Eugénie Brazier Okul Kompleksi

Eugénie Brazier Okul Kompleksi

VURPAS Architectes tarafından tasarlanan, kreş, okul öncesi ve ilkokulu kapsayan Eugénie Brazier Okul Kompleksi, Lyon’da yer alıyor. Okul, eski toptan satış pazarı yenilenerek inşa edilmiş.

Örnek Bir Eğitim Kurumu

Lyon’un Confluence bölgesinin merkezinde bulunan yeni okul kompleksi, eski toptan satış pazarının binalarının renovasyonunun ardından inşa edilmiş. 45 kişilik kreş ve 15 sınıflı bir ilkokulu içeren proje, geleceğin okullarının karşılaşacağı soruları su yüzüne çıkarıyor. Tarihi bina, yenilenmiş ve yeni bir yapı kesiti ile genişletilmiş. Tuğlanın hem kafes duvarlar hem de yekpare duvarlarda kullanılmasıyla çekiciliğini ve gücünü korumuş. Yoğun kent dokusu içerisinde yer alan yapı, mevcut yüksekliği ve ızgara benzeri düzenini, desenli ve karakteristik eğimli çatılarıyla tamamlamış. Gelecek yıllarda küçük çocukların gelmesi, sınıflar ve oyun alanlarını doldurmasıyla proje hayata geçecek.

1960’ların Lojistik Merkezinden Çocuklar ve Bebekler İçin Bir Tesis

1955 ve 1961 yılları arasında Lyon Belediyesi tarafından toptan yiyecek satışı için inşa edilen uçsuz bucaksız arazi, 16 hektarlık alanı kapsıyor. Buradaki yapılar 2009 yılında Corbas’a taşınmış, arazi ve yapılar Confluence Bölgesi’nin gelişimindeki ikinci dönem için boş kalmış. Şehrin mirasını ortaya seren manzara ve pazarın bazı bölümleri korunmuş.

Tasarımcıların ilgilendiği kısım ise C3 olarak adlandırılan bölgeymiş. Bu bölge, 15 bölümüyle alandaki en uzun kısım özelliğini taşıyor. O dönemin Lyon Belediye Başkanı Mimar Louis Weckerlin ve ekibi tarafından yapılan tasarım, oldukça işlevsel, verimli ve kendini yineleyen nitelikte tasarlanmış. Ambalajlama operasyonları, temizlik, teslimatlar ve ağır vasıta trafiği gibi ihtiyaçları karşılayacak şekilde yapılmış.

Yapılar, “kareler” olarak adlandırılan 6 metre genişliğinde ve 25 metre uzunluğunda bölümlere ayrılmış. Yapının işlevi, siparişlerin yüklenip boşaltılabileceği platformlar ve alıcıların dolaşabileceği, satıcıların ürünlerini sunabileceği geniş koridorlar ile oldukça net bir şekilde tanımlanmış.

Maksimum verim elde etmek amacıyla özen ve hassasiyetle tasarlanmış. Yapı, bir teknenin ters çevrilmiş gövdesini anımsatan ince, hafif, kavisli çatılarla tanımlanmış. Bunlar, yağmur suyu oluklarını ve iniş borularını içeren beton kolon ve kiriş yapısıyla desteklenmiş.

1960’ların lojistik merkezinden çocuklar için bir tesise dönüştürmek, iki kullanım arasındaki uçurum göz önüne alındığında büyük risk barındırıyormuş. Buna rağmen mimarlar mevcut yapı üzerinde çalışmayı ve onun ruhunu korumayı, nispeten açık olan ve tam olarak doğru uyumu yakalayan bir yolla başarmış.

Mevcut Yapıyı En İyi Haline Getirerek Çocuksu Göstermek

Eğer bakış açısı değiştirilirse bu eğlenceli platformlarla dolu tekrar eden strüktür, oldukça çocuksu bir nitelik kazanıyor. Pazar düzeninin son derece katı ızgara çerçevesi, mekana çok belirgin bir dağılım ve çocukların kolayca anlayabileceği bir kurgu sağlıyor. Buradan yola çıkılarak bina düzeninde çok az değişiklik yapılmış.

