Katılımcı, Caferağa Spor ve Kültür Merkezi Mimari Proje Yarışması

Mimari Proje Raporu

Kentsel Tasarım Yaklaşımı

Kadıköy’ü, İstanbul’un kültür, sanat ve spor odaklı genç nüfusunun çekim alanı olarak tanımlayabiliriz. Rıhtım ve Bahariye Caddesi arasında kalan bölge özellikle genç nüfusun sosyalleşebildiği, kültür ve sanat etkinliklerinin yoğunlaştığı önemli bir merkez konumundadır.

Bölgenin genç ve dinamik nüfusuna karşın spor tesislerinin Kızıltoprak ve Fenerbahçe’de konumlanıyor oluşu ayrıca eski Salı pazarı bölgesindeki spor sahalarının kaldırılmasıyla kentsel ölçekte tesis ihtiyacı daha da belirgin bir hal almıştır. Bu doğrultuda önemi artan Caferağa Spor Salonu’nun yetersiz kalan fonksiyonlarının yerine, bölge ve kent halkının ihtiyaçlarına çağdaş çözümlerle cevap verebilecek nitelikte bir yapı oluşturulması temel amaçtır.

Bununla birlikte proje alanına yakın konumlanan Süreyya Operası, Kadıköy ve Reks sinemaları sadece Kadıköy’ün değil, İstanbul’un kültür ve sanat etkinliklerinin merkezi halindedir. Dolayısıyla bölgede bu yönde oluşan potansiyeli, mevcut durumda spor salonunun yanında konumlanan Barış Manço Kültür Merkezi karşılayamamaktadır.

Önerilen Caferağa Spor ve Kültür Merkezi rıhtım bölgesi, çarşı aksı ve Bahariye Caddeleri arasında; ulaşım, kültür, ticaret ve  konut gibi pek çok fonksiyonun kesişiminde yer almaktadır. Bu sebeple yapının hem bölgenin kültürel ve sosyal yaşantısına entegre olması, hem de farklı yaş grubundan insanların spor ihtiyaçlarına cevap vermesi planlanmıştır.

Kütlesel Konfigürasyon

Kadıköy analiz edildiğinde ortaya çıkan sokak, kesişim, karşılaşmalar, iletim, kamusallık ve dinamizm kavramları tasarımın çıkış noktasında yer almaktadır. Bu doğrultuda oluşacak tasarım başlangıcında ihtiyaçları karşılayacak olgunluktaki fonksiyonların birbiriyle ve sokakla olan ilişkisi kamusal terk, saydamlık ve kontrollü akslar ile sağlanmıştır.  Yapının ilişki kurmak istediği sokak ile kesişimi büyük oranda saydamlaştırılıp sokak yapı arası bir difüzyon sağlanmıştır. Bunun yanında farklı kotları ve sosyal imkanları kamusal bir aksla bağlayarak binayla sokak arası ilişki kuvvetlendirilmiştir.

Bu bağlamda, tasarımın özünde Caferağa’dan öte Kadıköy ilçesine simgesel anlamda da zenginlik katacak mimari bir ögenin hayata geçirilmesi amaçlanmaktadır. Yapının simgeselliğinin ötesinde, kullanıcıya mekan kurgularıyla farklı tecrübeler yaşatabilecek, dikey kesitte farklı kotlarda birbirine geçişken farklı kullanım alanları yaratan üç boyutlu mekandır.

Bölgenin dinamik yapısı ve çevredeki akslar üst kotlarda cepheye yansıtılmış, cephedeki monolitik etki parçalanmıştır. Üst kottaki bu tavır yapının sokak ile doğrudan ilişkili yüksekliklerinde de yapı içerisindeki karşılaşma, mücadele, performans gibi dinamik etkileri yansıtmaktadır. Bu tavırlar iki ana giriş noktasında saydamlaşmayla seyreltilerek yapının daha davetkar  bir tavır takınmasını sağlamıştır. Bu kurgu sonucunda iç mekanda da fonksiyon sürekliliği sağlanmıştır. 

Betonarme ve çeliğin hibrit şekilde kullanıldığı strüktürü sarmalayan şeffaf cephe ile birlikte güneş kontrolü ve mahremiyet fonksiyonlarını da yerine getiren perfore metal bir kabuk aynı zamanda simgesel olarak tasarıma güçlü bir etki kazandırmıştır.

Kamusal Alanlar

Sokakların ve yapılar arasındaki mekanların yoğun ve genç nüfus tarafından kullanıldığı Kadıköy ilçesindeki bir yapının çekim merkezi olabilmesi için çevresel faktörlere iyi entegre olmuş, bölge ihtiyaçlarına cevap verebilen bir mekan örgüsüne sahip olması amaçlanmıştır.

