Efes Deneyim Müzesi

Credit: ATELIER BRÜCKNER
Resmi orijinal boyutunda göster

Credit: ATELIER BRÜCKNER
Resmi orijinal boyutunda göster

Credit: ATELIER BRÜCKNER
Resmi orijinal boyutunda göster

Credit: ATELIER BRÜCKNER
Resmi orijinal boyutunda göster

Credit: Sandra Ciampone Courtesy: Turkish Ministry of Culture / DEM Museums
Resmi orijinal boyutunda göster

Credit: Sandra Ciampone Courtesy: Turkish Ministry of Culture / DEM Museums
Resmi orijinal boyutunda göster

Credit: Sandra Ciampone Courtesy: Turkish Ministry of Culture / DEM Museums
Resmi orijinal boyutunda göster

Credit: Sandra Ciampone Courtesy: Turkish Ministry of Culture / DEM Museums
Resmi orijinal boyutunda göster

Credit: Sandra Ciampone Courtesy: Turkish Ministry of Culture / DEM Museums
Resmi orijinal boyutunda göster

Credit: Sandra Ciampone Courtesy: Turkish Ministry of Culture / DEM Museums

Credit: Sandra Ciampone Courtesy: Turkish Ministry of Culture / DEM Museums
Resmi orijinal boyutunda göster

Credit: Sandra Ciampone Courtesy: Turkish Ministry of Culture / DEM Museums
Resmi orijinal boyutunda göster

Credit: Sandra Ciampone Courtesy: Turkish Ministry of Culture / DEM Museums
Resmi orijinal boyutunda göster

Efes Deneyim Müzesi

Mimari konsept ve mekansal deneyim tasarımı ATELIER BRÜCKNER tarafından yapılan, diStudio Mimarlık'ın yerel mimari ofis olarak yer aldığı Efes Deneyim Müzesi ziyarete açıldı.

Selçuk’un arkeolojik bölgesinin kutsal topraklarına gömülü olan Efes Deneyim Müzesi, bir zamanların efsanevi şehri Efes’e yeniden hayat veriyor. Mitin görsel-işitsel senfonisi ve gerçeklik ikililiği, ziyaretçileri geçmişe yolculuğa davet ediyor. Bu büyüleyici mimari ve eşsiz ziyaretçi deneyimi, ATELIER BRÜCKNER tarafından tasarlanmış. 2.400 metrekarelik alana yayılan mekan, her gün 2.200 ziyaretçiyi ağırlama kapasitesine sahip. Bu deneyim kişilerin tüm duyularına dokunmayı hedefliyor.

Antik Efes ve üç bölümde anlatılan öyküsü, ziyaretçiler üzerinde yoğun bir etki bırakıyor. Üç boyutlu ses tasarımı, zengin müzikal kompoziyonuyla tüm odalara yayılıyor. Eski çağlara ait melodiler eşliğinde, bir zamanlar yaşamış insanların fısıltıları hayat buluyor. Sanki yaşayan partiküller, mitler ve gündelik yaşam; ziyaretçilerin etrafında hayat buluyor. 360 derecelik büyük formatlı projeksiyonlar, gerçekçi mekansal imgeler yaratıyor. Bu imgeler, son model ses teknolojisi ile üst düzeye çıkarılıyor. Farklı duyularla algılanan koku ve sis gibi elementler de eşsiz bir deneyime dönüşüyor. Bu süreçte bir hikaye anlatıcısı odalar ve deneyimler boyunca ziyaretçilere eşlik ediyor. Birçok dilde sesli rehber de kullanıma hazır bulunuyor.

İlk odada (yaklaşık olarak 5 dakika 30 saniye), ziyaretçiler Delfi Kahini ile ilgili kehanetleri öğreniyor. Kehanetlerde yaklaşık sekiz bin yıl önce, Atinalı Prens Androclos’un Anadolu’da yeni bir şehir keşfetmesi ve şehrin tanrıçası Artemis ile onun şehirdeki rolü anlatılıyor. Bu oda, ziyaretçileri üç tapınaktan geçiriyor: Birinci Tapınak, Mermer Tapınak ve son olarak Antik Dünyanın Yedi Harikasından biri olan Artemis Tapınağı.

Şehrin parçalarının ortaya çıkmasıyla ziyaretçiler ikinci odaya (yaklaşık 7 dakika 30 saniye) alınıyorlar. Bu oda, onları şehrin zirvesine tarihi bir ziyarete götürüyor. Deniz seviyesinin çok yukarılarından hareketli Arkadya Yolu’na iniyorlar. Sokaklarda Kleopatra ve Mark Anthony ile tanışıyorlar. Taraçalı evlerin ihtişamı karşısında hayrete düşüyor ve Roma egemenliği altındaki dönemde, antik tiyatrodaki destansı yarışmaların yankılarını hissediyorlar. Şehrin dokunaklı alacakaranlığında, başkent sessizlik çağına teslim olmadan önce -St. Paul’un dua ettiği ve görkemli St. Paul Bazilikası’nın inşa edildiği bu yerde- yeni bir inanç kök salıyor.

Üçüncü ve son oda (yaklaşık 2 dakika 30 saniye) ise şehrin tanrıçasına adanmış. Yoğun ve etkileyici bir ses ve ışık deneyimi sunan mekan, Artemis’in gerçek boyutlu heykeli ve ziyaretçileri tek bir manifesto çevresinde sarmalayan yekpare bir ekranın birleşiminden oluşuyor. Ziyaretçiler, hayranlık uyandıran (orijinaline sadık kalınarak yapılmış) Artemis heykelinin karşısında durduğunda, Artemis’in nasıl sanki hep oradaymışcasına durduğunu fark ediyorlar: yaşamın kendisinin koruyucusu, ağaçların soluğu içerisinde ölümsüz kılınmış hali, dağların ve şehrin yüzyıllar boyunca atan kalbinin temsili. Ziyaretçileri büyüleyen görkemli bir final.

Efes Deneyim Müzesi ziyareti, aniden alevlenen bir deneyim. Müzenin arkeolojik alandaki ağaçların içine gömülü, minimalist mimarisi kasıtlı bir kontrast oluşturuyor. Yapının yüzeyi çevreyi yansıtıyor. Mimari hacim çam ağaçlarının arasından yavaş yavaş beliriyor. Hafif eğimli rampa, davetkar bir patika oluşturuyor ve ziyaretçileri yoğun deneyimin içine girmeden önce yarı kapalı avluya yönlendiriyor.

Projenin deneyim ve anlatım tasarımı ATELIER BRÜCKNER ile Marshmallow Laser Feast ve Matthew Blake; teknoloji ve film prodüksiyonu Marshmallow Laser Feast tarafından yapılırken projenin donanım planlaması Astel Group tarafından hayata geçirilmiş.

Etiketler

Bir yanıt yazın