Umut Kıran'ın Baumit “MÜŞTEREKMEKAN: Öğrenciler için Sağlıklı Yaşam Alanı” Tasarım Yarışması 2024 için tasarladığı proje önerisi.
Giriş
Proje alanı olarak Çankaya’da, İşçi Blokları’nın düğüm noktasında, bir ilkokul/kreş ve lisenin hemen yanında, bağlantı ve etkileşim potansiyeli taşıyan bir bölge seçildi. Bu alanda ilk-ortaöğrenim öğrencileriyle üniversite öğrencilerinin buluşma senaryoları ve mekânın yazın “mini akademi/ders çalışma kampı” olarak kullanılabilirliği irdelendi.
Bir norm olarak, üniversite öğrencilerinin akademisyenlere “altlık” hazırlayıp onların problemlerini çözmeye çalışmasından ziyade; toplumsal hayata entegre olarak, gündelik yaşamla yüzleşip toplumsal sorunlara çözüm üretmeleri gerektiğine inanıyoruz. Bu bağlamda, öğrencilerin toplumsal yaşama katılım yolları; ilk-ortaöğretim çağındaki kullanıcılar ve diğer disiplinlerden paydaşlara da olanak sunarak araştırıldı.
Alan, “edgeland” ile arter bir cadde arasındaki potansiyel boşlukta konumlanıyor. Burada parçalı-teraslı bir kütle kurgulanarak güvenli bir kentsel arayüz oluşturuldu; kullanıcının istediğinde “içine kapanma” ve “dışa açılma” ihtiyacı tasarıma yön verdi.
Barınma Sorununa Bakış
Ülkemiz, Avrupa’da en yüksek “yurtta barınma” oranına sahip olsa da son on yılın verileri, sorunun yalnızca kapasite değil finansman kaynaklı da olduğunu gösteriyor. Karşılaştırılan ülkelerde “kendine ait mekânda barınma” ortalaması %49 iken, Türkiye’de bu oran %24’tür. Bu finansal zorluk, öğrencileri yıpratıp toplumdan koparabiliyor. Dolayısıyla, tasarlanacak müşterek yurt, öğrencilerin kendi finansmanını üretebileceği programlarla kurgulanmalıdır.
Öğrencilerin güvenlik ve “etkileşimden soyutlanma” gereksinimi, en küçük oda olan Zerre ölçeğinde ele alındı. Kâinatın en küçük parçası “zerre/atom” metaforu, kolektif öğrenci yaşam biçimi senaryosunda temel kavram olarak kullanıldı.
Zerreler
Evrendeki maddeyi oluşturan atomlar—varlıkları algılanamayacak kadar küçük ama dünyayı meydana getiren yapıtaşları—küçük ve samimidir; ancak paylaşıldıkça sonsuza genişleyebilir. Mekân kurgumuzda oda birimi de “zerre” olarak tanımlandı; plan, yan yana gelen atom benzeri odaların sonsuza dek büyüyebileceği esnek bir sistem halinde tasarlandı. Aristoteles’in “kent, ‘kendi gibi olmayan’ ile karşılaşma yeridir” sözü ışığında, modüller farklı arka planlara sahip bireylerin buluştuğu bileşikler olarak kurgulandı.
Süreklilik
Leibniz’in “doğada sıçrama yoktur” ilkesinden hareketle, tasarımda da kopuksuz bir akış hedeflendi. Öğrencinin hareket şeması, mekânlar zincirlenerek kesintisiz bir süreklilik içinde akıyor; müştereklik “eşiklere hapsolmadan” devam ediyor. Amaç, en küçük oda biriminden bütüne uzanan, iç-dış ilişkileri dört yöne açılan uyumlu bir sistem kurmak ve rastlantısal karşılaşmaları artırarak sosyalleşmeyi teşvik etmek.
Mekânın Üretim Yöntemi
Basit bir yapısal örüntüyle oluşturulan Zerre’lerde; dördü bireysel, biri müşterek olmak üzere beş “kod” yer alıyor. Ayrıca iki kişinin ortak kullanacağı “mutfak, yemek odası, çamaşır odası, tuvalet, duş” birimleri bulunuyor. Program, kişi başına toplamda 7,5 oda sunuyor.
Zerre sayısı ve yerleşimi ihtiyaçlara göre yatay-düşey eksende büyüyüp küçülebiliyor. Üç prefabrike eleman tanımlandı: T Modül, L Modül, Köşe Modülü. Bu modüller yan yana ve üst üste gelerek kütleleri oluşturuyor; genişlemeye-çeşitlenmeye uygun sistem, farklı alanlarda kolayca uyarlanabiliyor.
Sağlıklı Senaryo
Birçok üniversite öğrencisi, yükseköğrenim için farklı şehirlere göç ediyor. Barınma sorunu, metropollerde olduğu kadar taşra üniversitelerinde de belirgin. Şanslı öğrenciler devlet/üniversite yurdu bulsa dahi, odalar 4-5 kişilik mini komüniteler hâline geliyor; bu durum, bireyselliği tamamen ortadan kaldırıp sağlıklı gelişimi engelleyebiliyor.
Dolayısıyla müşterek yurt:
• Ekonomik olmalı,
• Gelişebilir/açılabilir olmalı,
• Bireysellik ve müşterekliği dengeli bir biçimde sonsuza dek uzatabilecek esnekliğe sahip olmalıdır.
Bu çerçevede, öğrencilerin barınma sorununu bizzat çözebileceği senaryolar, üniversiteler dâhil ilgili kurumlarca desteklenmelidir.