Batu Kepekcioğlu ve ekibinin "Kadıköy Belediyesi Hizmet Binası Mimari Proje Yarışması" için tasarladığı proje, 5. mansiyon ödülünü kazandı.
Proje alanı, Kurbağalıdere Koridoru çevresinde sert zeminlerin ve yapıların domine ettiği bir kentsel matris içerisinde, ulaşım koridorları ile çevrelenmiş, kente sunduğu ekolojik ve sosyolojik katkıları limitli olan izole bir peyzaj lekesi durumundadır. Bu kapsamda proje, kendisini heykelsi tekil bir yapı ya da Kadıköy’deki son yeşil alanlarından birine konformist şekilde yayılıp kısıtlı bir ölçekte mevcut bağlamın kısır döngülerini yeniden üretmek yerine, mevcut bağlamının ötesine geçerek, alanın Kurbağalıdere ile ilişkisini YEŞİL KORİDOR üzerinden yeniden kurmak üzere konumlanmıştır. Yeni Kadıköy Belediyesi Hizmet binası tasarlanırken, yarışma alanının Kadıköy’deki ender açık alanlardan biri olduğu bilinci ile, baskın öğe haline gelmeyen, geri çekilerek kamusal açık alanlara ve yeşile yer açan, insanların her saat içinden geçtiği, soluklandığı, üstünde, çevresinde vakit geçirdiği, bir araya geldiği, kente her ölçekte verdiği kararlarla katkı sunan bir yapı ortaya çıkartmak amaçlanmıştır.
Yerleşim Stratejisi
Mevcut Belediye Binası’nın konumu, İstanbul ölçeğinde önem taşıyan bir ulaşım merkezinde yer alıyor olması değil aynı zamanda Kurbağalıdere Vadisi tabanında dereye yakın kritik bir noktadadır. Bu nedenle yeni Belediye Binası yarışma alanı içinde konumlandırılırken yoğun yaya hareketinin akışına olanak vermesi dışında, gelecekte Kurbağalıdere gibi kültürel ve doğal açıdan tarihsel önemi olan kentsel bir odakla kentliyi buluşturacak açık alan koridorunun oluşmasını engellememelidir. Bu yüzden önerilen yapı Altıyol’dan, Marmaray’dan, Metrobüs’ten gelecek insan trafiğini de bir MEYDAN ve YEŞİL ALAN ile kucaklayacak şekilde parselin Gazhane tarafında, Fahrettin Gökay Caddesi’ne yaslanmış, diğer taraftan otopark giriş ve çıkışlarına alacak şekilde Kurbağalıdere Caddesi’ne uzanmıştır.
Kütle Organizasyonu
Yarışma kapsamında belediye binası için talep edilen yoğun yapısal program dahilinde monolitik bir kütle oluşturmaktan kaçınılmış olabildiğince yapı kitlesini parçalayarak, insan ölçeğine çekmek ve geçirgen hale getirmek hedeflenmiştir. Yapı kitlesi yarışma alanı içinde korunması gereken ağaçlara zarar vermeyecek şekilde 3 ana kütleden oluşmaktadır ve bu kütleler birbirlerine köprüler aracılığıyla bağlanmaktadır. Bloklarda 3 bodrum, 1 zemin kat, 5 normal kat bulunmaktadır. Bodrum kat yüksekliği 3.20m, 3.20m ve 4.10 m’dir. Zemin kat ve normal kat yükseklikleri 4 m’dir. Yapı toplam yüksekliği 34.50 m’dir. Kütlelerin tamamı optimum ekonomik çözüm sağlanması amacıyla betonarme olarak çözümlenmiştir. Yüksek açıklıkların da geçildiği projede kaset döşeme sistemi kullanılarak çeliğe göre %40 daha ekonomik statik tasarım yapılması hedeflenmektedir.
