Katılımcı, “48 SAAT” Öğrenci Fikir Yarışması

MİMARİ RAPOR

“İnsanoğlu, tarihten beri bazı nedenlerle yaşadıkları yeri, şehri ya da ülkeyi değiştirmiştir. Ülkesinde çıkan savaş ya da çatışma nedeniyle yaşadığı yeri terk edip başka bir ülkeye göç eden mülteci grubu, göç eden birey grupları arasında en çok irdelenmesi gereken gruptur.” (1)

Çeşitli sebeplerden dolayı ülkelerini terk etmek zorunda kalan insanlar başka bir ülkede yabancı konuma gelmekte ve çevreye adapte olma konusunda büyük zorluk çekmektedirler.

“Göç eden bireylerin yaşadıkları ruhsal sorunlar düşünülerek, bu bireylerin yeniden sağlıklarını kazanmalarında ve üretken bireyler haline gelmelerinde kuşkusuz ki yaratılacak olan fiziksel çevre elemanları etkili olacaktır.” (1)

Proje kapsamında; sosyal entegrasyon, aidiyet, yer ve yersizlik, bilinmezlik, hareket, adaptasyon, misafirlik, geçici olma gibi kavramlar üzerine düşünülmüştür. Misafir konumundaki insanların temel ihtiyaçlarını (barınma, korunma, iletişim, sosyalleşme, istihdam, eğitim) karşılayabilmeleri, kente kolayca adapte olabilmeleri ve kentle sosyal etkileşime geçebilmeleri hedeflenmiştir.

Bu bağlamda, mültecileri tek bir merkezde toplayıp onları sosyal yaşamdan soyutlamak yerine kent merkezinde seçilen bölgede belirli noktalara yerleştirerek kentle olan etkileşimi arttırmak ve kent yaşamına dahil etmek esas alınmıştır. Bu sebeple kentte yoğun dokunun içinde ilk gereksinimlerini karşılayabilecekleri, kentliyle bire bir etkileşim kurabilecekleri bir alan tercih edilmelidir. Bundan dolayı Eskişehir’in ana yaya ve ticaret omurgası olan Hamamyolu ve kentin önemli ulaşım akslarından Yunus Emre Caddesi arasında kalan ve kuzeyinde Porsuk Çayı ile sınırlanan konut bölgesi seçilmiştir.

Hamamyolu, Eskişehir’in yaşayan en canlı organizmasıdır. Mültecilerin, bu canlı organizmaya bir parazit gibi eklemlenmesi ve yeni hayatlarına buradan başlamaları, kente daha kolay adapte olmalarını sağlayacaktır.

”Parazit eklemlenme ev sahibi yapıya tutunurken, yeni bir program getirerek farklı işlevsel olasılıklar ortaya koyarak hem yapısal hem de deneyimsel anlamda yeni bir var olma biçimi tanımlamaktadır. Bu çerçeve de mimarinin kalıcı olma savına ve durağanlığına alternatif olacak şekilde geçici ya da göçebe mekanlar ortaya koymakta, bu mekanlarda hayat bulan eylemler yeni yaşam biçimlerini doğurmaktadır.” (2)

Seçilen alandaki yoğun kent dokusu içinde, parazit eklemlenmeler için mevcut potansiyel boşluklar tespit edilmiştir. Bu alanlar çevre bağlamıyla değerlendirilip belirli işlevlerle tematik bir bağlantı kurulmuştur.

Proje bağlamında farklı tip boşlukların modüler bir strüktür ile binaların kör cephelerine, yapılar arasındaki boşluklara, bina çatılarına, enstalasyon malzemelerine ve birçok kent mobilyasına bağlı parazit mekanların potansiyellerinin izleri sürülmüştür.

KAYNAKÇA:

(1),Senem Sidel EYİNÇ(2015) Tasarım Yoluyla Mülteci Barınma Sorunun Yöntemi İzmir’deki Suriyeli Mülteciler Örneği, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü

(2),Derya YORGANCIOĞLU, Tayibe Seyman GÜRAY(2018) Mimari Tasarım Eğitiminde Alternatif Yaklaşımlar: Bir Mekan Tasarımı Stratejisi Olarak “Parazit Mimari”

Etiketler

1 Yorum

Bir yanıt yazın