Katılımcı, İTÜ İşletme Fakültesi Mimari Proje Yarışması

Katılımcı, İTÜ İşletme Fakültesi Mimari Proje Yarışması

Mimari Proje Raporu

ANA YAKLAŞIM

Bütün kararlılığıyla yerini alan Karakol Binasının aksine onu çevreleyen yapı kümeleri düzensiz bir şekilde arazide konumlanmıştır. Bu yapıların karakol binası ile kurmuş olduğu fiziksel ve sosyal bağlantı yeterince güçlü değildir. Ek olarak çevreyle ve mevcut ağaçlarla kurmuş olduğu etkileşim de göz önüne alındığında ağaçların ve oluşturdukları avluların kullanımı için bir engel teşkil etmekte, hatta kullanıcıların birbirleri ile etkileşime geçecek alanlar yaratmasını imkansız kılmakta ve bir kampüs ağının ve hayatının oluşmasına engel olmaktadır. Bu bağlamda bütün bu sıkışıklık arasında kararlı bir şekilde konumlanmış olan Silahhane ve Eski Karakol binasının yaratmış olduğu kuzeybatı-güneydoğu ve kuzeydoğu-güneybatı akslarında iki ana geçit yaratılmak istenmiştir. Mevcut ana akslardan beslenen bu geçitlerle kullanıcılara farklı kotlarda farklı ilişkilerden beslenen, mevcut ağaçlar ile nefes alan, yaşayan açık alanlar, karşılaşma mekanları, avlular sunarak kampüs donatılarının oluşturulması hedeflenmiştir.

Mevcut ağaç kümesi ve bu iki ana geçit tasarımın odağında yer alır. Bu geçitler kimi zaman avlu ve bahçeye kullanıcıları toplar, kimi zaman ise sadece selam verip uğrayacağı bir yola dönüşür. Eğitim yapısı ise sınırlarını mevcut ağaçların sınırlarından alır; ağaçların yaşam bulmasına ve yapıyla bütünleşerek ayrılmaz bir bütün gibi beraber yaşamasına olanak sağlar. Mevcut ağaçların zarar görmemesi amacıyla fiziksel bir müdahaleden kaçınılarak yapı; arazideki iki tanımlı aksa yerleşir. hikayede yerini alır. Kullanıcısı ile kurduğu ilişkide girişten çatıya kadar geçen zamanki yolculuk esastır.

SENARYOLAR ve SİRKÜLASYON FARKLILAŞMASI

Yapıya genel yaklaşım ele alındığında birden çok giriş ile karşılaşılır. Temel amaç tasarlanan farklı kotlardan kullanıcıları yapıya çekerek yapının döngüsüne dahil etmek, çevresiyle birlikte yapı içerisinde gezinme eylemini kullanıcılara farklı açılardan sunabilmektir. Arazinin topoğrafik yapısı ve bölgenin yoğun ağaçlarla kuşatılmış olması yapının farklı kotlarla kurduğu ilişkiyi güçlendirmek adına büyük bir avantaj sağlar.

Eğitim yapısı 3 farklı kot ile zeminde ilişki kurarak kullanıcısına farklı senaryolar sunar. Bu kotlar yapı içerisindeki hikayenin omurgasını oluşturarak, karakol binasından farklı bir sirkülasyon şeması ile karşımıza çıkar. Karakol binasının lineer ve kesintili sirkülasyonundan farklı olarak, süreklilik amaçlı merkeziyetçi bir kurguda devinen bir organizasyon ile kullanıcısını karşılar. Bu bağlamda ortak mekanlar bu 3 farklı kot ile ilişkilendirilir.

52.00 kotu diye adlandırdığımız bahçe yapı ile bütünleşerek kantin ve kütüphane için sosyalleşme alanlarını kendi yaratır. Mevcut arazide konumlanan yemekhaneden ve kuzeydoğuda konumlanan derslik binalarından gelen yaya aksını bahçede toplayarak yapıya sızmasına olanak sağlar.

56.50 kotunda hayat ise, iki seçenek ile kullanıcısıyla buluşur. Bunlardan birincisi 61.00 kotundan başlayarak tasarlanan sokak ile gelen kullanıcıları, mevcut ağaç kümelerinin oluşturduğu avlunun gölgesinden geçtikleri bir by pass alanı sunmaktır. İkincisi ise 56.50 kotunda buluşan kullanıcıları 52.00 kotuna ulaştıran bir bağlaç (ana karşılaşma alanı )görevi üstlenmektir.
61.00 kotu ise bütün bu buluşma mekanlarına hazırlayıcı olarak çalışır. Yönlendirici formu ile 3 farklı zemin kotunda fiziksel ve sosyal çarpışmalara zemin hazırlar. Kullanıcıların mekanı deneyimleme sürecindeki bu çarpışmalar eğitim birimlerinin mekânsal kurgusunda önemli rol oynar.

MEKANSAL KURGU

Eğitim birimlerinin mekânsal kurgusu tüm şemayı örgütleyen merkeziyetçi bir yaklaşımı ele alır. Bu şema, eğitim birimlerinin ve ona bağlı olarak gelişen tüm mekânsal organizasyonun işlevselliğini sağlar. Bu bağlamda birimler merkeze eşit mesafede ve ulaşılabilir bir konumda yer alır. Bir çeper edasıyla cephede konumlanan birimler merkezde birbirleriyle çarpışmayı, yer yer çakışmayı ve nihayetinde kavuşmayı amaçlar. öğrenci-öğrenci, öğrenci-eğitimci, eğitimci-eğitimci karşılaşmalarına olanak tanır. Mekansal süreklilik, ulaşılabilirlik, zengin ve esnek bir iç mekan ilişkisi bu şemanın ana bileşenleridir. Öğrencilerin ve öğretenlerin hareketleri bu şema ile her katta farklı bir senaryo ile buluşur. Hem iç mekanda süreklilik hem de farklı kotlarda tasarlanan dış mekan etkinlik alanları esnek eğitim sistemini destekler.

Sirkülasyon alanları kendi işlevlerinin ötesinde yeni öğrenme biçimlerine zemin hazırlar. Öğretim üyelerinin ve asistanların odalarının sirkülasyon ile buluştuğu alanlar iç mekan teneffüs alanları olarak ele alınır. Karşılaşmanın verdiği fiziksel ve sosyal alışverişin temel alındığı bu iç mekan teneffüs alanları, yeni öğrenme biçimlerinin en büyük destekleyicisidir.

İç mekanda sürekliliği sağlamak amaçlı tasarlanan farklı kotlar, koridorların ve rampaların kendi işlevlerini kaybedip yeni kimlikleri ile merkezdeki ana derslik birimlerinin tamamlayıcısı olarak görev almasını sağlar. Hareketli bölücü paneller ile ihtiyaçlar doğrultusunda dönüşebilen, çoğalabilen derslikler sürekli öğrenmeyi temel alır. Mekansal olarak eğitim yapısının en büyük hacimlerini oluşturan amfiler yalnızca belleklerimizde yer alan amfi olarak değil, aynı zamanda yeni etkileşimlere olanak tanıyan bir dolaşım alanı olarak kullanılır. Mekansal kurgunun merkezinde tüm kotları birbirine bağlayan gerektiğinde özelleşebilen, gerektiğinde bölünebilen çok amaçlı alanlar olarak yorumlanır.

Ortak mekanlar 3 farklı kot ile ilişkilendirilir. 52.00 kotunda Süleyman Seba Caddesi cephesinde tasarlanan kütüphane konumu itibari ile kendi sessizlik bahçesini kendisi yaratır. Kuzeydoğu cephesinde ise Kantin ve Konferans Salonunun dış mekanı gibi çalışan sert zemin ve yeşil alanlar mevcut ağaçların gölgesinde nefes alır. Kantin ise 52.00 ve 56.50 kotlarında konumlanarak tüm ortak mekanların kesişim kümesi olarak kullanıcıya sunulur ve halihazırda 56.50 kotunda kullanımda olan yemekhane yapısının özellikle öğle aralarındaki yükünü hafifleterek yemek yeme aktivitesinin farklı kotlarda ve farklı açık-kapalı alanlarda gerçekleştirilmesini amaçlar.

Yapının zemin ile ilişki kurduğu kotlarda tasarlanan birimlerden birisi de Konferans Salonudur. Konferans Salonu bölücüler ile sınırlandırılmaz ve böylece dış mekan ile kurduğu direkt ilişki, yapının zeminde geçirgen ve davetkar olmasını sağlarken salonun da sürekli farklı aktiviteler için kullanımda olmasını sağlar.

Arazide tüm davetkarlığı ile yer bulan Karakol binası mevcut işlevlerinden arındırılıp, ana taşıyıcı sistemine saygı duyularak eğitim yapısının bir uzantısı gibi çalışır. Yapıda yer edinen birimlerin gerektirdiği yeni işlevler ise Karakol binasının birinci katında hayat bulur. Taşıyıcı olmayan bölücülerinden tamamen arınan karakol binası, dönüşen mekanlar ile enstitü birimlerine ve yapıya hizmet eder. 68,11 kotunda tasarlanan bağlantı koridoru Maçka Caddesi’nden yaklaşan kullanıcıların eğitim yapısı ile buluşmasına olanak sağlar. Karakol binasının bodrum katı ise 56.50 kotunda yaratılan avluya açılan kapı olarak hizmet eder.

75,11 kotunda tasarlanan Dekanlık birimi yapıdaki yolculuğun son bulduğu noktada yer alır. Bu bağlamda zemin izlerinde yer alan yeşil terasla kavuşarak tüm kullanıcılara hizmet eder. Çok amaçlı sokak gibi çalışan teras, karşısında konumlanan bir dantel edasıyla işlenmiş karakol ve silahhaneye cephelerine farklı açılardan bakarak eski-yeni buluşmasını destekleyici rol oynar.

CEPHE

Modüler şemaya dayanan taşıyıcı sistemin gerektirdiği yapı elemanları çıplak haliyle cephede konumlanır. Eğitim birimlerinin bölücü elemanlarının oluşturduğu kurallı kuralsızlık her kotta önce kendi içinde sonra akslar içinde farklılaşır. Tüm taşıyıcı elemanların ve bölücü öğelerin saklanmadan apaçık bir şekilde ifadesiyle yapı çeperi zeminden çatıya kendiliğinden örülür.

Etiketler

Bir yanıt yazın