5. Mansiyon, Meles Çayı Ulusal Kentsel Tasarım Fikir Projesi Yarışması

PROJE RAPORU

DÖNGÜ

Kentsel Yaban Hayat Koridoru Meles

Tarihsel süreç içerisinde sanayileşme ve kentleşme pratiklerinden kaynaklı metruk alan haline bürünmüş olan Meles bugün, tüm bu toplumsal pratiklerin izlerinin bir taşıyıcısı olarak aslında İzmir’in tarihsel katmanlarını gösteren bir çok katmanlı kentsel ekolojik omurga* olma potansiyelini taşımaktadır.

Kentsel ekolojinin önemli bir bileşeni olan bu omurga bir atık kentsel peyzaj unsuru* olmakla birlikte sağlıklı bir kentin oluşumu için önemli bir potansiyel olarak görülmelidir.

Tarihsel süreç içerisinde çeşitli bozunma süreçlerine maruz kalan bir atık peyzaj unsuru olarak Meles doğa-kültür ekseninde bir dönüşüme ihtiyaç duymaktadır.

MELES ÇAYI’NIN DÖNGÜSEL DEĞİŞİMİ // EKOLOJİK REHABİLİTASYON

Kentsel ve kırsal peyzajda onarım üç şekilde olmaktadır. Bu onarımlar; restorasyon (eski haline getirme), rehabilitasyon (İyileştirme) ve reklamasyondur (başka bir alan kullanımına dönüştürülmesi). Kentin içerisinden geçen ve kent pratiklerine maruz halde bulunan Meles’i birebir eski durumuna ulaştırmanın mümkün olmadığı düşünüldüğünde, insan müdahalesinin minimum düzeye indirilerek rehabilitasyon (İyileştirilmesi) çalışması yapılması öngörülmüştür. Bu bağlamda Meles, bir kentsel doğa olarak kentin doğa ile kurduğu ilişkinin bir yansıması olarak var olacak ve yeniden yabanlaştırma sürecinin başladığı bir yer haline gelecektir.

Meles Çayı rehabilitasyon çalışmasında öncelikle akarsu yatağının beton kanaldan arındırılıp eski haline getirilmesi ve akarsu kıyısında olası bir taşkına maruz kalabilecek yapıların kaldırılması ve akarsu yatağının yer yer genişletilmesi öngörülmüştür. Akarsu koridoru doğal bir çay yatağı ile birlikte var olduğunda, kıyı-çamur biyoçeşitliliğinin fazla olduğu riparian alanlar da var olacaktır. Kirliliğin yüksek olduğu su ve toprak zeminde fitoremediasyon (bitki ile ıslah etme) yöntemi ile seçilecek bitkilerin yerleştirilmesi, Meles Çayı’nın iyileştirilmesine yardımcı olacaktır. Akarsu rehabilitasyonunda kullanılacak bitkiler zamanla büyüyüp geliştikçe alanda biyoçeşitliliğin giderek artacağı öngörülmekte ve bu doğrultuda Meles Çayı kıyısının yer yer insan aktivitelerine olanak sağlayacak şekilde tasarlanması hedeflenmektedir.

Fitoremediasyon

  • Akarsu ve akarsu kıyısı arasında kalan riparian alanlar oldukça nemli bir ekosisteme sahiptir. Riparian alanlar suya gereksinim duyan bitkiler için uygun bir habitat ortamı oluşturmakta ve kendine özgü bitki türlerini barındırmaktadır. Bu alanlar biyoçeşitliliğin fazla olduğu alanlardır. Arundo donax (kargı), typha latifolia (hasır otu) vb. bitki türlerinin yetişmesine olanak sağlamaktadırlar.
  • Toprak ve sudaki ağır metallerin bitkiler kullanılarak temizlenmesini sağlayan fitoremediasyon yöntem, meles çayı boyunca kirliliğin yoğun olduğu bölgelerde kullanılması toprak ve su kalitesinin olumlu yönde artmasına yardımcı olacaktır.
  • Akarsu içerisinde sabit olarak konumlandıracak toprak varlığını içerisinde tutacak modüler sistemle toprağın temizlenmesinde kullanılacak fitoremediasyon bitkilerin su ortamında kullanılmasını sağlayacaktır.