Kültür merkezi ile ortak kullanılabilen kafeteryanın aynı anda hizmet verebildiği yapının dış mekanları ile entegre olan merdivenler sadece dikey sirkülasyon değil, aynı zamanda kamusal alanlar olarak oturma birimlerine de dönüşebilecek şekilde tasarlanmıştır.

Kadıköy ilçesi, barındırdığı genç nüfusun da ekonomik bir yansıması olarak kaykay ve paten satışlarında Türkiye istatistiklerinin üzerinde bir satış rakamına sahip. Kullanıcıların çoğunun da Kadıköy’de olduğunu öngörerek, yapının kamusal alanlarının genç nüfusun bölgede olmayan ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde tasarlandı. Sakız Sokak aksında eski yapıda var olan merdiven ve teraslanmalara göndermede bulunan kaykay ve paten alanları ile gençlerin sıklıkla kullanacağı kamusal alanlar kurgulandı.

Mekan Kurgusu

Mekan kurgusu öncelikle, beklenen yoğun ne nitelikli programın nispeten kısıtlı bir alanda yerleşmeye çalışmasından ötürü plan işleyişi ve kolay algılanışına önem verilerek başlandı. Bu doğrultuda kütle kendini çevreleyen sokaklar ile olan ilişki ağında şekillendirildi.

Yoğun kullanılan ve kent simgesi haline gelmiş yapılarda gerçekleşen renovasyon ve benzer çalışmalardaki mekan kurgusunun kent hafızasını koruyacak şekilde tasarlanması, yapının yaşatılabilmesi açısından önemli bir husus olarak ele alındı. Bu doğrultuda NailBey Sokak yaklaşımından algılanan mevcut Barış Manço Kültür merkezi girişini, yeni Caferağa kompleksinin kültür ve sanat fonksiyonlarının konuşlandırıldığı 17:50 kotunda korunması sağlanmıştır. Benzer bir kent hafızasını koruyucu yaklaşım Caferağa Spor Salonunun Sakız Sokak’tan olan girişinin yeni binada da korunmasıyla sergilenmiştir.

Bölge için önemli olan yapı ve ona bağlı bileşenlerin korunduğu kurguda bina dışına servis verebilen büfe, bilet gişesi gibi fonksiyonların yanı sıra, turnikelerin yapı içine alınması ile farklı fonksiyonları barındıran Caferağa Spor ve Kültür Merkezi’nin bütünsel bir şekilde ele alınması sağlanmıştır.

Yapının servis mekanları da yapıyı çevreleyen ve kontrollü şekilde kullanılmakta olan arka sokak üzerinde kurgulanmıştır. Sporcu ve sanatçı servis araçları ve yük araçları bu sokak üzerinden yapının servis holüne erişebilmektedirler. Ayrıca kamunun kullanımına da hizmet edecek otoparklar da bu yol üzerinden hizmet vermektedir.

Yaşam Döngüsü ve Sürdürülebilirlik

Sportif aktivitelerin yoğun olarak gerçekleştiği mekanların konfor seviyelerinin istenen nitelikte oluşturulabilmesi için gerekli mekanik altyapı, yapıların enerji tüketiminde çok büyük bir yer tutmaktadır. Bu sebeple, doğal havalandırma ve doğal aydınlatma yapının sürdürülebilirliği açısından büyük bir öneme sahiptir. Sağlıklı yaşam merkezi ve yüzme havuzunun mimari kurgusu, enerji verimliliği ve kullanıcı konforu ön planda tutularak oluşturuldu. Tüm mekanların sahip olduğu doğal havalandırma ve doğal aydınlatma altyapıları, yapının sürdürülebilir olmasının yanı sıra, işletmeci tarafından da verimli bir ekonomiye imkan vermektedir.

Yapıyı çevreleyen kamusal alanların güncel ve farklı şekilde fonksiyonlandırılması doğrultusunda yapı ile bütünleşmesi hedeflenen Kadıköy gençliğinin Caferağa Spor ve Kültür Merkezi’ne olan aidiyet duygusunun pekiştirilmesi ve yapının kent hafızasındaki yerinin korunması sağlanmıştır.

Mevcut yapı ile bütünleşmiş ve simgeleşmiş olan mekan ve algıların yeni yapıda da aynı paralelde korunması hedeflenmiştir. Bu doğrultuda, yapı girişleri ve yaklaşımlar eski yapıyla aynı akslarda kurgulanmış, sembol olan büfe ve korunması gereken ağaçlar yapı ile bütünleşik, olmadığı zaman eksikliği mimari açıdan da hissedilecek, sahiplenici bir tavırla korunmuştur.

Etiketler

Bir yanıt yazın