Katılımcı, II. Ekolojik Kentsel Tasarım Yarışması

PROJE AÇIKLAMA RAPORU

PROJE ALANI

Proje alanımız; Mersin’in kuzeyinden doğup doğu yakasında Akdeniz, Toroslar belediyeleri batı yakasında Yenişehir Belediyesi arasında sınır görevi üstlenen kuzey-güney yönlü Müftü Deresi’dir. Mersin kentini klimatize edebilen potansiyele sahip nadir derelerden olan Müftü Deresi aynı zamanda kentin içinde kalmış, akan en büyük deredir.

MERSİN KENTİ – MÜFTÜ DERESİ İLİŞKİSİ

Mersin kenti dağdan denize inen derelerin oluşturduğu verimli bir düzlük alandır. Fakat bu doğal oluşumun aksine kıyıya paralel yapılaşma ile kentlinin kıyı ile olan fiziksel ve görsel ilişkisi zayıflamış durumda, kuzey-güney ilişkisi gözardı edilmiş durumdadır. Doğal dengenin bozulmasında en büyük etkenlerden biri de derelerin kapatılması durumudur. Müftü Deresi Mersin ‘de kapatılmamış sayılı dereler arasındadır. Fakat zaman içinde uğradığı yanlış müdahaleler, maruz kaldığı kirlilik mevcuttaki yüksek ekolojik potansiyelin kaybolma tehlikesi ile karşı karşıya bırakmaktadır. Derenin iki yakasının farklı belediyelere ait olması bütünleştirici etkisinin aksine dereyi iki yakayı izole eden bir eşik haline dönüştürmüştür. İki yaka arası sosyo-kültürel durum ve yapıların ölçek farklarıyla da iletişim kopukluğu artmış durumdadır.

TARİHSEL BAĞLAM – MÜFTÜ DERESİ İLİŞKİSİ

Dere Mersin kent belleği için önemli olan, Yumuktepe Höyüğü, Huğ Evi, Tevfik Sırrı Gür Stadyumu, Mersin Deniz Feneri, Müftü Köprüsü ve Müftü Camii gibi tarihi ve kültürel varlıklara ev sahipliği yapmaktadır. Bu değerlerden en önemlisi ise korunması ve adının duyurulması gereken Yumuktepe Höyüğü’dür.

Yumuktepe Höyüğü;
Derenin en büyük tarihsel değeri; 9000 yıllık geçmişiyle insanlık tarihi için önemli veriler kazandıran ve Yakındoğu coğrafyası ile Orta Anadolu arasında kültürel, ticari ve ekonomik anlamda bir kavşak noktası olan Yumuktepe Höyüğü hak ettiği değeri görememektedir. Yumuktepe’nin karşısında bulunan belediye asfalt şantiyesi alanı dereyi ekolojik anlamda olumsuz etkilerken aynı zamanda Yumuktepe için de bir siluet sorunu da oluşturmaktadır.

EKOLOJİK POTANSİYEL – MÜFTÜ DERESİ İLİŞKİSİ

Müftü deresi sahip olduğu ekolojik potansiyeli sürdürürken akbalıkçıl kuşları için de hayati bir önem taşımaktadır.

Akbalıkçıl Kuşları;
Müftü deresi yoğun kentleşme baskısı içinde canlı türlerine yaşam ortamı oluşturmak için önemli bir ekolojik potansiyele sahiptir. Alanımız Avrupa’da 30000, Türkiye’de ise 10000 olduğu bilinen Akbalıkçık kuşlarına ev sahipliği yapmaktadır. Fakat deredeki yanlış müdahaleler habitat geçişini engellemektedir.

SORUNLAR

  • Derenin 2 farklı belediye için sınır olmasıyla 2 yakayı birbirinden izole eden bir eşik konumuna dönüşmesi
  • Kent belleğinde yer etmiş tarihsel dokunun yok olma tehlikesi
  • Yumuktepe tarihsel, ekolojik değerine ve siluetine zarar veren asfalt şantiyesi
  • Dere taşkın seviyesi sınırı içerisindeki yapılaşma
  • 2 yaka arası sosyo-kültürel dokunun iletişim kuramaması
  • 2 yaka arasındaki bütünleşik olmayan uygulamalar ve ölçek farkı
  • Potansiyelleri karşılayamayan bağlantı noktaları
  • Habitatın yok olma tehlikesi
  • Kıyı boyunca sert zemin yoğunluğu ile filtrasyon eksikliği
  • 2 yaka arası bağlantı noktası nitel ve nicel eksiklik
  • 2 yakayı bağlayan mevcut köprülerin kalın kesitli beton ayaklarının ekolojik geçişi engellemesi
  • Dere kıyısının atıl durumda olması
  • İnsanların vakit geçirebileceği sosyal alan eksikliği
  • Yarı-açık dinlenme alanları eksikliği
  • Bu sorunların beraberinde getirdiği güvensizlik problemi