MELES ÇAYI’NIN FARKLI ODAK ALANLARDAKİ DEĞİŞEN KARAKTERİ

ODAK ALAN 1 – BEYAZEVLER

Meles Çayı’nın Gaziemir Beyazevler Mahallesi’nden geçen kesiti doğal bir karaktere sahiptir. Bütüncül olarak bakıldığında Meles’in kirli bir toprak ve su yapısına sahip olması nedeniyle zengin bir çay ekosisteminin varlığı çayın bu kesitinde görülmemektedir.

ODAK ALAN 2 – PARADİSO/KIZILÇULLU

Meles Çayı’nın Kızılçullu Su Kemerleri ile ilişki kurduğu kesiti zeminde beton kanala alınmıştır. Çayın geçtiği bu noktada Meles, üzerinde bulunan tarihi değer ve özgün topografya ile birlikte kente farklı bir karakter sunmaktadır.

ODAK ALAN 7 – HİLAL

Meles Çayı’nın yoğun bir kentsel alan olarak nitelendirilebilecek Hilal Aktarma İstasyonu’ndan geçen kesiti olası bir taşkın durumundan kaynaklı tamamen beton kanala alınmıştır. Bu alan kentlinin yoğun kullanımına rağmen Meles ile temasın en düşük olduğu alan olarak dikkat çekmektedir.

ODAK ALAN 9 – MELES DELTASI

Meles Çayı’nın denize ulaştığı nokta olan Meles Deltası kentin içerisinde kalmış bir ‘kentsel doğa’ olarak nitelendirilebilir. Bu karakteri ile kent içinde öne çıkan deltanın doğal karakterinin korunabilmesi için alan ve kentli ilişkisinin yalnızca görsel olarak kurulması öngörülmektedir. Alanda doğal sürecin görsel temas yoluyla deneyimlenmesinin olanakları yaratılmalıdır.

Meles Çayı’nın döngüsel değişimi bir yeniden yabanlaşma sürecine denk gelmekte ve bu değişimin gerçekleşebilmesi için gerekli pratiklerin bütüncül bir anlayışla uygulanması önem arz etmektedir. Bu bütüncüllük algısında suyun kendi döngüsünü gerçekleştirebilmesi önemli bir noktada durmaktadır. Kente olan teması düşünüldüğünde Meles’e dair gerçekleştirilmesi gereken müdahaleleri salt ekolojik bir rehabilitasyondan ibaret görmek parçacı bir yaklaşım olmakla birlikte onu bir yönüyle eksik bırakmaya neden olacaktır. Bu nedenle Meles’in kendi döngüsünü gerçekleştirebilmesi için gerekli pratikler suyun döngüsel hareketleri referans alınarak projeye yansıtılmıştır.

KESİNTİSİZ AKIŞ

Projenin de bize sunduğu gibi Meles, kent içinde birbirine bağladığı önemli noktalar dikkate alındığında İzmir kentinin önemli bir omurgası olarak nitelendirilebilir. Meles’in sahip olduğu bu potansiyel ve Ulaşım Master Planı kararları dikkate alınarak Meles boyunca gerçekleşecek bisiklet ve yaya ulaşımının güçlendirilmesi hedeflenmiştir. Adnan Menderes Havalimanı’ndan başlayarak Salhane İZBAN durağına kadar kesintisiz bir yaya ve bisiklet yolu önerilmiştir. Öneri yaya ve bisiklet yolu, Ulaşım Master Planında belirlenen havalimanının yakınındaki bisiklet yoluyla bağlantı kurmaktadır. Buna ek olarak Adnan Menderes Havalimanı İZBAN durağına kadar yeni bir bisiklet yolu önerilmektedir. Önerilen yaya ve bisiklet yolu, odak alanlar için alınan tasarım kararlarıyla bütünleştirilerek yaya ve bisikletli için kesintisiz bir ulaşım ağı sağlamaktadır. Önerilen bu kesintisiz rota kentli için hem bir ulaşım hem de kentin önemli tarihi, kültürel ve ekolojik değerleri ile temas kuran bir gezi rotasıdır. Bisikletli erişiminde kolaylığın sağlanabilmesi için Meles boyunca öncelikli olarak odak alanlar göz önünde bulundurularak BİSİM durakları önerilmiştir. Meles çevresindeki alanlarda toplu ulaşımın kısıtlı olduğu alanlar incelenmiş ve erişimin kolay sağlanabilmesi adına Yeşildere-Tabakhane Bölgesine yeni bir İZBAN istasyonu önerilmiştir.

