META – Demir Yolu Müzesi

Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Mimarlık Bölümü 3. sınıf öğrencisi E.Buse Alkan'ın Kayseri İstasyon bölgesinde hazırladığı öğrenci projesi.

Proje ve Alan Hakkında

Ülke genelinde modernleşme ile birlikte değişime yönelik adımlar gerçekleştirilirken, Kayseri kentinde de mimari değişim açısından olumlu gelişmeler yaşanmıştır. İstasyon alanı içinde yer alan ‘Demir Yolu Gar Binası’ ve ilgili ek yapıları ile lojmanlar Cumhuriyet’in ilanından sonra inşa edilen ve döneminin mimari karakterini halen yansıtmakta olan yapılardandır.

Günümüzde İstasyon bölgesini oluşturan yaklaşık 300.000 m2 alanlı dikdörtgen formlu parsel, güney ve doğu yönlerinde bulunan ve kentin en yoğun yaya trafiğine sahip alanlardan yoğun araç trafiği ve kenti keskin şekilde bölen viyadük ile izole olmuş haldedir. Batı tarafındaki alt yol bu yönden alana ulaşımı bir istinat duvarı ile engellemektedir. Demiryolu hattının parseli doğu-batı yönünde ikiye bölmesi ve demiryolu yapılarının çok büyük bölümünün güney yarıda yerleşmiş olması, hem parselin kuzey bölümünü ıssızlaştırmış hem de bu yöndeki konut ağırlıklı yerleşim alanlarından koparmıştır. Diğer yandan, döneminin en önemli yolcu istasyonlarından olan alanın kullanım şekli değişmiş, kentin çeperlerinde planlanan yeni hızlı tren projesi ile birlikte, sadece yük trenlerine hizmet eder hale gelmiştir. Böylelikle Gar binası ve çevresi insansız bırakılarak yaşlanmaya terk edilmiştir.

Kentin ticaret ve konut kullanımları ve yoğun yapı dokusu içinde yer alan bu boşluğun sosyal alanlar ile canlandırılması, bununla birlikte alanın kuzey bölümünün yaya için erişilebilir hale getirilerek aktif yeşil alanların kentliye kazandırılması proje hedefi olarak seçilmiştir. Tam da bu noktada gar binası ve çevresinin tarih, sanat, kültür aracı kılınacak, yeni ilave dilecek müze binası ve kompleksi alanı yaşatacak ve tarihsel katmanları sosyal hayata taşıyacaktır.

Projeye adını veren META kavramı, Marx’ın Das Kapital’inin başlangıç konusu ve ‘toplumun en temel hücresi’ olarak açıklanabilir. META Gar Binası ve yanında yer alan Lojistik Binası ile birlikte, alanı kamunun hizmetine açık sosyal bir bölge haline dönüştürmeyi amaçlamıştır. Bu amaca hizmet edecek başta Demiryolu Müzesi olmak üzere; çeşitli sanat atölyeleri, konferans-sinema salonu ve eski lojistik binasının yeniden işlevlendirilmesi ile elde edilecek gösteri salonu gibi yapı birimleridir.

META kurgulanırken bir planlama yöntemi olarak Feng Shui felsefesi incelenmiş ve süreç boyu projeyi şekillendirmiştir. Yapıların güneş alma yönleri, yeşil dokunun yerleşimi, TCDD Müzesi’ni saran su ögesi felsefenin gözle görülen ilk tasarım elemanları olurken, yapıların iç mekân kurguları ve dolu boş oranlarıyla oynanarak yaratılan sürprizli mekânlar bu felsefenin arka yüzündeki elemanlar olmuştur. Feng Shui felsefesi takip edilirken Tadao Ando ve I. M. Pei gibi mimarların izinden gidilirken sade, anlaşılır, ferah mekânlar ve ışık zenginliği gibi tasarım unsurlarına özen gösterilmiştir. META bu süreç boyunca tarihsel katmanlara saygılı olurken çağdaşı yakalayan ve özgün bir tasarım olmak yolunda ilerlemiştir.

KAYNAK:

Editörler: Burak Asiliskender, Burcu Ceylan, Ahmet Erdem Tozoğlu.
‘Kayseri’nin Yirminci Yüzyılı’ Yazar: Füsun Seçer Kariptaş, ‘Kayseri’nin Yirminci Yüzyıl Endüstri Mirası’ (sf 78-100), (AGÜ Dijital Yayınlar Uygulama ve Araştırma Merkezi 1, 1. Baskı, Kayseri, 2012)

 

Etiketler

Bir yanıt yazın