Katılımcı (EC3, BINAA, DOME+Partners), İstanbul Ticaret Odası ve Çevresi Düzenleme Projesi

EC3, BINAA ve DOME+Partners ortaklığında hazırlanan projenin raporu şu şekilde:

Konsept: Kültürel Pazar + Kordon Gezi Yeri

Kentsel Bağlantı

– Reşadiye Caddesi’nin yoğun trafiğindeki yaya köprüsünü, 8 metre genişliğindeki iki yeni köprü ile değiştirmektedir. Bu yeni köprülere, yeni podyumun doğu ve batı yanlarından uzanan oldukça geniş merdivenlerle ulaşılmaktadır. Bu yeni podyum, hem kültürel programı desteklemek hem de yaya trafiğini İTO’dan kordona yönlendirmek açısından önemli bir rol oynamaktadır.

– Kordonda, köprülerin birbirine yaklaştığı yerde, NYC’deki Highline’ı andıran yüksekte kalan düz bir park, “Kordon Gezi Yeri”, bulunmakta ve bu park yayaları kuzeybatıdaki otobüs garına ve güneydoğudaki feribot terminallerine bağlamaktadır. Bu yüksekte kalan Kordon Gezi Yeri’nin, feribot terminallerine yeni ve daha gelişmiş tesisler ekleyecek şekilde düzenlenmesi planlanmaktadır.

– İTO’dan Galata Kulesi ve Pera’yı daha iyi görebilmek için kuzeybatıdan güneydoğuya çapraz uzanan iki plaza ile, Reşadiye ve Yalı Köşkü Caddesi arasında sokak hizasında olan İTO’nun daha geçirgen olmasını desteklemektedir.

– Bu iki plaza için, yakın bir ölçekte “Açık Hava Odaları”nın olması ve yerel sanat kurulumları ile yayalara yönelik aktivitelerin eklenmesi planlanmıştır. Ayrıca bu plazalardan ziyaretçiler, önerilen kültürel programın girişi olan Oditoryum ve Kentsel Araştırma Merkezi’ni bulabilirler.

Kültürel Pazar

– İTO’yu ve çevresini aktif hale getirebilmek için kültürü ana dayanak ve kataliz olarak desteklemektedir. “Kültürel Pazar” olarak ana amacı, ziyaretçilere İstanbul’un kültürel kaynağı olan, farklı kentsel ve mimari mirası tek çatı altında sunmaktır.

– Kuzeybatıdaki plazaya bakan, camla çevrili görkemli bir fuaye ziyaretçileri -1. katta olan bir konferans salonuna getirecektir. Şu andaki İTO binasına bağlı olan konferans salonu 600 kişiyi alacak şekilde dizayn edilecektir; ancak 200 ya da 300 kişilik küçük salonlara da bölünebilir.

– Güneydoğuya bakan, ikinci bir camla çevrili fuaye de Kentsel Araştırma Merkezi’ne giriş olacaktır. Programı değiştirilebilir olsa da, Kentsel Araştırma Merkezi, hem yerlileri hem de turistleri çekmek açısından kültürle ticaret arasındaki dengeyi en iyi şekle getirmeyi düşünmektedir. Alt katları içeride ve yaya podyumunun üzerinde olup zemin katı ticari yerlere, podyum kat ise kafe ve özel kitabevine ayrılmıştır.

– Haliç manzarasını maksimize etmek için duvardan tavana yapılan camlardan oluşan, birbirine bağlı üç avlu aracılığıyla ziyaretçiler podyum kattan Kentsel Araştırma Merkezi’ne ulaşabilecekler. Bu etkileyici avluların büyük çaplı sergilere ve resepsiyonlara sahne olması beklenmektedir.

– Kentsel Araştırma Merkezi’nin üst katı toplantılar için geniş alanlara sahip olmakla birlikte kentsel miras arşivlerine, okuma odalarına ve İstanbul’un mimarisinin ve tasarımının değerini vurgulayan sergilere uygundur (Hotel de Sully ile Paris Trocadero’daki City of Architecture ve Heritage/Palais de Chaillot’nun karışımı).

– Kentsel Araştırma Merkezi’nin çatı katı Haliç’in mükemmel manzarasına bakan gurme bir restoran ve hava müsaade ettikçe dışarda yemek yemeye uygun bir teras alanından oluşacaktır.

– İki camla çevrili fuayenin arasındaki VIP alanı, İTO’nun üst katlarından ulaşılabilecek şekilde konumlanmıştır. İçinin zarif dizaynı ve şehre bakan panoramik yüzü ile İTO’nun özel buluşmaları için ideal bir yer olacaktır.

– Mekânın doğu tarafı çok amaçlı etkinliklerin yapılabileceği ayrı bir binadan oluşmaktadır. Giriş podyumundan yüksekte olan ve organizasyonların gerçekleştirileceği yerler Pera’ya bakan büyük pencereler bulundurmaktadır. Bu “Organizasyon Yeri”nin ya bağımsız ya da bir köprüyle Kentsel Araştırma Merkezi’ne bağlı olarak işlev görmesi düşünülmektedir.

Kentsel Vizyon

– Klasik Osmanlı anıtlarında olduğu gibi bu yaklaşım, mimari ile umumi alanların ve altyapının yapımını yeni bir sentezde birleştirmektedir.

– Teması, kültürel değerleri ekonomik gelişmenin büyük bir etkeni olarak vurgulamakta ve böylece topluma uzun soluklu ve sürekli bir değer eklemektedir.

– Kentsel Araştırma Merkezi’nin mimarisi, taşla kaplı, geniş hacimli kompozisyonlardan beliren devasa pencerelere sahip Osmanlı’nın geleneksel cesur yapılarından esinlenmiştir. Kendine özgün mimari vizyonu, İstanbul’un inanılmaz siluetini gözetirken aynı zamanda o silueti yeni bir jenerasyon için yeniden değerlendirmiştir. Karakteri, İstanbul’un geleceğini milenyumun küresel kültür merkezi olarak gören umutlu bir bakış açısı taşımaktadır.

Etiketler

Bir yanıt yazın