Bodrum Loft

Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından tasarlanan konut/yazlık sitesi Bodrum Muğla'da 2021 yılında inşa edildi.

Tasarımcılar, projeyi anlatıyor:

Yerel mimari tutuma ve doğaya saygı göstererek, bölgenin doğası, topografya, %45’leri bulan eğimler, bitki örtüsünün cinsi ve konumu gibi temel nitelikleri bozmadan  araziye cevap veren ve bu nitelikleri yeniden kullanmayı tercih eden mimari dilde, ilkim niteliği,  güneş yönü, etkin rüzgarlar gibi verileri önceleyerek, sadelik ilkesi ve yerel yapı malzemesinin kullanımı ile desteklenen tasarım kararları çerçevesinde bir dizi operasyon şemasına karşılık verecek biçimde çözmek,  projenin ana yaklaşımıdır. Dolayısıyla, programın bileşenleri olan ortak ve müstakil birimlerin ve sosyal alanların kullanımını arazi yönlendirmiştir. Sıcak yaz günlerinde, birimlerde kontrollü bir iklimlendirme ve esintiyi temin eden, güneşin direkt etkisinden korunmayı ve aynı zamanda gün ışığından etkin yararlanmayı sağlayan, yarı açık ve açık alanların dengeli bir karması olarak gelişen tasarımın odağı doğayla bütünleşmektir.

Komşu eski kasabaların kara ve çevresine bağlanma biçimlerinden, insan ve insan-dışı dünya ile ilişkileri, yerleşim örüntüleri ve yapılı çevrenin kültürel kullanımlarından ilham almaktadır. Yerin ruhuna saygılı tasarım stratejileri ve yaklaşımları, yerleşim düzeni, boşluklar, geçişler ve bağlantılar, açık alanlar ve mekansal ilişkiler, kıyı kullanımı ve genel yerleşim bu fikirler çerçevesinde bir yaşam alanı kurmaktadır.

Esnek kullanımlara imkan sağlayacak bu şema içerisinde, topografya ile olan ilişki özenle kurgulanmış; ölçek, mimari tasarım ve malzeme açısından, yerel mimarlık ve Ege yaşamından ilham alan, güncel ve çağdaş kullanımlara ve kullanıcılara açık, insan ölçeğinde bir proje olarak şekillenmesi öngörülmüştür.

Ege kıyısı karakterinde, kuzeye bakan çam ormanları ve makilerle, yelpaze şeklinde denize doğru açılan arazi üç farklı eğim ve kıyı bölgesi, sosyal merkez ve konaklama birimlerinin yer aldığı kuşakları oluşturan imar rejimi ile belirlenmiştir.

Deniz manzarasını yakalamak için, sakince yüzeye çıkan üniteler topografyanın bir uzantısı olarak konumlanır.  Bu ünitelerde, yaşama/yatak odası/WC vb. birbirinden bağımsız olarak tasarlanmış, yazlık kullanıma uygun olarak açık ve yarı açık geçişlerle birbirine bağlanmıştır. Bu plan şeması mekanlar arası sürprizli alanlar, farklı boyutlarda müstakil ve ortak kullanıma açık avlular ve teraslar oluşturur. Açık-kapalı alan dengesi, gölgelikli alanlar ve rüzgar koridorları oluşturarak, aktif soğutma ihtiyacını da azaltacaktır.

Belgelenen ve korunan ağaçlar ile birlikte doğal peyzajın güçlendirilmesi, yerel florada yer alan bitkilerin kullanılması; projenin denizden ve diğer koylardan, doğal yapının parçası bir yerleşim olarak algılanmasını güçlendirir. Sosyal mekanların planlamasında da tipik Ege köy yerleşimi örnek alınmıştır; ağaç çevresinde küçük meydancıklar kurgulanmıştır.

Yoğun olmayan yapılanmada, malzeme seçiminde çeşitliliğe gidilmeden, az sayıda malzemenin farklı doku, kombinasyon ve önlemlerle, değişik yüzeylerde özgün kullanımıyla farklılaşma sağlanmıştır.

Duvar mertebesindeki kayalıklar korunmuş, imalatlarda ortaya çıkan kaya formasyonları istinat duvarlarında, beton imalatlarında agrega olarak veya oldukları halleri ile taşınarak, yaya yolu vb. gibi alanlarda kullanılmıştır. Yağmur suyu toplanıp çevre düzenlemesinde kullanılmaktadır. Servis birimleri, olabildiğince zemine gömülmüş, kıyıda doğal yapıyı bozmayan, zemin üzerinde hafif geçici strüktürlerden oluşan örüntüyü elde edilmiştir.

Etiketler

5 yorum

Bir yanıt yazın