Finalist, Young Architects Competition – Arctic Hotel

Finalist, Young Architects Competition – Arctic Hotel

YAC-Young Architects Competition’ın düzenlediği ve 10 Eylül 2021 tarihinde sonuçlanan ‘Arctic Hotel’ fikir yarışmasında Sunay Altıntepe ve Cem Özbaşaran’ın yönettiği ‘Atmosfera Architecture’ finalistler arasında yer almayı başardı. Finlandiya’da yer alan ‘The Medium’ isimli projeleri mekan-duygu ilişkisini kuzey ışıkları üzerinden öne çıkarmayı hedefliyor.

Ekibin görüşüne göre proje önerileri çok basit bir soru etrafında şekillenir: “İnsan bu seviyede olağanüstü doğa koşullarında bir otelde neyi bulmayı hedefler? Anı, huzur, içsel bir uyanış mı?”  Doğanın büyüleyici fenomenlerinden biri olan ‘Kuzey Işıkları’ ile bağlantı kurmak için tasarlanan proje duyulara hitap ederek ziyaretçilerin doğayla olan kişisel deneyimlerini geliştirmeyi amaçlıyor.  Otel, bulunduğu konumdan ve yerel etnik grup olan Samilerin mitolojilerinde doğadaki her varlığın bir ruhu olduğuna ve doğanın insan ruhunu beslediğine inanmalarından ilham alarak şekilleniyor.

Daha çok sosyal alanların bulunduğu zemin katta ana sirkülasyonu lobi, yemek alanı ve bar oluştururken, bu mekanların yanı sıra mutfak, şarap mahzeni, depo, tuvaletler, ofis gibi ek işlevler planda akıllıca dağıtılarak bu katın düzenini tamamlıyor. Binanın güneyine uzanan rampa ise kutup manzarasına doğru bir panoramik gözlem noktası haline dönüşüyor. Dinlenme alanından geçen ziyaretçiler burada doğa, manzara ve gökyüzü ile bağlanan tamamen izole bir bölgede Kuzey Işıklarını deneyimleyebiliyorlar.

Binanın -1 katında ise ziyaretçiler için ayrılmış spa, havuz, ve odalar yer alıyor. Odaların tasarımındaki ana yaklaşım, alışılmış nordik veya dağ evi tasarım dokusunun dışında, insanın etrafındaki mekanı duyu ve hisleriyle algılamasını hedefliyor. Projenin ana konsepti olarak odaların tamamını yerin altına gömen ekip, her odanın kendine özel tasarlanmış avlusu sayesinde odanın tavanında kuzey ışıklarının şekillendiği bir çerçeve yaratmayı başarıyor. ‘Beşinci cephe’ olarak tanımlanan avlu tavanı ziyaretçilerin bu benzersiz deneyimi odalarındaki çerçeveden izlemelerini sağlıyor. Bina hacminin yerin altına gömülü olmasıyla teknik açıdan da avantaj sağlaması hedeflenmiş. Odanın her biriminin ışık ve havalandırma alması avlu aracılığıyla çözülürken, kışın dış sıcaklıkların -20°C’ye kadar düştüğü Rovanieami’de, toprak ise yıl boyunca 15°C civarında kalıyor ve doğal yalıtım sağlıyor.

Ziyaretçiler, özel odalarının yanı sıra, rampa ile ulaşılan gözlemevi güvertesinde kuzey ışıklarını diğer ziyaretçilerle sosyal bir şekilde deneyimleyebiliyorlar. Odalarda amaçlanan kişisel içsel akışın aksine bu mekanda şömine etrafına toplanan insanların etkileşimleri ve iletişimleri mekanı ve ambiyansı değerli kılıyor. Odalarda ve kamusal alanlarda kullanılan malzemelerde yerel ahşap öne çıkarken; spa ve havuz alanında kullanılan beton ve yerel taş malzemeler otelin Sami Mitolojisi ve Siedi adını verdikleri kutsal taşlardan esinlenen ham kimliğini öne çıkarıyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın