Katılımcı, Akdeniz Bölgesi (Hatay), 7 İklim 7 Bölge – Mahalle Ulusal Mimari ve Kentsel Tasarım Fikir Yarışması

MİMARİ TASARIM RAPORU

Mahalle kavramı hakkında;

“Mahalle” ülkemiz belleğinde kurulu fiziksel çevreden çok öte anlamlar içeren bir kelimedir.

Mahalle unutulmuş birçok ortak duygunun; komşu kahvesinin, balkon muhabbetinin, kapı önü sohbetinin, sokak oyunlarının, açık kapıların, boş arsa maçlarının, selamlaşmanın, birbirine güvenin, mahalle esnafının, yardımlaşmanın, okula yürünen yolun, hoşgörünün, saygının, dostluğun adıdır.

Tam da bu yüzden mahalle denilince belki en son akla gelendir, yapılı çevre. Mahalle odaklı bir tasarıma başlamak, yalnızca bu duyguları canlandırmanın/ hatırlatmanın ilk adımı sayılabilir.

Mahalle ve sokakları, insanların bir arada yaşadıkları _aileden sonra_ en küçük sosyal topluluktur. Mahalle ve mahalleliyi sosyolojik bir benzetimle, ev ve aile kavramları ile özdeşleştirebiliriz. Bu bağlamda aileler için tüm ilişkilerin şekillendiği, güçlendiği, güvenle yaşanan, vakit geçirilen, oynanan, yardımlaşılan, keyifle toplanılan mekan olan Bahçe temasından yola çıkılarak tasarıma başlanılmıştır.

Tasarıma Başlarken;
Mahalle, çok yönlü sosyolojik- fiziksel bir olgudur. Dolayısıyla tasarıma başlarken çok yönlü düşünmek gerekliliği doğmaktadır. Bu bağlamda;

1. Aşama: “Bahçe” teması ana odak noktası alınarak, tasarım şemasının ana omurgası şekillendirilmiştir. Bahçe kavramı sadece açık yeşil alan olarak kurgulanmamış; Mahalle sakinlerinin, kent bahçesi adı altındaki rekreasyon alanı ile çevre sokak ve mahallelerle, binalar arası ortak bahçeler ile komşu bina sakinleriyle, binaların teras bahçeleri ile apartman komşularıyla etkileşim sağlanması hedeflenmiştir.

Bu doğrultuda;

– Konut düzeyinde
– Komşuluk ünitesi düzeyinde
– Semt/kent düzeyinde

oluşturulan bahçeler ile hiyerarşik sosyal çevre düzeni sağlamak öngörülmüştür.

2. Aşama: İlk aşamada mahalle kavramı geleneksel değerler açısından irdelenmiş ve insan etkileşim noktaları açısından en önemli mahalle öğesinin “sokak” olduğu sonucuna varılmıştır. Dolayısı ile günümüzde “trend” haline gelmiş iç avlulu; dışa kapalı, kendi ölçeksiz iç bahçelerine açık konut grubu tasarımı yerine, geleneksel lineer sokak kavramı tercih edilmiştir. Binaların birbirleri ile olan mesafeleri ilgili yönetmelikler sınırları dahilinde kalınarak oluşturulup, sokağa ve ortak bahçelere bakan sıralı evler olarak kurgulanmıştır.

3. Aşama: Ekolojik veriler göz önünde bulundurularak tasarıma yön verilen aşamadır. Öncelikle Akdeniz gibi sıcak iklim bölgelerinde dikkat edilmesi gereken doğal iklimlendirme kavramı üzerinde durulmuştur. Bu aşamada bölgenin sıcaklık/nem değerlerinin yüksekliği göz önüne alındığında; yaz-kış güneybatı-kuzeydoğu aksında esen hakim rüzgarı olumlu yönde kullanabilmek hedeflenmiştir. Günümüz kentlerinin en büyük ekolojik sorunlarından birisi olan hava sirkülasyonu eksikliği de göz önüne alınarak, binalar arasında oluşturulan bahçeler, hakim rüzgar aksına birbirini takip edecek şekilde konumlandırılmasıyla, rüzgar akışının kesintiye uğramadan devam ederek serinlik etkisini arttırmak hedeflenmiştir. Ayrıca güneşin bölgedeki hareketi göz önüne alınarak, en dik olduğu saatlerdeki sıcaklık etkisini en aza indirmek adına yapı dar kenarları yönlenimi bu doğrultuda konumlandırılmıştır.

