Katılımcı (Lefter Küçükandonyadis Mezarı), İstanbul’un Mezarları Tasarım Yarışması

Katılımcı (Lefter Küçükandonyadis Mezarı), İstanbul’un Mezarları Tasarım Yarışması

İstanbul’un Mezarları Tasarım Yarışması

Elefterios “Lefter” Küçükandonyadis 1925 yılında Büyükada-İstanbul’da dünyaya geldi. Doğumunda kendisine verilen Elefterios ismi Yunanca’da “özgür” anlamına gelmektedir. Babası adalı balıkçı Hristo, annesi ise ev hanımı Argiro idi.

Çocukluk ve gençlik yıllarını geçirdiği Büyükada’da Yunan ve Türk Kültürünü bir arada yaşadı Lefter, Rumca konuşmakta ve ibadet için kiliseye gitmekte özgürdü, ta ki 1942 yılında varlık vergisi kanunu çıkartılana kadar. Lefter henüz 17 yaşındaydı, ailesinin ekonomik durumu çok kötü olduğu için Küçükandonyadis ailesi vergi kanundan etkilenmemişti ama akrabalarının çoğu Türkiye’yi terk etmek zorunda kalmıştı. Lefter vatanım diye bildiği bu ülkede diğerlerinden farklı olduğunu zor yoldan öğrenmişti. Onun bir tarafı Türk bir tarafı Rum’du…

Futbol hayatına Taksim Spor Kulübü’nde başlayan Lefter 4 senelik askerlik hizmetinden sonra 1947 senesinde İstanbul’a geri döndü. O sene Fenerbahçe formasını ilk defa giyecek, iki sene sürecek yurt dışı macerası haricinde, 1964 senesine kadar 15 sezon sarı-lacivertli formayı terletecekti. Fenerbahçe tarihinin Ali Rıza Bozyel’den sonra en çok gol atan futbolcusu olan Lefter, futbol sahalarındaki üstün başarısından dolayı “ordinaryüs” olarak anılıyordu. Her iki ayağıyla şut atabiliyor, üstün top sürme yeteneği sayesinde ceza sahası içinde tutulamaz oluyordu. İtalya’da oynadığı dönemde İtalyan bir gazeteci onun için şöyle demişti: “O avucumun içinde bile çalım atabilir.”

Lefter’in milli takım kariyerinde en az Fenerbahçe kariyeri kadar başarılılarla süslüdür. Yunan milli takımında teklif edilen paraya karşın oynamayı reddetmiş, doğup büyüdüğüm yer ülkemdir diyerek Türk milli takımını tercih etmiştir. Milli takım formasını 50rndefa giyenlere verilen Altın Şeref Madalyası’nın sahibi ilk futbolcudur. Milli takım formasıyla 21 gole imza atmış, rekoru 33 sene boyunca kırılamamıştır.

Lefter Küçükandonyadis mezarının tasarımının çıkış noktası olarak Lefter ile özdeşleşmiş iki formanın hikayesi alınmıştır. Formalardan biri Fenerbahçe’nin efsanevi sarı-lacivert çubuklu forması, diğeri Türk Milli Takımı’nın ortasında ay-yıldız bulunan bantlı formasıdır. Kireçtaşını simetrik bir şekilde ortadan ikiye ayıran düşey çizgi çubuklu formaya, yatay bant şeklindeki oyulmuş olan ikinci form ise Milli Takım formasına referans vermektedir. Bu düşeylik ve yataylık etkisi beraber bir “HAÇ” formu oluşturur. Düşey çizginin kesitte metal bir kanal profilinde olması, Lefter’in 6-7 Eylül olayları ve varlık vergisi günlerinde yüzüne tokat gibi çarpan kimliklerini Ege Denizi’nin Türkiye ve Yunanistan’ı ayırması gibi birbirinden ayırmaktadır. Yine kesitte görebildiğimiz kanatların yer düzlemine açılı olması, Lefter ile özdeşleşen tezahüratın dizelerinde geçtiği gibi, yazılmaya hazır bir defter formuna referans vermektedir.

“Ver Lefter’e, yaz deftere” 

Etiketler

Bir yanıt yazın