Katılımcı, Bir Uygarlık Odağı Olarak Şehir Meclisleri Binası İçin Fikir Projesi Yarışması

Katılımcı, Bir Uygarlık Odağı Olarak Şehir Meclisleri Binası İçin Fikir Projesi Yarışması

Candan Erim, Eda Abay ve Seda Yıldız'ın Bir Uygarlık Odağı Olarak Başkanlık ve Şehir Meclisleri Fikir Projesi Yarışması için hazırladığı proje.

Tasarım Raporu

Yarışma alanı, İzmir’in tarihi kent merkezinde Konak Atatürk meydanının yanında yer almaktadır. Konumu itibari ile İzmir’in tam merkezindeki tarihi, turistik ve ticari bir bölgede, ana ulaşım ağlarının tam ortasında yer alması, proje alanını halihazırda kamusal kullanım açısından kullanıcı yoğunluğunun fazla olduğu bir cazibe merkezi haline getirmektedir.

İzmir Büyükşehir Başkanlık ve Şehir Meclisleri binalarının yer aldığı projede, ana tasarım yaklaşımı olarak kaliteli ve sağlıklı çalışma ortamlarının oluşturulması ile birlikte, günün her saati değişen ihtiyaçlara ve şehrin hareketine ayak uyduran, kamusal kullanım odaklı, iklim ve çevre koşullarıyla uyumlu sosyal ve kültürel paylaşım alanlarının yaratılması hedeflenmiştir.

Başkanlık birimleri, çok amaçlı salon ve meclis bloğu, hemşehri işleri ofisleri bölümleri, farklı kullanım imkanlarına sahip bir orta avlu etrafında biçimlendirilmiştir. Projenin kalbinde, bir toplanma ve dinlenme alanı olarak tasarlanan orta avlu ve yaya ulaşımının kesintisiz devam edebilmesi için zemin kotunda parçalanan kütleler ile, Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nın dar sokaklarından ve sokakların kesişimlerindeki meydanlaşmış, gölgeli dinlenme alanlarından, avlulu hanlarından esinlenilerek, yapı kentsel dokunun bir uzantısı olarak tasarlanmıştır. Bu avluda günün farklı saatlerinde değişik etkinlikler düzenlenebileceği öngörülerek, 24 saat kullanılabilen bir mekan olması amaçlanmıştır. Kent belleğinde oldukça önemli bir yere sahip olan eski belediye binasının orta avlusu, zemin kotundaki yarı açık alanları, yaya geçişi ve kentin dört bir yanındaki Antik Stoa ve Agora mekanlarını hatırlatan uzun kolonları da günümüz ihtiyaçlarına göre yeniden kurgulanmış ve böylece bellekteki eski yapının biçimsel ve işlevsel olarak dönüştürülerek sürdürülebilirliği amaçlanmıştır.

Bununla birlikte, orta avlunun iki kat üstünde tasarlanan su çatısı ile teknik olarak avluda oturanların ısıl konforunun arttırılması, yağmur suyunun toplanması ve deneyimsel olarak da su ögesinin yarattığı huzur ve dinginliğin çalışma mekanlarında ön plana çıkarılması amaçlanmıştır. Özellikle ikinci ve üçüncü kattaki ofis bloklarından orta avluya bakıldığında doğal su ögesinin buradaki alanların görsel konforunu arttırabileceği öngörülmüştür.

Zemin katta ana giriş meydanın bir uzantısı olarak su ve peyzaj ögeleriyle birlikte kullanıcıyı içine çağıran bir davet alanı kurgulanmış ve başkanlık kütlesi ve meclis salonu kütlesinin girişleri ayrılmıştır. Bu kotta halkın direk ulaşabileceği hizmet birimleri, İzmir info ofisi ve hediyelik eşya satış mekanları ile birlikte ana yaya aksı üzerinde bir kafe mekanı kurgulanmıştır.

Binanın deniz, kent meydanı ve kent parkı manzaralarıyla çevrili olması göz önünde bulundurularak, kamuya ait ve yaşayan bir kamusal bina hedefi doğrultusunda programa sonradan dahil edilen kamusal yeşil park, kafe, kitap dükkanı, el işi ürünleri satış alanları, 1.katta kurgulanarak yapının önündeki araç yollarından kopartılmış ve mekanların manzarayla kesintisiz ilişkisi kurulmuştur. Bu mekanlar ile birlikte mesai saatleri dışında da yaşayan bir kamu binası tasarlanırken, aynı zamanda da bölge insanın ekonomisine katkı sağlayacak fırsatlar yaratılarak, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirliğin sağlanması hedeflenmiştir. Bu kata, zemin kattan ulaşım avludaki amfi basamakları ve meydana uzanan rampa ile sağlanmıştır.