Eski Pazara ve Genişlemeye Tahsis Edilmiş Net Bir Kurgu

Kreş, kendi bağımsız girişi, koridoru ve ayrı oyun alanıyla güneydeki beş koyu kapsıyor. İlkokul sınıfları, anaokulunun bitişiğinde zemin katta yer alıyor ve geniş bir kapalı oyun alanına dönüştürülen eski yükleme platformları aracılığıyla oyun alanına doğrudan erişim sağlanıyor. Dokuz adet ilkokul sınıfı ve özel eğitim sınıfı birinci katta, çatıdaki oyun alanı ise ikinci katta bulunuyor.

Kantin, spor salonu, revir ve bekçi lojmanı gibi ortak alanları kapsayan yeni eklenti; tarihi binaya dik yapılmış. Halka açık bir tesis oluşturmak amacıyla kantin ve spor salonu okul saatleri dışında dışarıdan derneklerin kullanımına açık bırakılıyor.

İki ayrı girişten biri kreş diğeri de okul için ayrılmış. Bu girişlere; Delandine Sokağı’nın bir uzantısını oluşturan, peyzaj mimarı Bigbang tarafından tasarlanan, trafiğe kapalı geniş bir ön avludan erişiliyor.

Mevcut Yapının Ruhunda Bir Eklenti

Eklenti yapı için doğal olmasının yanı sıra şaşırtıcı bir yenilik. Sanki baştan beri bu şekildeymişçesine iki yapı birbirine entegre olmuş. Smith Sokağı’na bakan cephedeki tasarım, kompozisyon ve tarihi yapının strüktürü temel alınarak yapılmış mimariyi ortaya çıkarıyor. Pazar strüktüründen üç desen alınarak geliştirilmiş. Aynı desen yineleniyor ve aynı konstrüksiyon metodunu kullanıyor: İnce beton kolon ve kiriş yapısı, tuğla dolgu ve hafif ahşap çatı.

Buradaki küçük meydan, projenin yeni eklentisi için zemin hazırlıyor; erişim doğrudan bölgedeki toplumsal faaliyetler için kullanılan alanlara, öncelikli olarak ise spor salonuna açılıyor. Binanın yanından geçen, her iki ucu da kapalı olan dört metre genişliğindeki ara yol; zemin kattaki kantine, depolama alanlarına, bekçi kulübesine teslimatların da dahil olduğu lojistik amaçlara yönelik hizmet sağlıyor. Kuzeydeki üç ızgarayla aynı desende hesaplanan eklentinin birinci kattaki spor salonu, çevredeki bölgenin kent peyzajına bakışını koruyor. Bunun tam tersi olarak çocukların ve diğer kullanıcıların mahremiyetini korumak için cadde tarafından görünürlük engellenmiş.

Oyun alanıyla aynı seviyedeki kantin mutfağı, ilkokul yemekhanesi ile okul öncesi yemekhanesini ayırıyor. Ara yoldan doğrudan erişim, kuzeye doğru bağımsız bir lojistik rota sağlıyor. Doğal ışık, yemek hazırlık alanları dahil her yeri aydınlatıyor. Modüler ve akustik konfor sağlayan alanlar yaratmaya oldukça önem verilmiş.

Mevcut Çerçeve İçine Yerleşmek

Tasarımcılar küçük yaş grubu için doğru ölçeği tespit ederken oldukça zorlanmış. Kolonların oluşturduğu çerçeve, kolay okunur bir plan kurgusu sunuyor: ana koridor, aktivite odaları ve sınıflara yönlendiriyor. Zemin kattaki eğimli çatılar, zeminden tavana uzanan büyük pencereleri korurken okul öncesi oyun alanının bir kısmında gölgelik görevi görüyor. Ara kolonlar kaldırılarak yerine yeni ahşap-beton döşeme yapılmış. Bu da yapıda yapılan tek önemli değişiklik. Birinci katta ise ilkokulda mevcut pencerelerden yararlanılmış.

Eski Depoya İşlev Yükleme

Mevcut alanları en iyi kullanım standardına ulaştırma bakış açısıyla bodrum kat tamamen optimize edilmiş. Batı yönünde, yapının makine dairesi ve depo alanı yer alıyor. Doğu tarafı ise aktiviteler ve çalışanlar için dinlenme alanları gibi ek işlevler için ayrılmış. Sabit bir işlev yüklenmemiş bu alanlar, farklı ihtiyaçlar ve farklı gruplar tarafından ihtiyaca yönelik olarak kullanılabiliyor. Her bir odanın renklerle tanımlanmış belirgin modları bulunuyor. Salt eğitim alanlarına alternatif olarak “başka bir yer” yaratıyorlar. Bodrum kat, cepheden kazılarak düzenlenmiş ve derecelendirilmiş bir sınır alanına açılıyor. Bodrum kat avlusu, kamusal avlu ile arada bir boşluk yaratıyor.