ÖNERİLER

  • Derenin kent hayatına kazandırılmasıyla kıyı baskısını azaltarak iç bölgelerde bir çekim alanı yaratacağı öngörülmektedir.
  • Alandaki mevcut karakter bölgelerinin potansiyelleri dikkate alınarak bazı zonlamalar önerilmiştir. Böylelikle farklı kullanıcı profillerine yönelik alanlar oluşturulmuştur.
  • Alana Yaklaşım;
  • Alana ulaşımda insanları toplu taşıma ve bisiklet kullanımına teşvik etmek için doğu-batı doğrultusunda uzanan yollardaki iki ana node bölgesine yakın alanlarda otobüs durakları, güvenli ulaşımı sağlamak için üst geçit, özel araçlarıyla gelen insanlar için ise kuzey ve güney bölgelerde otopark önerilmektedir.
  • Yürümeye ve bisiklet kullanımına yönlendirecek bazı güzergahlar oluşturulmuştur.
  • Derenin kıyısı boyunca uzanan araç yolu kaldırılıp ard alanlarda oluşturulan iki yeni güzergahla bu yükü hafifletmek amaçlanmıştır.
  • Proje alanımızda tematik tasarım alanları oluştururken bakış açımız kullanıcılara bu alanı benimsetmek ve ekolojik iyileştirmenin yanında sosyokültürel iyileştirmeyle dereyi bütünleşik bir şekilde ele almaktır.


A ve B bölgesi;

  • Yumuk Tepe Höyüğünün açmalarında bulunan tahıl kalıntıları dünyada ilk tarımın yapıldığı yerleşim yerlerinden biri olduğu ortaya çıkmıştır. Bu potansiyel göz önünde tutularak mevcuttaki asfalt şantiyesi alanı kaldırılıp bu alanın tarihsel ve kültürel sürdürülebilirliğinin vurgulamak amacıyla arkeobotanik müzesi ve araştırma merkezi önerilmektedir.
  • Mersin’in endemik bitki türleri için açık hava sergi alanları önerilmektedir.
  • Bölgedeki toplanma alanları yoksunluğundan dolayı bir etkinlik meydanı oluşturulmaktadır.
  • Bu alanla beraber çalışacak şekilde derenin karşı yakasında doğal öğrenme çevreleriyle oluşturulmuş bir arkeopark tasarlanmaktadır. Önerilerle derenin kuzey alanı tarihi ve kültürel bir odak haline getirmek hedeflenmektedir.
  • Derenin yatağı boyunca farklı kesitlerle karşılaşılmaktadır. Bu bölgede geniş olan dere yatağının ve vista noktalarını baz alarak kentlinin su deneyimleyebileceği teraslamalar güneyde ise habitat geçişini destekleyebilecek doğal teraslamalar önerilmektedir.


C ve D Bölgesi;

  • Halkın daha güvenilir ürünlere ulaşmasını sağlarken bölge halkına istihdam ortamı yaratacak ve slowfood etkinlikleriyle birlikte çalışabilecek ekolojik bir pazar alanı önerilmektedir.
  • Bu alanda bulunan eğitim birimleriyle birlikte çalışabilecek çocuklar için deneysel oyun alanları ve spor alanları oluşturulmaktadır.
  • Dere taşın sahasında bulunan konutların kamusal alan olarak değerlendirerek insanların rekreasyonel faaliyetleri için kamusal alanlar oluşturulup dere etkileşim alanı artırılmaktadır.


E bölgesi;

  • Kuzeye göre insan faaliyetleri sınırlandırarak daha doğal düşünülmektedir. Hem dere yatağının özgün halini yeniden kazandırmak hem de yaban hayatının kent içinde insan etkisinden uzak devam etmesini sağlamak için bir habitat adası oluşturulmaktadır.
  • Kentlinin bilinçlenmesi ve doğa fotoğrafçılığı potansiyelini değerlendirmek adına gözlem alanları oluşturulmaktadır.
  • Biyolojik filtrasyon ile derenin biyoçeşitlilik seviyesini yükseltmek, derede oluşan kirlilik sinek oluşum vs. önlemek için dere ve dere kenarına mevsimsel su yüksekliğine uyumlu ekolojik bir peyzaj önerisi getirilmektedir.
  • Habitat geçişini engelleyen mevcuttaki kalın ayaklı köprüler yerine ince ayaklı asma köprü önerilmektedir.
  • Diğer fauna türleri için oluşturduğumuz teraslar altında oyuklar yaratarak habitat birimleri oluşturulmaktadır.

1968, 2001 ve yakın geçmişte (29 Aralık 2016) yaşanan sel felaketinde Müftü Deresi’nin taşmasının bir sebebi olarak görülen dere kenarındaki yoğun sert zemin kaldırılarak, taşkın kontrolünü sağlamak amacıyla filtrelenebilir zemin önerisinde bulunulmaktadır.

Etiketler

Bir yanıt yazın