EKOLOJİK BİRİKİM

Meles biyoçeşitlilik bağlamında taşıdığı kirlilik ve tahribata rağmen birçok türe ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle mevsimsel olarak belirli dönemlerde kuzey ve güneyinin sulak alana dönüştüğü gözlemlenen Meles Deltası bazı önemli kuş türlerinin görüldüğü bir ekolojik değer olma özelliği taşımaktadır. Meles Deltası’na yıl içerisinde 64 kuş türü geldiği gözlenmiştir. Kuğu, Angıt, Suna, Yeşilbaş, Bıldırcın, Flamingo, Kaya Güvercini, Üveyik, Ebabil, Uzunbacak alana gelen bazı kuş türleridir. İç körfezde kirliliğin yüksek olmasına rağmen, Hamsi, Sardalya, Isparoz, Pisi Balığı, Üzgün Balığı, Kayabalığı, Balon Balığı, Dikenli Çütre gibi balık türleri görülmektedir. Sümerbank arazisinde çok yıllık maki toplulukları bulunmaktadır. Şehitler Korusu’nda ise maki topluluklarının içerisinde Menengiç (Pistacia terebinthus) ağaçlarının baskın olduğu görülmektedir.

Proje kapsamında Meles Çayı ve Meles Deltası’nda rahabilitasyon süreciyle birlikte tür çeşitliliğinin artacağı öngörülmektedir. Deltanın değişimine, kendi sürecini yaşamasına belirli sınırlayıcılar ile birlikte izin verilecektir. (Limana olası bir zararı engellemek amacıyla liman bölgesi ile delta arasındaki set devamlılığını sürdürecektir.). Deltaya doğudan eklemlenen Arap Deresinin de deltanın doğal oluşum sürecinin bir parçası olması öngörülmektedir.

KÜLTÜREL VE TARİHSEL BİRİKİM

Meles Çayı tarihsel bir dönüşümü de çevresinde biriktirerek günümüze kadar ulaşmıştır. Bugün geldiği konumda atıl peyzaj unsuru olarak çevresindeki tarihi değerler ile aynı kaderi paylaşmaktadır. Meles boyunca var olan tarihi değerler aynı zamanda farklı kültürel dönemlerin de bir yansıması olarak varlıklarını sürdürmektedir. Meles kentin tarihsel birikimini taşıyan bu noktaları birbirine bağlayan birleştirici bir unsur olarak öne çıkmaktadır.