Orijinal programa dahil olmayan bodrum kat, mevcut binanın yüzey alanının önemli bir kısmını optimize ediyor. Yeni programın eski pazara yerleştirilmesini kolaylaştırıyor ve bloğun ortasındaki oyun alanının tamamlayıcısı olarak ikinci katın çatı katındaki oyun alanına ev sahipliği yapmasına olanak tanıyor. Diğeri ise açık zemin üzerine inşa edilmiş ve “yoğunluğu azaltılmış”, böylece peyzaj için daha fazla alan sağlanmış.

Değişmekte Olan Eğitsel Yaklaşım İçin Çeşitli Mekanlar

Eğitsel alanları, geleneksel sınıf kavramı dışında düşünmek, farklı modlar ve ölçeklerin küçük yaş grubuna adapte edilmesi fikirleri proje aşamasında rehber niteliği taşımış. Öncelikli olarak geniş ve iyi aydınlatılmış koridorlar, küçük çalışma grupları için elverişli bir alan sağlıyor. Ortak alanın çatı katındaki oyun alanı ve bodrum avlusundaki katmanlı oturma alanı da diğer etkinliklerin sahnelenmesi için uygun bir mekan sunuyor. Dışarıda; katmanlı oturma düzeni, çatı serası ve peyzajlı bodrum bordürü sayesinde çocuklar dinlenme, kitap okuma, gözlem yapma alanlarından faydalanabiliyor.

Huzurlu İç Mekan

Mekandaki her şey nazik ve besleyici bir iç mekan yaratmak üzerine kurgulanmış. Aktivite odaları, çok amaçlı oda ve sınıflar bolca doğal ışıktan faydalanıyor. Güneybatıda, çatının ilk iki ızgarası, ışığın içeriye girmesi için yarı saydam çatılarla değiştirilmiş. Ahşap tavanlarda kullanılan akustik paneller ile sakin, konforlu ve davetkar bir atmosfer yaratılmış. Renk seçiminde ise açık tonlar tercih edilmiş.

Projenin Önemini Ortaya Çıkaran Tuğla Kullanımı

Eski yapının hacimleri, cepheleri, çatıları ve platformları kolayca tanınıyor ve bölgenin ortak referans noktalarının bir parçası olmaya devam ediyor. Yeni cepheler de mevcut strüktürleri taklit ediyor. Cephelerin tek bir basit malzeme -tuğla- ile doldurulması projeye yeni bir önem atfediyor. Bu kullanımda malzeme yumuşak, değişken, donuk ve şeffaf arasında salınım yapıyor. Büyük bir özenle çatı serası, oyun alanı, kantin ve spor salonu başta olmak üzere çocukların yaptığı aktivitelerin sokaktan görülmesinde veya görülmemesinde belirleyici rol oynuyor.

Beton-ahşap-tuğla üçlüsü güçlü yönlerini ortaya çıkarıyor. Her bir bileşen uyum içinde bir diğerini ortaya çıkarıyor. Kullanılan tuğlalar hafif renk kusurlarından dolayı hurdaya ayrılmış tuğlalar arasından seçilmiş. Kahverengi tonlarından oluşan bir “patchwork” oluşturan bu tuğlalar, Jacqueline et Roland de Prury’nin diğer tarafındaki sıkıştırılmış toprak bina olan Orangerie’yi yansıtıyor.

Cephelerin Anlattığı Hikaye

Dış mekan, çocukların öğrenmesinde ve doğayı keşfetmesinde aktif rol oynuyor. Ferah yüzey alanı, ilkokul oyun alanının çatısı sayesinde peyzajlı iç mekanlara kusursuz şekilde uyumlanıyor.

Kreş ve okul öncesi oyun alanı iki kata yayılıyor: sınıflar ve aktivite odalarının dışına uzanan eski platform, hem gölgeliğe hem de zemin kata dönüşmüş. İki kat arasındaki yükseklik farkı, çeşitli imkanlara olanak sağlayacak şekilde çözümlenmiş: giriş noktalarında mini kaydıraklar, katmanlı oturma yerleri, hafif eğimli tümsekler ve basamaklar. Zemin seviyesi, Lyon şehrinin coğrafyasını temsil eden, yağmur suyunu taşıyan iki oluk ile vurgulanmış. Bir araya gelerek Rhône ve Saône nehirleri arasındaki buluşma noktasını simgeliyorlar. Oyunlara yön verebilecek bu çizgilerin etrafında, Croix-Rousse ve Fourvière tepelerini, nehrin taşıdığı kayaları, Lyon’un batısındaki teraslı ekilebilir araziyi anımsatan hayali bir manzara yer alıyor. Her bir detay oyunlar için doğaçlama bir öğeye dönüşebiliyor.

