1. Ödül (Orhan Kemal Mezarı) İstanbul’un Mezarları Tasarım Yarışması

1. Ödül (Orhan Kemal Mezarı) İstanbul’un Mezarları Tasarım Yarışması

Proje Raporu

Yukarda şıkır şıkır yıldızlar, yıldızların altın ırgatların horultulu, yorgun dünyası. Toprak, sıcak toprak,

sımsıcak toprakta şuraya buraya serilip uyuyakalmış insanlar, insanların horultusu, diş gıcırtıları…

Büyük yazarın yazın serüvenini, Yaşar Kemal; “Orhan Kemal’in yazar olarak ayağı hep topraktaydı.” diye özetlemiştir. Bu toprakları, toprağın üzerindeki yaşam mücadelesini onun kadar iyi anlatabilen olmamıştır. Onun öykü ve romanlarına kadar, gördüğümüz, bildiğimiz, tanıdığımız ‘küçük insanlar’ edebiyatımızın kahramanları olmamıştır. Çukurova’nın pamuk tarlaları, İstanbul’un emekçi mahalleleri, makine başındaki işçiler onun kitapları ile girmiştir yazın yaşantımıza. Kendi yaşamından izlerin de yer aldığı yapıtlarında, bizi bize anlatmıştır. Kitaplarındaki insanları ustalıkla konuşturmuş, insanların karakterlerini bir ‘çizgi’ ile çizebilmiştir. Emekçi mahallelerini, tarım işçilerini, fabrikaları, yoksul insanları, açlığı, sefaleti anlatmış fakat umudu, iyiye olan inancını hep diri tutabilmiştir. Anlattığı hikayeler, yarattığı karakterler, o karakterler ağzıyla ilettiği sözler kısacası Cemileler, Murtazalar, Kaya Aliler hala hayatımızda, yanı başımızdadırlar. Ölmeden hemen önce yazdığı notta geçen; “İnandığım doğruların adamı olduğum, böyle yaşadığım, karınca kararınca bu doğruların savaşını daha çok sanatımda yapmaya çalıştım” satırları Orhan Kemal’in ömrünü özetlemeye yetmektedir.

Ardında bıraktığı sayısız eserle bize ‘hayatı’ anlatmıştır.  Bugün hala yazdıklarından, anlattıklarından, yaşamından kısacası Orhan Kemal’den ‘hayatı’ öğrenmeye devam ediyoruz. Bu ‘sonsuzluk’ hatırla(n)dıkça sürecektir. Kitaplıktaki bir kitap, duyduğumuz bir söz, bir mezar taşı hatırlamaya yetecek ve yaşam döngüsünü devam ettirecektir.

Döngü

Ölüm de yaşam döngüsünün bir parçası, onun simgelendiği mezarlar da hatırlamanın bir aracı olmalıdır. Buradan hareketle Orhan Kemal, Nuriye ve Şenyıldız Öğütçü’nün mezarı için bir ziyaret ve anı döngüsü tasarlanmaya çalışılmıştır. Bir mezarı ziyaret etmek farklı toplumlarda farklı anlam ve ritüeller barındırmaktadır. Bizim toplumumuzda da zaman içinde değişip dönüşse de ziyaretin, belirli anlam ve ritüelleri varlığını sürdürmektedir. Günümüzde her ne kadar ölüm fikrini görmezden gelsek, mezarlıkları sadece ölüm fikri ile özdeşleştirip kentin, kent yaşantısının dışına atmaya çalışsak da mezarlıklar kent yaşantısının en büyük hatırlatıcılarıdırlar. Yazarın mezarı da çeşitli döngüler yaratılmaya çalışılarak bir hatırlatıcı olarak tasarlanmıştır.

Ziyaret Döngüsü

Anma, dua etmek, dertleşmek, paylaşım, can suyu vermek, toprağına bakmak gibi ritüellerle gerçekleştirdiğimiz mezar ziyaretleri için bu ritüellere uygun bir ziyaret döngüsü tanımlanmıştır. Bu döngü içerisinde gerçekleşebilecek farklı senaryolara uygun mekansal çözümler, basit ve gösterişsiz bir şekilde tasarlanmıştır. Çentik Duvarı, Can Suyu Oluğu, Aromatik Bitki Havuzu, çoklu oturma elemanı, kaide ve mezar taşları şeklinde tasarlanan mezarın çevresindeki küçük boşluklar adım taşları ve bireysel oturma elemanları ile desteklenerek döngünün parçası haline getirilmiştir. Doğal taş ve beton malzemenin kullanıldığı mezar elemanlarının boyutları çevresindeki mezarlar dikkate alınarak tasarlanmıştır. Yalın geometrik formların bir kompozisyonu olan tasarımda ziyaret döngüsünün gerektirdiği mekansal ihtiyaçlar dikkate alınmıştır. Bu kompozisyonun parçaları olan Çentik Duvarı, Aromatik Bitki Havuzu ve Can Suyu Oluğu ile ziyaret döngüsünün içerisinde farklı anı döngüleri tasarlanmıştır.

Anı | Can Suyu Döngüsü

Mezar kaidesinin üzerinde bir Can Suyu Oluğu oluşturularak, yazarın hayatının bazı kısımları ikonlaştırılarak doğal taş malzeme üzerine aktarılmıştır. Oluğun iki ucunda doğum ve ölümü temsil eden çukurlar, kuşlar için suluk olarak tasarlanmıştır. Ziyaretçilerin oluğa dökecekleri can suları yazarın hayat akışını takip edip mezara dikilen bitkilere ulaşacaktır.

Anı | İz Döngüsü

Orhan Kemal yapıtlarının karakteristik biçim özelliklerinden bir tanesi olan “konuşma çizgileri” çentiklere dönüşerek mezarı başındaki Çentik Duvarı’nda yeniden hayat bulmaktadır. Yazarın aramızdan ayrılmadan hemen önce yazdığı satırların da bulunduğu duvar, ziyaretçilerin söyleyeceklerini, hislerini atacakları çentikler aracılığıyla ifade edebilecekleri bir anı duvarı haline gelecektir.

Anı | Toprak Döngüsü

Mezar üzerine dikilecek aromatik bitkiler ziyaretçiler için mevsimsel renk ve koku döngüleri sağlayacaktır. Sıcak bir çay ya da kitapların arasında kuruyan bir ayraca dönüşecek bitkiler bir anı/hatıra imgesi haline gelecektir. Bu toprakları ve bu onun üzerinde çalışanların hayat mücadelesini belki de en iyi anlatan yazarlarımızdan olan Orhan Kemal yine o topraktan fışkıracak farklı farklı renk ve kokularla birlikte “yaşamaya” devam edecektir. Dikilecek bitkiler özel bakım gerektirmeyen/sürdürülebilir tıbbi aromatik/çalı türü bitkilerden seçilmiştir.

Etiketler

Bir yanıt yazın