Meclis ve ihtisas komisyon odalarını, parti odalarını ve bu mekanların servis alanlarını içeren ofis bloğu ise batı ve güney cephelerde konumlandırılarak, mekanların manzaradan ve ışıktan maksimum düzeyde faydalanması ve çalışma alanlarında görsel konforun arttırılması hedeflenmiştir. Bununla birlikte, ofis bloğunun çatısında bulunan, Körfez manzarasıyla bütünleşmiş, personelin kullanımı ve konforu için yeşil ögelerle zenginleştirilmiş çatı park dinlenme alanı, insana değer veren, daha iyi ve daha verimli bir çalışma hayatını gözeten bir tasarım anlayışıyla, kamu çalışanlarının da kamudan ayrı olmadığı düşüncesini yansıtmaktadır.

Programın odak noktalarından biri olan büyük meclis salonu, hiyerarşik ve işlevsel olarak büyük hacmi ile birlikte demokrasiyi, eşitliği, halkın ve özgür düşüncenin evi olan meclis mekanın Anıt-Yapı olma arzusunu ortaya koymaktadır. Özellikle, göze çarpan dalga biçimli güneş kırıcı cephesi ve meclisin toplanmadığı zamanlarda farklı kültürel ve sanatsal işlevlere de izin verebilen esnek bir mekansal tasarım yaklaşımıyla ele alınan bu kütle, şeffaf yönetim anlayışının biçimsel dışa vurumu olarak, gerektiğinde kapanabilen yarı şeffaf cephesi ile birlikte, yönetim ve karar alma mekanizmalarının, halk tarafından izlendiğinin bilincinde ve halkı gözetecek şekilde meydana doğru konumlandırılmıştır.

Yıllarca çeşitli müdahalelerle kent hafızasındaki yeri düzensizleşmiş, hatta zaman zaman var olan dokuların büyük ölçeklerde değiştirilmesiyle silikleşmiş olan Atatürk Meydanı’na olabilecek en az müdahale ile, sahil bisiklet ve yaya yolları devam ettirilerek binaya bisiklet ile ulaşım imkanı sağlanmış ve meydan kenarında gölgelikli oturma birimleri tasarlanmıştır. Bina etrafındaki yaya yolları düzenlenerek binanın yalnız meydanla ve ticaret bölgesiyle olan ilişkisi değil, denizle olan ilişkisi de kuvvetlendirilmiştir. Meydandan proje alanına uzanan yaya aksının önünü kesen İlk Kurşun Heykeli yaya aksının sürekliliğini sağlamak amacıyla kaydırılarak meydanın denize bakan kenarına yerleştirilmiştir.

Yüzyıllardan beri bir liman kenti olan İzmir’e, İzmirlilerin denizle iç içe geçen hayatlarına, ve önceden deniz kenarında olmasına rağmen dolgu yapılarak denizden uzaklaşan meydana bir atıfta bulunmak amacıyla, dalga formu soyutlanarak Meclis kütlesi cephesinde, deniz tarafında düzenlenen yeni yaya yollarının döşeme tasarımında ve meydan kenarında dalga biçiminde ihtiyaca göre açılıp kapanabilen gölgeleme elemanlarında kullanılmıştır.

Binanın bulunduğu bölgeye ait sıcak iklimsel koşullardan en iyi şekilde faydalanabilmesi ve gerek korunabilmesi adına, cephe boyunca iki tip güneş kırıcı sistem tasarlanmış, Meclis kütlesinin üzerinde güneş enerjisi panelleri ve orta avlu üzerindeki su çatısı ile sürdürülebilir enerji kullanımı ve verimliliğinin sağlanması ön görülmüştür. Bununla birlikte, yeşil çatı ve zemin kotta kullanılan geçirgen döşemeler ile hali hazırda Atatürk Meydanı’nda oluşan kent içi ısıl ada etkisinin minimuma indirilmesi hedeflenmiştir.

Adını, İzmir’in kentlisinden köylüsüne tüm insanlarının sosyalleştiği, fikirlerini, hayatlarını paylaştığı sokaklardan, avlulardan, meydanlardan özellikle de yanı başındaki Tarihi Kemeraltı Çarşısı’ndaki hanlardan esinlenen ‘Kemeraltı Avlu’ projesi, çağdaş ve kaliteli yaşama ve çalışma alanları oluşturmak hedefiyle, sadece izlenen değil yaşanan bir Anıt-Yapı olma arzusuyla doğmuştur. Anıt-Yapı kavramının yalnızca geçmişle anıldığı değil, geleceğe yönelik toplumsal ve bütüncül bir bakış açısı sunması gerekliliği düşüncesinden yola çıkarak, gerek mekansal kurguları, gerekse kullanılan güncel malzemeler ve yenilenebilir enerji teknolojileri ile yapının, Antik Çağlardan beri içinde bulunduğu coğrafyadan ayrılmayan ‘’Cumhuriyet’’ ve “Demokrasi” kavramlarının savunduğu ve Cumhuriyet’imizin 100.yılında hala sürdürdüğü değerleriyle uyumlu, halkın bir araya gelip farklı düşüncelerini rahatça paylaşılabileceği, farklı yaşam biçimlerinin birbirleriyle saygı içinde, eşit ve özgür bir şekilde yaşayabileceği, sanata, kültüre, insana ve çevreye değer veren, uygar İzmir kenti için tarihi dokusuyla uyum içinde çağdaş bir kent merkezi olarak tasarlanmıştır.

Etiketler

Bir yanıt yazın