Katılımcı, Uşak Belediyesi Hizmet Binası Yarışması

Proje raporu

KAMU-SAL BİR YAPI

Kamu-sal bir yapı… Kamu için yapılan bir yapının kamusal alan kimliğinin arttırılması başka bir bakış açısıyla duvarla çevrili kendini dışa karşı kapatan bir yapı yerine geçirgen gün içerisinde kent konseyi sayesinde kent için alınan kararları açık-şeffaf-katılımcı çoğunlukla sağlayan yerel yönetimin kamu ile paylaştığı bir yapı tasarlanması hedeflenmiştir. Bu hedef aslında hem fonksiyonu olsun hem de bulunduğu alan nedeniyle olsun ihtiyaç duyulan en belirleyici unsur olarak görülmüştür. Yerel yönetimler kent ölçeğinde aldığı kararlar ve planlamalarla kentin şekillenişinde önemli rol oynarlar. Bu bağlamda yarışma alanının yeni şekillenecek kentin parçası olan bir alanda (kentsel dönüşüm alanı) olması belediye yapısının kendisi ve oluşturduğu çevrenin örnek bir düzenleme ve kaliteli bir mekanlaşmaya sahip olması gereksimini yanında getirmiştir. Bu kalite bundan sonraki kentin gelişimi ve planlamasında kentin vizyonuna etki etmesi amaçlanmıştır. Kamu-sal bir yapı ile kent ölçeğinde kamusal alanlarında arttırılmasında bir katalizör oluşturulmak istenilmiştir.

Kamu-sal bir yapı kavramı sorgulanacaksa kamusal alanın mekansal özellikleri,gereksimleri ve bunu destekleyen yarı kamusal alan-özel alan-yarı özel alanların niteliği önem taşır. Kostof’a (1991,1995,1999) göre kamusal alan, insanların günlük yaşantılarında ya da dönemsel etkinliklerde fonksiyonel ve törensel aktiviteleri gerçekleştirebildikleri, bireyleri dolayısıyla toplumu birbirine bağlayan ortak bir zemin olmuştur.

Kamusal alanlar kent kimliğinde önemli bir role sahiptir. Bir kentte bulunan sokak ve meydanların kalitesi, o kentin kimliği hakkında bilgi verir. Kent boşluklarının insanların toplanma yerleri olmasının yanı sıra simgesel özellikleri de bulunmaktadır. Kent ölçeğinde organize edilen doluluk-boşluk oranın birbiriyle ilişkisi insan ölçeğinde tanımlandığı takdirde bölgenin karakteristik özelliği de ortaya çıkmaktadır. Eğer kentin içerisinde bu doluluk boşluk oranı iyi organize edilmezse, ortak kullanım alanları olarak düşünülen mekânlar kullanışsız alanlara dönüşür ve kimliklerini kaybederler (Erdönmez, 2005).

Kamusal alanlar, günlük yaşantı içerisinde hiçbir fiziksel veya sosyal engel olmadan kentin tüm kullanıcılarına hizmet eden alanlardır. Bu alanların yaşabilmesi için kentin tüm kullanıcıları tarafından eşit şartlarda kullanılabilirliği olması gerekmektedir. Bu yüzden bu alanlar tasarlanırken fiziksel ve sosyal çevre tüm kullanıcılar için düşünülmelidir. (İnceoğlu, 2007).
Whyte’a (2000) göre bir kamusal alanı başarılı kılan 4 özellik vardır. “ulaşılabilirdirler, insanlar çeşitli aktivitelerde bulunurlar, mekân konforludur ve iyi bir imajı vardır ve sosyal faaliyetleri destekleyen, samimi, insanların birbiriyle buluştuğu ve daha fazla sosyal etkileşimin sağlandığı mekânlardır.”

Kente yeniden katılması düşünülen bir alanda kentin vizyonunu belirleyen yönetimin kullanacağı yapı da bu bağlamda kente ve kentliye hizmet etmelidir. Bu yüzden tasarlanan yapı sadece bir meydanla buluşan bir yapı değil yeni yapılan kentin parçasıyla meydan sayesinde birleşen ve içerisinden geçirgenliği ile kentlinin aktif olarak kullanabileceği bir yapı olarak tasarlanmıştır. Önündeki oluşturulan açık alanla beraber yapıldığı alanın sahip olduğu potansiyel su öğesi birleştirilmiş ve kentlinin yapının çevresinde yaşama dahil olması hedeflenmiştir. Ayrıca oluşturulan açık,kapılı-yarı açık alanlar sayesinde mekan zenginliği oluşturulmak istenilmiştir. Yeni oluşturulan kent parçası ile kenti bağlayan 3 boyutlu bir boşluk oluşturulmak istenilmiştir. Özellikle şartnamede altı çizilen ‘kent konseyi’ nin rolü daha aktif katılım sağlamak gerektiğinde etkinlikler düzenlemek için bu boşlukta kent anfisi oluşturulmuştur.

Belediye hizmet binası kentsel dönüşümle olan bağlantı yönü ile dere ve yakın çevresi yayalaştırılmış ve sadece belediye hizmet binasına giriş meydanı olarak değil aynı zamanda yeni kent parçasıyla belediye hizmet binası arasında kentliye yönelik etkinliklerle güçlendirilebilecek bir potansiyeli olan, kent parkı olarak kullanılabilecek bir kamusal alan oluşturulmuştur.
Yapı içerisindeki peyzaj sadece doğal bir etki değil aynı zamanda doğal iklimlendirmenin bir parçası olarak düşünülmüştür. Ayrıca yağmur suyunun kullanılması, güneşten kontrollü faydalanan cephelerin kullanılması, ısı kaybını %40 oranında azaltan low-e cam kullanımı, ilk yatırım maliyeti de düşünülerek mekanik sistemde ısı ve hava pompasının(önerilen) düşünülebilir olması, saçak altında bulunan menfezlerle doğal havalandırma… gibi özellikleriyle sürdürebilir mimarlık için küçük ayrıntıları barındırması düşünülmüştür.

Çok amaçlı salon fonksiyonu çevredeki kültür fonksiyonuyla entegre olacak şekilde konumlandırılmıştır. Ayrıca deprem yönetmeliği açısından gerekli görülen bodrum kat ihtiyacı çok amaçlı salonun mekanizmayla konferans için daha elverişli hale gelebilmesi alternatif olarak önerilmiştir.

Yapının bir duvar etkisine sahip olması yerine geçirgenliği ve kentli için bir sirkülasyon özelliği barındırması öngörülmüştür. Yapı içerisindeki sirkülasyon alanları yapı boşluğu ile ilişkilendirilmiş bu sayede yaşayan bir yapı kimliğinin ön plana çıkması hedeflenmiştir. Yarıca yapının yeni kent parçası ve eski kenti gören bir kent terasına sahip olması düşünülmüş ve bu doğrultuda kent terası yapılmıştır. Bu kent terası ayrıca etkinlik alanı, sergi alanı gibi ayrıca işlevlendirilebilmesi hedeflenmiştir.

Etiketler

Bir yanıt yazın