6 kat yükseklikten başlayan bloklar kendi arasında dereye doğru bir kat aşağı kademelenir. Kademelerle oluşan teraslar tematik olarak kullanılan çatı bahçelerine dönüştürülerek hem kent sakinlerine hem belediye personeline manzara eşliğinde dinlenme, eğlenme, üretme ve eğitim imkânı sunar. Her blok birbirinden zemin kotunda koparıldıktan sonra zemin üstündeki katlarda çelik köprülerle birbirine bağlanır. 25 metre geçen yaya köprülerinin çelik taşıyıcıları H 50 profil olarak boyutlandırılmıştır. Kuzeyde konumlanan iki kütlenin arasındaki Gazhane ve yeni açılacak olan Maltepe-Üsküdar Tramvay hattı ulaştıran geçişte, mevcutta kaldırılmasına izin verilen Atatürk heykeli yerleştirilmiştir. Atatürk Heykeli hem Gazhane’ye ve Tramvay durağına geçiş için bırakılan yapısal boşluğu hem de Altıyol ve Marmaray yönünden gelecek yayaları karşılayacak, belediye meydanını kuran bir anıta ve nirengi noktasına dönüşecektir.
Program Dağılımı
Yapının alt katları halkın daha çok uğradığı birimleri barındırırken üst katlara çıkıldıkça belediyenin iç işleyişi açısından özelleşmiş birimler konumlandırılmıştır. bloğun en üst katında başkanlık bulunmaktadır. Kuzeydeki ilk iki blok belediyenin ofis ihtiyacını karşılayacak şekilde düzenlenmiş en küçük blok ise üst katlarında sadece belediye çalışanlarına hizmet verecek kreş, sosyal ve kültürel tesislerine ayrılmıştır. Zemin katlarda ise, kuzeydeki birinci bloğun meydana bakan zemin katında şeffaf belediyecilik anlayışını görünür kılacak şekilde cam kabuklu encümen salonu konumlandırılmıştır. Kurbağalıdere’ye doğru uzanan iki kütlenin altında ise parkı besleyecek şekilde zemin katta duvarları tamamen açılıp park ile bütünleşen çok-amaçlı salon, kafe, sergi alanları, açık sahne ve zemin kat altında konferans salonu barındıran bir kültür merkezi bulunmaktadır. Böylece meydanı, belediye hizmet binası kapansa bile mesai saati sonrası alanın canlı kalmasını sağlayacak, akşamları ve hafta sonları besleyebilecek kültürel ve sosyal bir odak da yaratılmış olacaktır. Konferans salonu ve çok-amaçlı salonunda tek yönde 50/70 cm’lik 17 m açıklık geçen prekast kirişler tasarlanacaktır.
Doğal Aydınlatma ve Havalandırma Stratejisi / Baca Etkisi
Yapının parçalı karakteri doğal ışık ve havalandırmayı kütle çeperinde sağlarken ofis kütlelerinin büyük kısmı güneye bakacak şekilde pahlanmış, iç kısımlarda da doğal ışık ve havalandırma dan faydalanmak amacıyla galeri boşlukları ve avlular açılması öngörülmüştür. Havanın ısınarak yükselmesi prensibine dayanan baca etkisi ile yapı içerisinde etkin bir düşey hava sirkülasyonu oluşturulmuştur. Bu strateji, yapının pasif iklimlendirme olanaklarından yararlanmasına fırsat olanak tanır.
Yapı Kabuğu Sistem Kararları
Belediye Hizmet Binası’nın ağırlıklı işlevinin ofis olduğu düşünülürse doğal ışık alınması çalışma ortamlarının verimi için hayatidir. Fakat doğal ışığı maksimize ederken kamaşmayı önlemek ve optik konfor koşullarını da sağlamak adına yapının güney, güney batı ve kuzeybatı cephelerinde gölgeleme elemanları kullanılarak ısıl ve görsel konfor sağlanmıştır.
Kadıköy Belediyesi çevresi, İstanbul’un lastik tekerlekli karayolu ulaşım ağının bir parçası olmasının yanı sıra, Anadolu Yakası’nda farklı ulaşım türlerini buluşturan önemli bir aktarma noktasıdır. Bu nedenle, belediye binası yalnızca bina ölçeğinde değil; çevresindeki doğal alanlar ve ulaşım bağlantılarıyla birlikte, sürdürülebilir bir bakış açısıyla ele alınmalıdır. Yeni belediye binasının getireceği işlevsel çeşitlilik ve artacak kullanıcı yoğunluğunun ulaşım aksları üzerindeki baskısı da göz önünde bulundurularak çeşitli çözüm önerileri geliştirilmiştir.
