Katılımcı, Merzifon Belediyesi İş ve Yaşam Merkezi Mimari Proje Yarışması

Mimari Rapor

Kentsel Bağlam

Merzifon, oldukça düz ve mümbit bir ova üzerinde gelişen kompakt bir şehir formunu tanımlamaktadır. İlçe makro ölçekte Karadeniz Bölgesi ve İç Anadolu arasında bağlayıcı bir köprü niteliğindedir. Tarihsel süreç irdelendiğinde yerleşmenin bu elverişli coğrafyasının bir sonucu olarak önemli ticari güzergahların da yer aldığı bir köprü görevini üstlendiği görülmüştür. İlçede bu ticari kimliğinin gereksinim duyduğu ihtiyaçlar doğrultusunda inşa edilmiş bedesten, han, hamam, çeşme, cami gibi önemli mimari eserler yer almaktadır.

Makro ölçekte bir şema olarak baktığımızda görülmektedir ki, 3 km çapta gelişen ilçe merkezi yerleşim dokusu, çevresini saran tarım arazileri ve güney sınırını kuşatan Çorum Samsun otoyolu yerleşmenin 3 ana tanımlayıcısı olmaktadır.

Bu ana tanımlayıcılar çerçevesinde yapılan kentsel doku analizinde ise, yerleşmenin merkezinin oldukça önemli ve yoğun tarihi doku çevresinde geliştiği, 3 km çapta tanımlamış olduğumuz ilçe merkezinin çeperlerinin ise yeni gelişme alanları ile saçaklandığı gözlemlenmiştir. Yerleşmenin makro ölçekte en baskın güzergahını oluşturan ve yerleşmenin güney sınırını tarifleyen Çorum Samsun otoyolu; sanayi ve lojistik enerjinin yığıldığı bir bölgeyi tariflemektedir. Havalimanı, OSB ve sanayi alanları gibi fonksiyonların bu güzergah üzerine asılarak bir gelişim sergilediği makroform üzerinden oldukça net bir şekilde görülebilmektedir.

Yerleşmenin düz coğrafyası doğrultusunda tüm bu alanlarda gözlemlenen kentsel doku ortogonal bir yapıyı benimsemiştir. Gerek kent merkezini saran tarım arazilerinin dokusu, gerek merkezde yer alan konut dokusu, gerekse güney çeperde var olan sanayi dokusugrid ya dagride yakın bir kentsel örüntüye sahiptirler. Bu gridvari dokular kentin karakterini tanımlayan diğer önemli bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır.

Makro ölçek potansiyelleri bağlamında ilçe merkezinde yer alan proje alanını irdelediğimizde ise lokasyonu ve çevresinde yer alan tarihi doku ile oldukça potansiyelli bir konumda yer aldığı görülmüştür. Bu nedenle tasarlanacak yeni iş ve yaşam merkezinin kurgusunda çevre ilişkilerinin ve yaya erişilebilirliğinin ön planda olması oldukça önemsenmiştir.

Mimari Bağlam: Kentsel Dokunun Mimariye Dönüşümü

Binanın fiziksel dönüşümü ile yapının çevresi kent ve kentli ile kurduğu ilişki tümüyle değişecektir. Bugün iç avlusu ile kendi içerisinde bir hayata sahip olan yapının, kurgusu ve yeni fonksiyonları ile kent ve kentli ile bütünleşmesi hedeflenmektedir. Bu bağlamda tasarlanan yapı zeminde- yaya ölçeğinde birçok kent bağlantısına izin vermekte ve bu yaya bağlantıları çevresinde şekillenmektedir. Yapının şehir merkezinde yer alan ve ilçenin önemli tarihi değerlerinden olan Kara Mustafa Paşa Caminin yer aldığı ana meydan ile ilişkilenebilmesi açısından, Hal sokağının (yaya sokak) bina ile bütüncül bir peyzaj yaklaşımı ile ele alarak düzenlenmesi ve bu hattın yapı ile aktif ilişkiler kuran bir peyzaja bürünmesi hedeflenmektedir.

