Katılımcı, Çuhadaroğlu Alüminyum 2017 Öğrenci Proje Yarışması

Proje Raporu

Su Üzerine Yazılan Tarih

Sular altında kalmış, tüm anılar terkedilmiş, saklı bir cennet, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile ön plana çıkan Savaşan/Şanlıurfa, çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır.

Proje arazisinde ve çevresinde bulunan yapılar, mağaralar; tarihsel süreç içinde biriktirilen bir ortak bellek, ortak anıları barındırır. Ancak köylüler Birecik Barajının açılması sebebiyle, su baskını yüzünden bu saklı cenneti terk etmek zorunda kalmıştır. Sular altında bırakılan sadece köylülerin evleri, geçim kaynağı olan bahçeleri değil, orada yaşanılan anıları olmuştur.

Ve bu değerlere saygı duyarak bir tasarım, planlama süreci gerçekleştirilmiştir.

Projenin Amacı

Batık şehirde çalışılan projenin amacı; suyun üzerinde alternatif yaşam sunmayı amaçlamak, evlerini kaybeden köylülere yeni barınma alternatifi sunmak, yitirdikleri geçim kaynaklarına yeni çözümler oluşturmak, en önemlisi kaybedilen hatıraları tekrar canlandırmak, bu anıları başkalarına da aktarabilmek, yaşanılan acılara merhem olmak, terkedilmiş mağara ve binalara işlev kazandırmak, merkez ve çevresi için yeni bir sürdürülebilir imaj oluşturmak, köyü kullanıcılar için daha çekici hale getirmek, eski tarihi izi projede canlandırabilmek, pek çok değerin suyun altında olduğu bilincini verebilmek. Proje; barınma, otel, müze, bilgilendirme ve spor merkezi olarak, çevredeki potansiyel insan ve turist kitlesini hedef alarak yeni bir toplanma alanı oluşturmayı, farklı yaş gruplarından insanları bu bölgeye çekerek canlandırmayı, yaşatmayı hedeflemiştir.

Batık mağaralar dalgıçlık eğitimi sonrası ziyaretçilerin gezebileceği bir şekilde tasarlanmıştır. M.Ö. 8. Yüzyılda Asurlular tarafından kullanılan daha sonraları birçok medeniyeti de ağırlamıştır. Kilise vb. gibi dini veya sosyal olarak da kullanılan mağaraların bir kısmı sular altında kalmıştır. Bu noktada dalgıçlar suya hapsolmuş tarihe tanıklık edebilecekler. Ayrıca mağaraların su üzerinde kalan kısmı ziyaretçilere konaklama imkanı sağlayan bir dokuya dönüştürülmüştür.

Bölgede suların yükselmesiyle bağ, bahçeler sular altında kalmıştır. Fakat sualtı zenginlikleri yeni bir oluşum ortaya çıkarmıştır.

Su ürünleri yetiştiriciliği, karada yapılan ziraatın muadili olup bunun geçmişi 3000 yıl öncesine kadar uzanır. Bununla birlikte ziraat, çok daha önceden bu yana besin sağlama amacıyla karalar üzerinde yapılmaktadır. Geçmişte dalgalardan, akıntılardan ve fırtınalardan denizin içinde balıkları güvenle koruyacak bir yapının kurulabilmesinin olanaksız olduğu düşünülmüştür. Savaşan köylüler başlıca geçim kaynakları suya gömülürken köydeki gelecekleri de sular altında kalıyordu ve kısa zamanda bölgedeki yaşam koşullarını kaybettiler. Kafes balıkçılığı sayesinde sunulan alternatif yaşama biçimine başlıca gelir kaynağı oluşturulmuştur. Suya esir olmuş yaşamlar tekrar suyla hayat buluyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın