“Tasarım Okuluna Hatalar Okulu Olarak Bakabilmeliyiz”

Bilgen Coşkun ve Dilek Öztürk, Salone del Mobile.Milano için Küratör Stefano Boeri ile bir araya geldi ve "Supersalone" üzerine konuştu.

Bu yıl Salone del Mobile tasarım, paylaşım ve sürdürülebilirlik konularına değiniyor. Bu fikir nasıl oluştu?

İlk olarak yeni bir düzen sunmayı istedik. Acil durumların bazen yeni fikirler üretmemizde etkili olduğuna inanıyorum. Burada yeni bir fuar düzeni görüyorsunuz. Salone’nin geleneğinde fuar yalnızca hafta sonu iki günlüğüne halka açılırdı. Diğer günler B-B olarak nitelendirilirdi. Bu sene fuarın ilk gününden itibaren girişler tamamen halka açık. Fuarın hem B-B hem de B-C boyutlarını bir arada tutmayı amaçladık.

Bu şekilde mi devam edecek?

Bu bizim kararımıza bağlı değil. Biz yalnızca 2021 fuarının kürasyonunu yaptık. Burada gördüğünüz ikinci yenilik ise mobilyaların fiziksel kombinasyonu ve dijitalin kullanımı. Nesnelerin üzerindeki kare kodları okutarak bir mobilya satın alabiliyorsunuz. Bu ilk defa yapılan bir şeydi. Mobilyaları karşılaştırmak, dokunmak, deneyimlemek ve renklerini hissetmek özel bir durum. Hem nesne ile izleyicinin mesafesini korumak hem de ticari anlamda ilişkiyi kurabilmek adına akıllı telefonun kullanımı burada önemli bir yenilik oldu. Üçüncü yenilik ise stand bölmelerinden vazgeçmekti. Farklı markaları, ürünleri ve stratejileri yerleştirmek için esnek duvar sistemleri kullandık.

Bu yapı sonraki edisyonlarda da burada kalacak mı?

2022 edisyonunun bu karara sadık kalıp kalmayacağını bilmiyorum. Fakat bence gelecekte bunu uygulamalıyız. Stand kullanımı, atmosferi yeniden oluşturmak için enteresan bir yol fakat stantlardan oluşmuş böylesi büyük bir fuarda koridorlar görmeye başlıyorsunuz. Biz burada tam tersini yaptık. 2021 için dışadönük bir sistem çok daha etkiliydi. Hem iletişimi arttırdı hem de pandemi koşullarında sosyal mesafeyi korumamızı sağladı. Ancak gelecek senelerde Salone’nin nasıl değişeceği hakkında fikrim yok.

Tasarım alanında sürdürülebilirlik yeterince net tanımlanmıyor ve yanlış anlaşılmalara sebep olabiliyor. Sürdürülebilirlik nedir? Sizce en önemli yapıtaşları nelerdir?

Bence en önemli yapıtaşı çevremizdeki yapılarda ve iç mekanlarda doğanın kullanımı. Biyoçeşitliliğe ihtiyacımız olduğunu anladık ve pandemi de çeşitliliğin azalmasına sebep oldu. Eskiden olmadığı kadar çok ağaca ve bitkiye ihtiyacımız var.

Tasarımın sosyoloji ve sağlık anlamında rolü nedir? 

Biyo-çeşitliliği arttırmalıyız. Bu aynı zamanda bizim bağışıklık sistemimizi de kuvvetlendirecek bir şey. Mobilyaları farklı rollere bürünebilecek esneklikte kullanmak oldukça önemli. Örneğin birkaç dakika içerisinde çalışma alanına dönüşebilen yatak odaları görüyoruz burada. Hibrit ve dönüşüme açık nesneler görüyoruz. Bir başka önemli nokta ise pandemi nedeniyle açık alan mobilyalarına olan muazzam talep. Balkonlar, teraslar, bahçeler için farklı mobilyalar geliştiriliyor. Fuar bu anlamda çeşitli yanıtlar sunuyor.

Tasarım eğitimi de bu süreçte oldukça etkilendi ve çoğu durumda Zoom yardımcı olamadı. Burada 170 tane okul projesi sunuyorsunuz. Sizce en güçlü projeden bahseder misiniz?

Çin’de yaşamayan Çinli çocukların alfabelerini öğrenebilmesi için tasarlanmış küçük oyuncaklar sistemi harika bir proje. Pakistan’da bir okuldan yine çok sevdiğim bir proje var. Yarı biyolojik yarı yapay malzemelerden oluşturulan doku projesi oldukça ilginç. Son olarak hava koşullarının değişimine bağlı olarak şekil değiştirebilen bir motosiklet projesini söyleyebilirim.

Tasarım eğitimi gelecek yıllarda nasıl değişecek?

Tasarım okuluna hatalar okulu olarak bakabilmeliyiz. Hatalarımızdan öğrenmeliyiz. Bunu yapmaya alışık değiliz. Hata yapmayı ve hataya nasıl tepki verileceğini öğretmeliyiz. Hatayı kendi gelişimimiz için nasıl bir kaynak olarak kullanabileceğimizi ve hataları nasıl avantaja çevirebileceğimizi öğretmeliyiz.

İyi işleyen bir iç mekanı nasıl tariflersiniz? Bunun için neler gereklidir?

Bunun farklı yaşam biçimleri, yerel alışkanlıklar ve ihtiyaçlarla ilişkili olduğunu düşünüyorum. Farklı kültürler, toplumlar ve insanlar farklı ihtiyaçlara sahip. Bu nedenle ortak bir tanım yapmam mümkün olmaz. Ancak bir iç mekan tasarımcısı her türlü ihtiyaca, isteğe ve oluşabilecek zorluğa duyarlı olmalı ve kullanıcı ile etkileşim halinde olmalı.

Etiketler

Bir yanıt yazın