Yarışma alanı proje kapsamında ele alındığında kente hakim olan grid doku zemin düzlemine yansıtılmış, peyzaj ve yapı kurgusunun ana temasını oluşturmuştur. İkinci boyutta üretilen gridal düzlem, yapının strüktürü ile üçüncü boyuta da aktarılmıştır. Zeminde kurgulanacak aktif ve geçirgen yaşam doğrultusunda kent ile güçlü ilişkiler kurmaya olanak tanıyan Hal sokağı yaya bağlantısı, yapı içerisinde tanımlanan geçiş ile Kargaoğlu Sokağına bağlanarak yapıyı ve yaya yaşantısını güçlendirecek bir kentsel promenat oluşturulmuştur. Zeminde ve bina ile üçüncü boyuta ulaşan aktif yeşil zeminler ile yoğun doku içerisinde nefes alanları oluşturulmuştur. Hal sokağı boyunca önerilen hafif strüktür kent mobilyaları ile kentlinin vakit geçirebileceği gölgeli mekanlar elde edilmiştir.

Fonksiyonel dağılım kararlarında en önemli unsur yapının ana işlevinin / iş ve yaşam merkezinin gereksinim duyduğu yaya aktif, geçirgen ve zaman geçirilebilen bir mekan yaratmaktır. Bu nedenle aktif yaşamın destekleyeceği kullanımlar (Esnaf ve kamusal birimler) zemin katta tasarlanmıştır. Yapı içerisinde tasarlanan boşluk, tüm mekanların ve işlevlerin birbirleri ile ilişkilenebileceği kamusal bir hayat sunacaktır. Bu boşluk ve içerisine yerleştirilen ana merdivenler bir iç amfi işlevi görerek 1. bodrum katta yer alan yaşam boyu eğitim merkezi ve 1 katta yer alan satış birimlerinin zemindeki aktif yaşam ile buluşmasına olanak tanıyacaktır. Daha özel bir yaşama sahip olması beklenilen ofisler 2. ve 3. katta çözümlenmiştir. Ofis kullanımları da bina içinde yer alan galeri ile doğrudan ilişkilenmekte ve kamusal hayata katılabilmektedirler.

Malzeme – Strüktür – Yeşil Sistem ve Mimari Bağlam

Bina strüktürü, yapının konseptini oluşturan grid sistem üzerinden kurgulanmıştır. Strüktür sistemi yapının tasarımına şekil veren öncelikli unsurdur. Kütle hareketleri strüktür sistemi doğrultusunda gelişmiştir. Malzeme seçimleri de yapının bu karakterini ön plana çıkartacak şekilde olmuştur. Ofis katlarında strüktürün gerisinde tasarlanan cam cephelerin ısı, ışık ve güneş kontrolü yarı şeffaf dikey katlanabilir elemanlar ile sağlanmıştır. Yapının açıklık-kapalılık ilişkileri kurgulanırken mekanlarda hareketli şeffaf cam paneller kullanılmıştır. Böylece yaz ve kış dönemlerinin şartlarına uyum sağlayacak esnek bir yapı tasarımı ön görülmüştür.

Yeşil sistem sadece zeminde bir peyzaj kararı olmanın dışında, ofislerin balkonlarına ve çatı yüzeylerine de ulaşarak yeşil zeminin üçüncü boyutta da yer almaktadır. Çatıda yapılan açıklık ve hareketli paneller ile projede yer alan galeri boşluğu kontrollü ışık alabilecek, yaz ve kış dönemlerine göre açık ya da kapalı olarak değerlendirilebilecektir. Bu çatı açıklığı aynı zamanda bina içerisinde doğal havalandırmayı da sağlayacak bir sistem oluşturacaktır.

Etiketler

Bir yanıt yazın