal ile özel alan ayrımı yapan, bina girişlerini tanımlayan, kullanıcıyı sürükleyen bir üst örtü tasarıma dahil edilmiştir. Mahallede ortak bir dil yaratmış böylece kullanıcılarda aidiyet hissi sağlanması öngörülmüştür.

Üst örtü oluşturulurken ana referanslar tarihi binalar ve mevcut büyük ağaçlar olmuştur. Komşuluk aksı dediğimiz bu örtünün oluşması ile bina girişleri ve genişleme alanları tanımlanmıştır.

Kütle tasarımında ise alt ölçek, kademelenme ile sağlanmıştır. Bir anda yükselmelerden kaçınılmış, bina yükselse bile açık kat holleri, görsel engel sağlayan ağaçlar ile zeminde bulunan kullanıcıya yükselme hissettirilmemiştir.

Kat holleri ise apartmanların karşılaşma noktalarıdır. Bu noktalar dışarıya açık, alt kot ile görsel temas sağlayacak sosyal geçişler haline getirilmiştir. Kullanıcı daire kapısından içeri girene kadar mahallenin aktif bir parçası haline getirilmiştir.

Bina çekirdekleri dış sınırdan komşuluk aksına direk geçişi de sağlamaktadır. Sınırlarda tasarlanan, binayı bir miktar geriye çeken saçaklar ile kapı önü sohbetleri sağlanır.

Artık mahalle dışarıya kapalı değil hala Bakırköy’ün bir parçasıdır.

Sokaklar binaya, binalar sokaklara taşar.

Etiketler

Bir yanıt yazın