  • SÜMERBANK: 1946 yılında dokuma fabrikası olarak kurulan Sümerbank, daha sonra 1955 yılında matbaaya dönüştürülmüştür. 2000’li yılların başlarında ise yapı bir eğitim alanına dönüştürülmüştür. İzmir’in değerli endüstri alanlarından biri olan arazide üretimin yapıldığı yapılar ve yapı izleri bulunmaktadır. Kent için çok değerli bir tarihsel birikimi üzerinde taşıyan bu alan hem ülkenin endüstri geçmişine vurgu yapan karakteriyle hem de taşıdığı çok yıllık bitki toplulukları ile önemli bir bellek mekânıdır. Bu yapı ve yapı izlerinin proje kapsamında, kente bir Bellek Müzesi olarak kazandırılması hedeflenmiştir. Var olan yapı izlerinden referans alınarak alanda modüler strüktür öğeleri ile bir sergileme sistemi kurulması önerilmiştir.
  • HALKAPINAR SU FABRİKASI: İzmir’in içme suyu kaynağı olarak bilinen ve tarihte bir göl çevresinde konumlanmış mesire yeri olarak kullanılan bu alan, İzmir’de dönüşümü gerçekleşmesi gereken önemli alanlardan biridir. Proje kapsamında alanın bir Sulak Alan Parkı olarak işlevlendirilmesi hedeflenmiştir. Bu yolla hem bir aktivite mekânı hem de yeraltı sularının beslendiği bir ekolojik değer olarak yeniden canlandırılması sağlanacaktır.
  • KERVAN KÖPRÜSÜ: Meles Çayı üzerine MÖ 850’de inşa edilmiş olan köprü İzmir için önemli tarihi değerlerden biridir. Proje kapsamında Meles ile kurduğu ilişkide kentli temasının sağlanması amaçlanmıştır.
  • KADİFEKALE: Proje kapsamında, Kadifekale’nin kent ile kurduğu bağın zayıf olması dikkate alınarak Kale ile Meles Çayı arasında bir köprü olarak nitelendirilebilecek Kadifekale Riskli Alanı’nın bir teras bahçe olarak çalışması ve bu bağlamda mahalleli ile Meles’in, İzmirliler ile Kadifekale’nin arasındaki bağın güçlendirilmesi ve alandaki heyelan riskinin kontrol altına alınması hedeflenmiştir.
  • VEZİRSUYU KÖPRÜSÜ: İzmir’in önemli tarihi değerlerinden biri olan Vezirsuyu Köprüsü’nün bir kentsel katman olarak kentli ile buluşturulması hedeflenmiştir.
  • HZ. İLYAS MANASTIRI: Yeşildere’deki askeri bölgenin kenarında bulunan eski bir Ortodoks kilisesi olan yapı Meles Çayı ile güçlü bir ilişki kurmaktadır. Proje kapsamında kentlinin Meles Çayı Ekolojik Koridoru’nu kullanarak yapıya erişiminin kesintisiz bir şekilde sağlanması hedeflenmiştir.
  • KIZILÇULLU SU KEMERLERİ: Proje Kapsamında Meles Çayı üzerine inşaa edilmiş olan yapının restore edilerek kente ve kentliye kazandırılması hedeflenmiştir. Su kemerlerinin yer aldığı bu alan aynı zamanda Meles yaya ve bisiklet rotasının meydanlaşarak bir buluşma ve dinlenme mekânına dönüştüğü alandır.

KENTSEL SIZINTI

Tohum sokaklar:

Meles Çayı’nın temas ettiği mahalleler ile kurduğu iletişim zayıf olmakla birlikte çay kenarındaki mahalleler Meles’ten kaynaklı oluşan sağlıksız çevre koşullarından etkilenmektedir. Daha önceki yıllarda yaşanan taşkınlar nedeniyle bazı mahalle kıyılarında Meles Çayı’nın yatağı genişletilmiş ve çay ile mahalle arasına bir set çekilmiştir. Bu set mevcuttaki zayıf iletişimin etkisini derinleştirmektedir. Meles çevresiyle birlikte düşünüldüğünde, mahalleler tarafından kullanılan bir rekreasyon alanı olarak da işlevlendirilmesi gereken bir alandır. Kent içerisinden geçen ve kente temas eden Meles, bulunduğu çevreyi dönüştürme potansiyelini taşımaktadır.

Dönüşümün gerçekleşmesinde Meles Çayı’nın yakın çevresi kadar Meles’e çıkan sokaklar da önemli bir rol oynamaktadır. Proje kapsamında sokaklar sızma noktaları olarak kurgulanmış olup, sokakların Meles ile bir bütün olarak çalışması hedeflenmiştir. Bu bütünlük, sokağın yeşil miktarının artırılması, yaya ve bisiklet yolu ile entegrasyonu ve Meles rotasında kullanılacak kent mobilyalarının bu tohum sokaklarda da kullanımının devamlılığı ile sağlanmış olacaktır. Önerilen kurgu ile birlikte sokakların bir koridor işlevi görmesi ve Meles’in kente sızdığı bu alanların tohumun filizlendiği, büyüdüğü ve kente yayıldığı yerler olarak dönüşümü başlatması hedeflenmiştir.

EKOLOJİK SIZINTI

Proje kapsamında Meles Çayı’nın kent için önemli bir yeşil altyapı elemanı olma potansiyeli vurgulanmış ve bir yeşil koridor olarak işlevlendirilmesi hedeflenmiştir. Bu potansiyelin değerlendirilmesi ve kentsel ekolojinin önemli bir bileşeni haline gelmesi için gerekli olan müdahaleler belirlenmiştir. Bu müdahaleler ile birlikte Meles Çayı’nın hem bir taşkın ile mücadele sahası hem de su döngüsünün sekteye uğramadan gerçekleştiği, yeraltı sularının beslendiği bir dere yatağı olması hedeflenmiştir.