Güvenlik sebebinden dolayı kreş ve okul öncesi oyun alanları, basit bir çit sistemiyle ayrılmış. Çitler, safran renginde dikey korkuluklardan oluşturulmuş ve dış mekanda yol gösterici bir şerit yaratmış.

Komşu yapıyla aradaki sınır kısmında bitki örtüsü daha da sıklaştırılmış. Bu sınır bölgesinde; öğrencilerin büyüyebileceği, gözlem yapabileceği ve bitkilerini hasat edebileceği bir okul bahçesi oluşturulmuş.

Eğer zemin kat oyun alanı suya adanmış, çatı katı oyun alanı ise rüzgara adanmış. Oyun alanı, çocuklara olağanüstü bir ortam sunarak, korunaklı pencerelerden şehri görmelerine olanak tanıyor. Diğer taraftan bakıldığında ise faaliyetler sokaktan izlenebiliyor.

Peyzaj mimarlarının vurguladığı gibi kavşaklar, genellikle farklı yönlerden gelen yan rüzgarlara maruz kalıyor ve bu öğrenme için mükemmel bir ilham kaynağı görevi görüyor. Zemin katta olduğu gibi yüzey, çocukların koşabileceği veya içinden geçebileceği geniş yollar, küçük tümsekler, zemin döşemeleri, ve yel değirmenleri oluşturan eğlenceli işaretler ve mobilyalarla donatılmış.

Güneyde doğa ve biyoçeşitliliğe yönelik eğitsel faaliyetler için bir sera yer alıyor. Kuzeydeki eklentide ise dış mekan sporları ve topla oynanan oyunlar için alanlar mevcut. Bu kurgunun gösterdiği üzere bu tip aktivitelerin oyun alanlarını kaplaması gerekmiyor ve oyun alanlarında çocuklar sakin şekilde oyun oynamaya devam edebiliyor.

Alt katta, oyun alanları yerini ön avludan uzak ve kullanıcıların, çocukların ve personelin mahremiyetini koruyan teraslı cephelere bırakıyor. Bu oyulmuş sınır bölgeleri, bitki örtüsü fonu oluşturmanın yanı sıra, doğal ışık sağlıyor ve bir araya gelip dinlenmek için alanlar yaratıyor. Bazı alanlar, açık hava okuma alanı veya açık hava sahnesi olarak katmanlı oturma yerleri olarak kullanılabiliyor.

Yaz Aylarında Konforlu Kullanım

Çocukların sağlığı ve refahı için yaz aylarındaki konfor büyük bir unsur; özellikle de küresel ısınma kaynaklı iklim değişikliklerinde bu durum ekstra önem kazanıyor.

Bu yönde bulunan çözümler şöyle sıralanabilir:

– Cephe yönüne göre yatay ve dikey olarak sabit veya ayarlanabilir güneş korumaları entegre edilmiş.

– Sıcaklık artışlarını önlemek için akıllı döşemeler kullanılmış.

– Sınıfları ve koridorları havalandırmak için kullanılan çift açılımlı pencereler ve gece soğutmalı havalandırma sistemleri ile doğal çapraz havalandırma uygulaması yapılmış.

– Yeni binanın güney cephesinde tuğla müşrefiye kafes ve büyük çıkıntılar yapılmış.

– Kısmi opak tenteler kullanılmış

– Sınıflara ve hassas alanlara sirkülasyon fanlarının takılmış.

Özen Göstermek

Mimarların temel amacı özen gösterilmiş bir mekan yaratmakmış: mevcut mimariye ve tarihine sahip çıkmak; küçük çocuklara öğrenmeyi, birlikte yaşamayı, birlikte büyümeyi, kaynaklarımıza, doğaya, konfora, kullanıma, kullanımlara, mekana özen göstermeyi öğretmek; kentsel dokuya ve çevresel konulara özen göstermek; gelecek için sürdürülebilir bir yapı inşa ederek, her yaştan herkesle ilgilenmek.

Etiketler

Bir yanıt yazın