3. Ödül, MDC’23 – Miniature Design Competition

Şhiva Sadeghi, Elif Sude Yanıkkaya ve Eltac Karimov'un projesi MDC’23 – Miniature Design Competition'da 3.'lük ödülünü kazandı.

Yoğun ve hızla gelişen bir alanın ortasında sorumlulukları arasında kaybolmuş insanlara; gökyüzünü görebilen ve yeşile dokunabilen, kendi ihtiyaçlarını kendi karşılayabilen ve enerjisini içinde barındıran bir yaşam alanı tasarlamak hedeflenmiştir. Kalabalık kentler harita düzleminde incelendiğinde farklı çizgileri olan bölgesel olarak daralan veya genişleyen bir ‘grid’ oluştururken bu grid düzlemin sağlayacağı avantajlara yoğunlaşılmıştır.

Nüfus yoğunluğunu mevcut bağlamda dengelemek ve masif kütleler arasında nefes alan kütleler oluşturmak amacıyla kullanıcıların zorunlu ihtiyaçlarının minimum alanda çözülmesi için bir ‘grid sistem’ tasarlanmıştır. Izgara düzlemin çağrıştırmış olduğu düzen, oran, esneklik, doluluk-boşluk gibi kavramların tasarımın asıl hedefleri olan ‘gökyüzünü görebilen ve yeşile dokunan konutlar’ fikri için oluşturulabilecek boşluklara olanak sağlayabileceği, zorunlu ihtiyaçlar dışında kendi gelişimini kullanıcısına bırakabilme esnekliğiyle zaman içerisinde yaşayıp dönüşen, tasarım kararlarıyla harcadığı enerjiyi kendi içinde üretebilen bir yapı fikrine zemin hazırlayabileceğine karar verilmiştir.

Minimum ölçülerle ele alınarak her biri için 4 metre × 4 metre toplam 16 metrekarelik birimler oluşturulmuş daha sonra bu birimlerle 1X4, 1X5 ve 1X7 olmak üzere 3 farklı modül tasarlanmıştır. Bu modüller kullanıcı tercihleri göz önünde bulundurularak kalıcı duvarlar yerine ahşap paneller yardımıyla kullanıcıya özgün fiziki kullanım oluşturulabilecek şekilde esnek bırakılmıştır. Birimlerin 1 tanesi zorunlu yeşil alan olarak bırakılıp yoğun kentte nefes alan bir alan oluşturmak hedeflenmiştir. Yapı strüktürünün mevcutta bulunması, yapının kullanıcının isteğine göre değişebilmesine olanak sağlamaktadır. Grid sistem aynı zamanda bağlamına göre farklılaşabilir. Aynı grid sistemle tasarlanmış farklı yapıların sayısının artışı ile sürdürülebilir konut toplulukları oluşturabilecektir. Zorunlu yeşil alanların da katkısıyla her bir dairenin kendi katında kendine ve komşusuna ait gökyüzüne ve yeşile doğrudan temas edebileceği bir sokak oluşturulmuştur.

Araziye göre şekillenebilen modülde sirkülasyon alanlarının kullanıcıları karşılaştırarak yapının kendisine ve kullanıcıların enerjisine katkı sağlayacağı, teras katın farklı işlevlerle değerlendirilerek komşuluk kavramını canlandırabileceği düşünülmüştür. Taşıyıcı malzemesi olarak kullanılan ahşap hafiflik hissiyatı, sağlıklı olması, sürdürülebilir bir malzeme olarak geri dönüştürülebilmesi, yangın ve deprem dayanımı gibi özellikleriyle hem doğa hem de kullanıcı için bir avantaj sağlayacağı gibi duvar malzemesinin bağlama özgün olarak tercih edilmesine esneklik sağlayarak iklime uygun enerji verimliliği sağlayan yapılar oluşmasına olanak vermiştir.

Etiketler

Bir yanıt yazın