Eşdeğer Mansiyon (Hasan Burak Hamurişçi), “Bir Kentin Suyla Buluşmasının Hikayesi” Ulusal Öğrenci Mimari Fikir Yarışması

Eşdeğer Mansiyon (Hasan Burak Hamurişçi), “Bir Kentin Suyla Buluşmasının Hikayesi” Ulusal Öğrenci Mimari Fikir Yarışması

Proje Açıklama Raporu

Yerlerin ve mekanların geçmiş, bugün ve gelecek bağlamları sorgulanırken, insanın hayatı boyunca ancak birkaç defa yaşayabileceği, insanın yetki ve yetileri dışında gerçekleşen felaketler, zaman zaman gündem konusu olabilirken, insanın kendi yetkisinin ya da felaketi gerçekleşene kadar algılamadaki noksanlığı, kendini zamansız ve yersiz olarak beklemekte olan deprem, yangın, tsunami gibi felaketlerle yüzleşmesinden alıkoyar. Tarihi boyunca her yüzyılda önemli felaketlere yer etmiş İstanbul, ve Bakırköy bu sorgulamalarda, gündemde sıkça yer almasına rağmen, felakete dair bu algılama ve engellemedeki doğaya karşı olan güçsüzlüğü ile sessizce rant mücadelesinde bu felaketi beklemektedir. Bakırköy sahili de, 1999 depremi sonrası yapılan ve ortaya konan her türlü araştırmalara ve gerçeklere rağmen, bu rant mücadelelerinde kamudan kopuk bir şekilde, büyük projelerle, dolgu alanlarıyla kendini büyük bir yıkıma hazır hale getirilmektedir. Bu yıkımın etkisi, deprem ve felaketle gelmeden önce, olası başka yıkımlarla ve bir nevi engelleme denemeleriyle azaltılabilir. Önerilen mekanlar bu engelleme denemeleri sağlarken kamu yararına yeni bir su kültürü arayışına dayanır. Ataköy sahilinin ve felakete hazırlıksız bu konut yapılarının yıkımı ve kent ormanı gibi kamuya açık alanlara dönüşümü ve doğal yaşamı beraberinde getiren bariyer adalar bu önlemlerin başında gelmektedir. Denizin ortasında yer alan, geleceği hatırlatan, yeni bir içgüdü oluşturmayı amaçlayan afet kulesi ve halkla ilişkili araştırma birimleri, Bakırköylüyü günlük yaşam döngüsünde sürekli bir gelecekle yüzleştirmeyi amaçlar. Geçmişin ve bugünün belleğini korumak ve yeniden anmak amaçlı su kültürü üzerine tasarlanan yapılar, işlevini yitiren marina üzerine, geçmişten gelen deniz hamamı arkitektoniğiyle yerleştirişir. Rekreasyon alanlarıyla suyla bütünleşik olmaya çalışırken onun üzerine tehlike ve felaket senaryolarını hatırlatan bu mekanlar, su üzerinden Bakırköylünün -hatta İstanbullunun- geleceğini belirleyen, kentlide hakkında sakınma/barışma diyalektiğinde sonsuz iç tartışmaların yapıldığı bir mekan haline gelir.

Bariyer Adalar: Denizde oluşturulan yapay kumullar ve sulak alanlar olası tsunami riskli İstanbul depremlerinde, akarsu yataklarında bulunan Bakırköy sahillerini, su baskınlarından korumayı amaçlar. Sulak alanlar, deniz canlılarını ve diğer hayvanları da alana çekerek yeni mikro ekosistemler oluşturur.

Afet Araştırmaları Merkezi: İskele ve sağlık yapıları aksında yer alan merkez, İstanbul’un tarihi boyunca tanıklık ettiği ve hareketli bir fay hattında yer alan bölgenin gelecekte de öngörülen yıkıcı depremleri ve tsunamileri üzerine, araştırmalar yapan, bunları İstanbulluyla paylaşan ve beklenilen felaket senaryolarının etkisini, gerçeklerle yüzleşme, bilgilendirme ve maddi hazırlıklarla en aza indirmek ister.

Rekreasyon ve Afet Üniteleri: Kamulaştırılmış olan otel ve marina bölgesinde -toplanma alanı- uzanan üniteler, beklenen felaket senaryoları için kısa zamanlı yaşam birimleri olarak, depremden korunaklı çelik strüktür üzeri yükseltilmiştir. Felaket öncesi durumlarda, kamusal kullanıma açık üniteler, sürekli kalmayı gerektirmeyeni geçici, pazar, yoga, dinleti, eğitim, seyir alanı gibi amaçlarda da kullanılabilmektedir.

Afet Kulesi: Anıtsal olarak denizin ortasında yükselen afet kulesi, sahilin birçok noktasında görüş alanına girerek, beklenilmekte olan afet senaryoları için İstanbullularda belleğe yerleşen bir yüzleşme süreci yaratır. Denizde yer alan ileri düzey sistemler ile donatılmış kule, olası tsunami riskleri için ayrıca bir uyarı mekanizmasıdır.

İskele: Deprem ve tsunamide önemli derecede riskli bölgede yer alan Atatürk Havaalanı’nın olası felaket senaryosunda işlevini yitirmesi halinde, liman işlevi görebilecek iskele, sağlık yapılarına dek uzanan ve karayolu ile direkt bağlantılı olan bir aksta yer alarak, kıyının İstanbul’un diğer bölgeleriyle bağlantısını sürdürür.

Yeme İçme Yapıları: Alanın kullanım potansiyelini artıracak ekonomik faaliyetlerin devamı, kıyıda sulak alanlara doğru uzanan bir alanda, dışarısındaki meydanla ilişkilendirilmiş yeme içme alanlarıyla sağlanmaktadır.

Su Sporları Merkezi: Marina işlevinden uzak, su sporları üzerine aktif katılımlı eğitim veren ve rekreasyon amaçlı kayak, kano gibi aktiviteleri de temin eden bir merkez.

Deniz Hamamı: Denizle birebir ilişki kurmanın ve Bakırköy sahillerinin geçmişteki belleğinde yer eden sahil ve yüzme kültürü, deniz hamamı gelecek için yeni bir bellek yaratmayı amaçlamaktadır.

Su Kültürleri Müzesi: İşlevini yitiren marinanın dalgakıranında yer alan su kültürleri müzesi, denizin derinine kadar saplanarak, deniz ve deniz canlılarına dair bir koleksiyonla ve akvaryumla yeni bir bilgi/deneyim değişimi merkezini oluşturur.

Balıkçı Adası: Bakırköy açıklıklarında baskın olan ticaret amaçlı balıkçı teknelerinin yanında, lokal olarak da rekreasyon amaçlı balıkçılık üzerine bir iskele uzantısı. Aynı zamanda balık pazarı işleviyle de yeni bir ticaret ve sosyal iletişim alanı tanımlar.

Su Forumu: Sirkülasyon ağına yakın bir alanda bulunan basamaklı yapıdaki su forumu, denizle yakın bir ilişki kurdumayı amaçlarken gerekli dinleyici-konuşmacı aktivitelerinde ve halkın kente dair alacağı kararları tartışmasında kullanılabilecek bir yapı.

Orman ve Toplanma Alanı: Deprem ve tsunami için ileri derecede riskli alanda bulunan ve kamunun kullanımı sınırlayan, marina ve oteller bölgesi, Ataköy’ü de içine alan büyük bir kent

Etiketler

Bir yanıt yazın