Bu aşamalar doğrultusunda şekillenen vaziyet planı ile oluşturulan mahalle kurgusunun omurgasını oluşturan “hiyerarşik bahçeler”

– Ekonomik (enerji tasarrufu sağlama, serinleme, ısınma, mülk değeri sağlama…)
– Ekolojik (oksijen, kirli hava filtresi işlevi, gürültü perdesi, sera etkisini azaltma…)
– Sosyal (eğitim kültürel faaliyetler, iletişim, sosyalleşme,ruh ve beden sağlığını koruma)
– Fiziksel çevre (dolaşım, erişim, alan koruma, nüfus yoğunluğunu ve yapılı çevre baskısını azaltma…)

ana başlıkları altında olumlu katkılar sağlaması hedeflenmektedir. Ayrıca kent bahçesi adı altında oluşturulan rekreasyon alanı ile önce mahallenin devamında ilçenin turistik ve bilinirlik değerinin artması öngörülmektedir.

Kararlar;

Mahalle, yarışma alanın ortasına denk gelen bir nokta olan Koca Yusuf Caddesini referans kabul eden ana aks ile iki ana bölüme ayrılmıştır. Kent bahçesi ve konut bandı olarak adlandırılan bu iki bölümün tam ortasından geçen ana aks üzerine mahalle esnafının yer alacağı ticaret aksı tasarlanmıştır. Alan sınır verileri göz önüne alınarak organik iç yol şeması alan ile bütüncül bir kurgu oluşturmuştur.

Kent bahçesi, batısında bulunan Hacı Hanifi İlhan Cami ve Turunçgiller Parkı ile bütünleşik bir meydan girişi ile başlayıp, kent merkezine bağlanan Abdi İpekçi Caddesine bağlanan meydan ile sonlanan rekreasyon alanı olarak tasarlanmıştır. İçerisinde yürüyüş, spor, piknik alanı, pazar, kermes alanı, koru, çocuk parkı, mahalle evi, mahalle çayırı, kaykay, paten, futbol sahaları gibi hem modern hem geleneksel işlevlere olanak sağlayan mekanlar bulunan; ana etkileşim alanı kurgulanmıştır.

Konut alanları sokak fikri doğrultusunda yerleştirilmiş olup, 3 farklı tip blok ve 5 farklı daire tipinin farklı şekillerde bir araya getirilmesiyle 6 katlı ve son katlarında ara dairelerin boşaltılmasıylameydana çıkan teras bahçelerden oluşturulmuştur. Farklı daire tipleri, farklı aile/yaşam senaryolarına hitap edecek ve 1+1, 2+1, 3+1 olacak şekilde, farklı metrekarelerde tasarlanmıştır. İklim sıcaklığı dolayısı ile her daireye farklı alanlarda teraslar tasarlanmıştır.

Ticaret alanları ana aks üzerinde kurgulanmış sıra dükkanlar olup, konutların önünden çıkan tüm sokaklar doğrudan ticaret aksına bağlanmaktadır. 10m*10m modüllerden oluşan dükkanlar yer yer çift; yer yer tek kat bitişik olarak tasarlanabilmekte, tek katlı blokların çatısı, çift katlı blokların terası işlevini görmektedir. İhtiyaç doğrultusunda dükkanlar ikiye bölünebilir, birleştirilebilir, sayısı arttırılıp azaltılabilir şekilde, konut bloklarından bağımsız modüler olarak tasarlanmıştır.

Okul alanı konut bandının devamında, alanın doğu köşesine yerleştirilmiş olup ilkokul ve ortaokul bloklarından oluşmaktadır. Yeni oluşturulacak mahalle sakinleri ile birlikte diğer kullanıcılar için kentin potansiyel genişleyebilme yönü dikkate alınarak konumlandırılmıştır. Konut bandını ikiye bölerek geçen yol okul ile sonlanmaktadır. Acil durumlar dışında araç kullanımına izin verilmeyecek olan bu yol, okul yolu olarak tanımlanmış olup evinden çıkan her öğrencinin yürüyerek ve güvenli bir şekilde okul bahçesine ulaşabilmesi için tasarlanmıştır.

Okul haricinde otoparkların, bina konturları dahilinde ve dilatasyon kullanımının izin verdiği ebatlarda 1.bodrum katlarda kapalı olarak kullanılması öngörülmüştür. Böylelikle mahalle içerisinde araç sirkülasyonu minimum düzeye indirilerek, ana aksta kontrollü, diğer akslarda acil ve engelli kullanımı dışında araç girişine izin verilmeyerek öncelikle çocuklar ve mahalle sakinleri için güvenli yaya aksları oluşturulmuştur. Kapalı otopark girişleri yaya trafiğinin neredeyse hiç olmadığı İstasyon Caddesi tarafından verilmiştir.

Etiketler

Bir yanıt yazın