Mesopotamia Arkeoloji Müzesi / Hasankeyf

Salih Ramazanoğlu'nun Uludağ Üniversitesi Mimari Tasarım VII kapsamında hazırladığı öğrenci projesi.

“Kimi ister, kimi verir; doğa iIe insan bir bütündür.”
Aristoteles

Hasankeyf, il merkezine 37 km. uzaklıkta tarihi bir yerleşim birimidir Kuzeyinde uzanan Raman sıradağları ile Güneyinde yer alan sıradağlar arasındaki vadi içerisinde akan Dicle Nehri kenarında yer alan Hasankeyf ilçesi Dicle’nin sağladığı imkanlarla bereketlenmiş etkileyici görüntüsü ile geçmiş ihtişamından esintiler sunmaktadır
Seçilen alan Dicle Nehrinin ikiye ayırdığı kuzeyde kalan bölgede yer almaktadır. Başlı başına açık hava müzesi olan Hasankeyf’te yapılacak yapının konumu önem arz etmektedir; bu sebeple Hasankeyf’in panaromik görüntüsüne hakim olabilecek tarihi yapıları izleme fırsatı sunabilecek alan seyir terası ve açık sosyal mekanlarla zenginleştirilerek mekansal kurguyu arttıracak müdahaleler gereklidir.

Konsept – Kavram
Çalışılan bölgenin arkeolojik önemi, çaresiz bırakılışı dramatik bir sahne sunar. Bunun mimariye yansıması aranacak özelliklerden olmalı. Yapının yönsüz oluşu, iç- dış müze kurgusu ve bütün binayı rampa ile saran panoramik görüntüler bulabilmek mümkün hale gelmiştir.

Dairesel /yönsüz bir kabuğun içine dış çeperden bağımsız organiklikte Hasankeyf tektoniğinden ilham alan katmanlar, iç müze kurgusunu düşeyde oluşturmuştur. Yol kotundan yapıya yaklaşım ise tektonik merdivenler ile rampa ve “müze boşluğuna” ulaşır, bu merdivenler doğanın verdiği etkilerden ve Hasankeyf kale yoluna çıkan tektonik merdivenlerden ilham aldı.

Modül plaklar şeklinde yerleşen dairesel kabuk rampa etrafını saracak ve açılı duracak şekilde yerleşerek kontrollü ışık ve iç mekan – dış mekan kurgusuna katkı sağlamıştır.

Etiketler

Bir yanıt yazın