Katılımcı (Hamavioğlu Architects), İzmir Selçuk Belediyesi Kültür ve Gençlik Merkezi Yarışması

Katılımcı (Hamavioğlu Architects), İzmir Selçuk Belediyesi Kültür ve Gençlik Merkezi Yarışması

MİMARİ RAPOR

Simbiyotik kelimesi, Fransızca symbiose (birlikte ve birbirine bağımlı olarak yaşama) kelimesinden gelmektedir. ”Simbiyotik yaşam” ortak yaşama demektir. Tüm canlılar dünyada simyotik yaşam içerisindeyiz dolayısıyla birlikte yaşama mecburiyetindeyiz de.

Dünyanın çok yapılı sistemin yalnızca küçük birer parçasıyız biz insanlar. Diğer parçaları ise bitkiler, hayvanlar, doğal kaynaklar, yapılar… İnsanoğlu acımasızca diğer canlıları yok ederek kendini en üst seviyeye çıkarmaya ve kendini soyutlayarak kendi dünyasını yaratmaya çalışsa da sonunda simbiyotik yaşam sürmenin gerekliliğini anlayacaktır. Çünkü ortak bir yaşam sürmezsek artık bir yaşam süremeyiz.

Reel olarak mimariyi ele aldığımızda, yapılar sadece kendi fonksiyonları için ona gelen insanlara hizmet veren, işgal ettiği topraktan oranın sahibi ağaçları ve tüm yeşil dokuyu çıkartan, nüfuz edilmesi zor ve çekindirici kütleler haline dönüşmemelidirler. Tam tersine yapılar davetkar, insanları kabul eden ve içine çeken kütleler olmalılar. Hatta yapılar hayatımızdaki en önemli simbiyozlarımız olan yeşili kendi benliğinde senteze dönüştüren, tamamıyla geçirgen, nüfuz edilmesi kolay olan ve insanlara istedikleri gibi yapıya karışma imkanı vermeliler.

Bu projede İzmir Selçuk Bölgesi’nin bu yaklaşıma ihtiyacı olduğunu ve bölge analizinde kullanılabilir yeşil alanın çok düşük olduğunu gözlemledik. Kültür ve gençlik merkezinin insanlara sunacağı onlarca imkan, aktivite ve eğitim bölge insanı için burayı mükemmel bir yapı haline getirecektir. Ana çıkış fikrimizin temelinde paylaşım ve ortak yaşam olduğu için projeyi insanların tüm bu imkanlar dışında da kullanabilmelerine olanak tanıyan yeşil ve rekreatif bir çatı ile simbiyotik yaşama katmak fikrindeyiz. Yani bu alanda ağaçlar, doğa ve yeşil örtü korunduğu gibi onlarla kütleyi genel olarak paylaşarak ve onları içinde düşünerek simbiyotik yaşama dahil etmiş oluyoruz. Öte yandan insanların bu alanı sadece kültür ve gençlik merkezi için değil; tamamıyla yenilenmek, rekreasyon geçirmek, toplanmak, buluşmak vs. gibi tüm ihtiyaçları içinde kullanabilecekleri yeşille iç içe bir merkez haline dönüştürmek fikrindeyiz.

Tasarımın detaylarından bahsedecek olursak öncelik yeşil dokuyu koru-artır-ona yer ver. Proje bu üç temel yapı taşını iç bahçede, rekreatif çatıda ve proje alanında entegre bir şekilde ihtiva etmiş durumdadır.

Genel olarak projeye nüfuz etme konusunda ise rekreatif yeşil çatı üzerinde birçok yırtık oluşturarak insanları içine dahil eden çok geçirgen bir tasarım düşünülmektedir. Projenin her anlamda doğaya atıfta bulunan ve ondan referanslar alan bir çizgisi vardır. Projeye baktığınız zaman doğada birbiriyle kusursuz bir ahenk içerisinde karışım gösteren ahşap, taş ve yeşil dokunun bu birlikteliğini aynı şekilde hem cephe hem de yaşayış olarak canlandırıldığını göreceksiniz.

Etiketler

Bir yanıt yazın