“Test Et, Dene, Riske Gir ve Her Zaman Tekerleği Yeniden İcat Et”

Inside Outside’ın kurucusu Petra Blaisse, MEF Üniversitesi'nden Derya Uzal, Eda Yeyman ve Ahmet Sezgin’in sorularını yanıtladı.

FADA TALKS, 21 Ekim Çarşamba akşamı Petra Blaisse’yi konuk edecek. MEF Üniversitesi’nden Derya Uzal, Eda Yeyman ve Ahmet Sezgin, Youtube üzerinden yayınlanacak olan etkinlikten önce Blaisse ile kısa bir söyleşi yaptı.

Fotoğraf: Inga Powilleit

Ahmet Sezgin: İç mimarlık ve peyzaj tasarımı birbirinden farklı bakış açıları gerektiriyor. Bu iki farklı yaklaşım sizin tasarımlarınızda nasıl bir uzlaşı olarak ortaya çıkıyor?

Petra Blaisse: İç mimarlık ve peyzaj tasarımı, iç ve dışın bağlantı noktalarında uzlaşıyor. Her ikisi de inkar ettiğim, yumuşatma veya basitçe bırakma ihtiyacı hissettiğim bir kesinlikte eşiği, sınırı, duvarı tasvir ediyor. Dolayısıyla, bu ikisi arasında süreklilik yanılsaması düzenli olarak ortaya çıkıyor. Tasarımlarımız, algılar ve optik illüzyonlar ile ortamlar yaratmakla ilgili. Böylece, bir bahçe ‘odalar’, iç mekanlar ise ‘manzaralar’ şeklinde ele alınabiliyor. Kullanıcı, bu odalar ve farklı kotlar arasında dolaştırılıp, farklı seviyeler, farklı koşullar, görüntüler, değişken mahremiyet ve açılmalara maruz bırakılabiliyor. Güzergahları planlamak için, yolları rotalarla kıyaslarım; bu yolculuk boyunca hareket etme ya da pas seçme şansı verilmesi, mekan ve kullanıcıları arasında naif ama enerjik bir koreografi yaratıyor.

A.S.: Mimarlık, iç mimarlık gibi sözde “alanların” sınırları hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizin için iç ve dış diye bir ayrım var mı, mesleki sınırı nasıl tarif edersiniz?

P.B.: Bizim görüşümüze göre tasarımda sınır yoktur; hatta yaşam, oyun ve iş kusursuz bir şekilde birbirine akar. İlham tüm ortamlardan, alanlardan ve yönlerden gelir ve diğer mesleklerin profesyonelleriyle yapılan iş birlikleri ile çeşitlenir ve çoğalır.

Derya Uzal: Tasarım yaparken farklı ölçekleri gözeten bir yaklaşıma sahipsiniz. Farklı ölçekler de farklı uzmanlıklarına ihtiyaç duyuyor. Günümüzde uzmanlarla, disiplinler-arası iş birlikleriniz nasıl ilerliyor?

P.B.: Projelerimizde ölçekleri birleştiriyoruz; büyük perspektifler ve küçük ayrıntılar… Etkinin çok uzaklardan ‘ilgi çekici’ ve yakınlardan ‘ilginç’ olduğunu görüyoruz. Genellikle uzaktan bakıldığında oldukça basit ve grafik görünen şey, daha yakından incelendiğinde karmaşık ve çetrefilli hale geliyor.

Eda Yeyman: Bir söyleşinizde “iç-dış mekan yoktur, sadece iç dış mekan yanılsaması vardır” demiştiniz. Mikro makro ölçeklerin yanı sıra içeriyi ve dışarıyı bütünleştirmek için doku / malzemeyi nasıl kullanıyorsunuz?

P.B.: Işık, renk, yansıma, şeffaflık seviyeleri; grafik efektler, optik illüzyon; mevsimsel değişim, hava hareketinin ve iklimin etkisi ve bunlar arası kontrolü sağlayan insan müdahalesi gereksinimi…

D.U.: Tasarımda atmosfer yaratmak için güçlü bir element olan “perde”nin malzeme ve dokusu için yaptığınız araştırmaların, tasarım sürecini nasıl etkilediğini anlatır mısınız?

P.B.: Malzeme davranışını, işleyiş seçeneklerini ve etkilerini belirli ölçeklerde ve belirli bağlamlarda araştırıyoruz. Yangın geciktirme, akustik özellikler, ışık geçirgenliği ve bakım teknikleri gibi teknik özellikler laboratuvarlarda test ediliyor. Sergilerde, özel veya kamusal alanlarda, içeride veya dışarısı için yapılmış tasarımlarda, hurdalardan tarım dokumalarına, balık ağından inşaat halatı ve kablolarına, iplikten cıvata ve vidalara, uzay teknolojisinden klasik tiyatro malzemelerine kadar her şeyi denemeye devam ediyoruz. Eşyalarınızı ters çevirin ve “arka taraflarına” bakın, böylelikle onlara ait sırları keşfedebilirsiniz; onları parçalarına ayırın ve tekrar bir araya getirin, birleştirin, çözün, yeniden yapılandırın, katlayın, bükün, kesin, örün, düğümleyin, ekin, dikin, büyütün, çarpın, inşa edin, unutun, bekleyin, bakın, hissedin, öğrenin, okuyun ve analiz edin…

E.Y.: Tekstili, bir atmosfer yaratıcısı olarak, bazen bir kaplama malzemesi, bazen de bir ara yüz olarak kullanıyorsunuz. Tekstilin tasarım sürecindeki farklı kullanımları hakkında daha fazla bilgi verebilir misiniz?

P.B.: Dediğiniz gibi, tekstil ve diğer “yumuşak” malzemeler birçok şekilde kullanılabiliyor. Tabi tutulan işleme, yerleştirilme ve ölçeğine bağlı olarak çok sayıda farklı etkiyi tetikleyebilir. Farklı “dünyaların” işlevsel, teknik ve modaya uygun malzemeleri ile ilgili tüm gelişmeleri takip etmeye ve bunlar için kullanım biçimlerini yeniden keşfetmeye çalışıyoruz. Hayat verdiğimiz malzemeler, genellikle üretim amaçlarının dışında kullanılan malzemeler oluyor. Sergiler, iç mekan ve bahçeler üzerinde çalışmaya başladığımdan beri bunu yapıyorum: test et, dene, riske gir ve her zaman tekerleği yeniden icat et.

Etiketler

Bir yanıt yazın