Meles’in bir yeşil koridor olarak işlevlendirilmesi ve İzmir ölçeğinde büyük yeşil alanlar ile olan bağlantısı vurgulanmış ve yakın çevresindeki parçacı yeşil alanların bütünleşik bir düzlemde kurgulanması önemsenmiştir.

TAŞKIN İLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ

Yapay Sulak Alanlar: Meles Çayı boyunca dere kenarı yapılaşmanın önlenmesi önerilmiş ve Meles ve yakın çevresi yeşil alan olarak kurgulanmıştır. Bu yeşil alanın aynı zamanda dere yatağının yer yer genişletilmesi ile birlikte bir taşkın alanı olması hedeflenmiştir. Dere yatağının genişletildiği bazı noktalarda kademeli olarak çalışan yapay sulak alanların olması önerilmiştir. Bu sulak alanlar aynı zamanda ani yağış durumlarında kentin taşkın riskini sırtlayan alanlar olarak çalışacaktır. Yapay sulak alanlar aynı zamanda dere yatağı genişletme, yağmur bahçeleri ve taşkın hendeği pratiğini de içerisinde barındırmaktadır.

Yağmur Bahçeleri: Sığ çukurlar açılarak ve üzerine doğal bitkilerin yerleştirilmesi ile biyolojik su tutma alanları oluşturulması sağlanacaktır. Yağmur bahçeleri ile yer altı suları beslenecek ve bitki için gerekli olan evapotranspirasyon(terleme-buharlaşma) gerçekleşmiş olacak ve kuşlara, kelebeklere doğal yaşam ortamı sağlamasıyla biyoçeşitliliğin artırılması olanağı yaratılmış olacaktır.

Taşkın Havuzu: Genişletilen dere yatağına ek olarak taşkın riskinin yüksek olduğu ve arazinin izin verdiği noktalarda ani yağış durumlarında suyun taşındığı hendeklerin oluşturulması hedeflenmiştir.

ÜST ÖLÇEKLİ KAVRAMSAL YAKLAŞIM KARARLARI

Meles Kentsel Yaban Hayatı Koridoru

Meles Çayı çevresinde tarihsel süreç içerisinde, yağış miktarının yoğunlaştığı bazı dönemlerde taşkınlar meydana gelmiş ve dere ıslah çalışmaları kapsamında taşkını önleyecek yönde çayın beton kanala alınması gibi pratikler gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilmiş olan bu pratiklerdeki asıl amaç; dereye yakın konumda bulunan yapılaşmış alanlarda oluşabilecek can kaybının önlenmesi olmuştur.

Bu noktada taşkın ile mücadelede atılacak ilk adım; iklim krizinin giderek daha da derinleştiği günümüzde, akarsu kenarı için bir taşkın koruma bandının imar planlarında yer alması ve taşkın alanlarında yapılaşmaya izin verilmemesidir. Taşkın için belirlenecek olan alan, kent-doğa ilişkisindeki dönüşümü şekillendirecek bir ekolojik koridor olarak kente yeniden kazandırılmalıdır. Proje kapsamında Meles Çayı’nda yeniden yabanlaşma sürecinin başlatılması ve nihayetinde Meles’in kentsel ekolojinin önemli bir parçası haline gelerek bir kentsel yaban hayat koridoru olarak çalışması hedeflenmektedir. Meles Deltası’ndan Adnan Menderes Havalimanı’na kadar olan kesitte kademeli bir geçişin varlığının desteklenmesi gerekmektedir. Sırasıyla kentsel doğa, kent, kır-kent, kır ve doğa şeklinde işleyen bu kademeli geçiş aynı zamanda alana dair üst ölçekli yaklaşım kararlarını da belirlemiştir. Kentsel doğa olarak tanımlanan alan kentlinin belirli düzeyde gerçekleştireceği aktivitelere açıktır ve kendi doğa sürecini yaşamasının sağlanması hedeflenmiştir. Meles’in kente temas ettiği kentsel alanda ise olası bir taşkının vereceği zararın önlenmesi için sulak alan parkları önerilmiştir. Kır-kent segmentinde kırsal ve kentsel pratiklerin iç içe geçtiği görülmektedir. Bu bağlamda kent bahçelerinin alanın karakteri ile doğru bir ilişki kuracağı düşünülmüştür. Bu bahçe aynı zamanda kent segmentinde de kurgulanmış olup kır-kent segmentindeki karakteri bir tarımsal niteliğe bürünmektedir.