Yaya Odaklı Ulaşım Yaklaşımı
İlk strateji, Kadıköy’ün metropol içindeki önemine uygun şekilde “yaya öncelikli” bir alan kurgulamaktır. Bu doğrultuda, özel araç kullanımını azaltmaya yönelik çeşitli modeller önerilmiştir.
Dünyada yaygın olarak uygulanan “tıkanıklık fiyatlandırması” ve “düşük emisyon bölgeleri” gibi uygulamalar, Kadıköy’ün özel araç trafiğinden arındırılması yönünde atılacak ilk adımlar olarak öne çıkmaktadır.
Buna paralel olarak, önerilen tramvay hattı kapsamında Fahrettin Kerim Gökay Caddesi’nde (Minibüs Caddesi) şerit sayısının 2×2’den 2×1’e düşürülmesiyle birlikte bu aks üzerindeki trafik hacminin %50 oranında azalacağı varsayılmıştır. Kadıköy merkez düşük emisyon bölgesi ve tıkanıklık fiyatlandırması uygulamaları için pilot bölge olarak tanımlanmış, bu bölgelerde kontrollü giriş-çıkış noktaları planlanmıştır.
Bu önlemlerle birlikte, belediye binası çevresine özel araçla erişim talebinde azalma öngörülmektedir. Bu öngörü doğrultusunda, güneyde Kurbağalıdere kıyısında yer alan ve günümüzde açık otopark olarak kullanılan Tarihi Çayır’ın, kentsel ısı adası etkisini azaltacak şekilde yeşil alana dönüştürülmesi önerilmiştir. Bu dönüşüm 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı kararlarına da uygundur. İlgili planda bu alan park alanı olarak tanımlanmıştır.
Toplu Taşıma ve Mekânsal Entegrasyon
Ulaşım çözümlerindeki ikinci yaklaşım, belediye binasının yakın çevresine odaklanmaktadır. Yaya öncelikli ulaşım sistemlerinin geliştirilmesi amacıyla, planlanan toplu taşıma hatlarının alana ve yapıya entegre edilmesi hedeflenmiştir. Bu yaklaşım, bina tasarımına da doğrudan etki ederek, yayaların kesintisiz geçişine olanak sağlayan geçirgen bir yapı anlayışını beraberinde getirmiştir. Böylece, ulaşım türleri arasında süreklilik sağlanmıştır.
Bu doğrultuda, Kurbağalıdere kıyısı ile Metrobüs, Marmaray, Yüksek Hızlı Tren ve planlanan metro istasyonu çıkışlarını ayıran caddenin taşıt trafiği yoğunluğunu azaltmak amacıyla yeni sirkülasyon düzenlemeleri önerilmiştir. Bu düzenleme kapsamında, mevcut yapı adasını dönel kavşak olarak kullanan araç yolları yeniden kurgulanmış, yeni tramvay hattı ile birlikte gelecek olan sinyalize kavşaklar aracılığıyla sola ve U dönüşleri sağlanarak dönel ada işlevi ortadan kaldırılmıştır.
Belediye binasının güneyindeki bu yol, yalnızca İETT otobüslerine tahsis edilerek özel araç trafiğinden arındırılmıştır. Bölgedeki minibüs ve dolmuş hatlarının, tramvay hattının faaliyete geçmesiyle birlikte kaldırılması planlanmaktadır. Böylece Hasanpaşa yönünden veya tramvay durağından Kurbağalıdere kıyısına ve entegre toplu taşıma sistemlerine ulaşmak isteyen yayalar için kesintisiz ve güvenli bir erişim sağlanmıştır.
Otobüslere tahsis edilen bu aks, zemin kotunda yaya alanlarıyla hemzemin olarak tasarlanarak trafik sakinleştirme etkisi sağlanmıştır. Böylece yaya konforu artırılmış, ayrıca büyük ölçekli etkinlikler gibi özel durumlarda bu alanların bütüncül bir yaya mekânı olarak kullanılabilmesi mümkün kılınmıştır.