Kentsel Yaban Hayatı Sahası:

Proje kapsamında kentsel ekolojide önemli bir yeri olan alanların barındırdığı mevcut ekolojik birikim potansiyeli gözetilerek Meles Deltası ve Şehitler Korusu/Paradiso odak alanları için önerilen kentsel yaban hayatı sahasının karakteri her odak alanda değişmekle birlikte yoğun insan pratiklerine maruz kalmaması gereken alanlar olarak kurgulanmıştır. Özellikle Meles Deltası’nda yaban hayatı tehdit edecek aktivitelerin engellenmesi için tasarımda yalnızca görsel temasın kurulabileceği bir mekânsallık hedeflenmiştir. Şehitler Korusu Kentsel Yaban Hayatı Sahası ise daha çok yürüyüş gibi aktivitelere izin verecek şekilde kurgulanmış olup Kızılçullu Su Kemerleri’ne doğru bu aktivitelerde artış yönünde bir çözülmenin gerçekleşmesi hedeflenmiştir.

Bellek Müzesi:

Uzun yıllar Sümerbank fabrikalarına ev sahipliği yapan Sümerbank odak alanı günümüzde taşıdığı endüstriyel miras niteliği ile öne çıkmaktadır ve bu mirasın geleceğe taşınması için alanın bir bellek müzesi olarak kurgulanması hedeflenmiştir. Açık Hava Müzesi olarak kurgulanan tasarımda tarihsel katmanın izleri sergi ve konstrüksiyon öğelerine dönüşür.

Sulak Alan Parkları:

Kent segmentinde önerilmiş olan sulak alan parkları olası bir taşkını önleyen alanlar olarak işlevlendirilmiştir. Önerilen sulak alan parklarının sunduğu rekreatif alan karakteri odak alanlara göre değişmektedir. Sulak alan olarak kurgulanan Hilal odak alanında insanlarının izleyebileceği bir ekolojik katman yaratılmaya çalışılmıştır. Çayın geçtiği Aziziye Parkı’nda ise kurgulanan sulak alan parkının mahalleli ve kentli için bir buluşma noktası olması hedeflenerek Kervan Köprüsü ile iletişim kuran bir mekân yaratılması sağlanmıştır. Tabakhane Bölgesinin suyun akış hızının yavaşladığı bir nokta olmasından hareketle yine olası bir taşkının engellenmesi adına sulak alan parkı olarak kurgulanması ve bu parkın yine çevre yerleşimden ve kentten ziyaretçilerin buluştuğu bir yer haline gelmesi hedeflenmiştir. Bölgede var olan eski deri fabrikası yapılarından birinin konstrüktif olarak güçlendirilmesi ile bir Toplum Merkezi olarak yeniden kentli ile buluşması önerilmiştir. Toplum Merkezi, Aziziye Parkı’ndan gelen sulak alan parkına bağlanarak açık alanda rekreatif bir mekân sunar. Yapı aynı zamanda eğitici kurs, sinema, etkinlik ve atölye gibi aktivitelerin gerçekleştiği bir mekân olarak kentliye ve mahalleliye hizmet verir.

Kent Bahçeleri

Kadifekale Riskli Alanı ve Beyazevler için önerilen kullanımın karakteri bu iki alanda farklılık göstermektedir. Kadifekale Riskli Alanı’nda heyelan riskinin olası zararlarının engellenmesi amacıyla bu alanın bir teras bahçe olarak kentlinin, kentsel tarım pratiğine temas edebildiği bir yer olması hedeflenmiştir. Beyazevler odak alanında kurgulanan kent bahçesinin niteliği ise alanın mevcut özelliklerinden yararlanılarak kırsal ve kentsel tarımın birbirine entegre olduğu, permakültür gibi pratiklerin gerçekleşeceği bahçeler olarak kurgulanmıştır.

 

Etiketler

Bir yanıt yazın