2. Ödül, Uşak Belediyesi, Yayalaştırılan Sokaklar Mimarlık Kentsel Tasarım Fikir Proje Yarışması

Proje Raporu

Yayalaştırılan sokaklar, şehrin merkezi ve önemli bir bölgesinde bulunup, çevresinde çeşitli eğitim ve kamu yapıları bulunan bir bölgededir. İki ana arter arasındaki merkezi ve bağlayıcı konumuna rağmen mevcut durumda sadece geçiş mekanı olarak kullanılan, yaya öncelikli olmayan bir yoldur. Bu sokakların yayalaşması, bölgenin kamusal bir cazibe merkezine dönüşmesindeki ilk adımdır. Önerilen proje ile kentte kullanılabilecek kamusal mekanlar yaratılmış, sosyal ve sanatsal aktivitelerin gerçekleştirilebileceği kent boşlukları oluşturulmuş, ve yayalaştırılan sokakların bir kent odağı haline getirilmesi hedeflenmiştir.

Yaklaşım

Projede ulaşılmak istenen ana nokta, sokakların toplum tarafından kullanılan, yaşayan kamusal mekanlara dönüşmesidir. Bunu da organik dokuya, sokakta halihazırda bulunan özel ve ticari alanlara saygı duyarak sokağa belirli kurallar dahilinde, yeri geldiğinde bu kurallardan çıkarak yeni mekansallaşma önerileri getirerek yapmaktır.

Katman

Proje mekanın mevcut yapısını var olan mimari doku olarak alıp, bu var olan katmana yeni bir katman olarak eklenip kamusal mekanın ihtiyaçlarını kentin yapısına göre şekil alarak karşılamaya çalışan bir eklemlenmedir.

Eklendiği yerlerde minimal değişimlerle, değiştirilen yerleri rehabilite etmeyi amaçlayan, bütünsel sonuç ürünüyle sokak yapısında değişimi hedefleyen bir uygulamadır. Tespit edilen mekansal sorunlara kendi içerisindeki değişimlerle çözüm bulmaya çalışan ve değişime ayak uydurabilen bu katman sokağın ve kamusalın Uşak’taki kullanım pratiğine yeni bir öneri getirmeyi amaçlamaktadır.

Önerilen senaryoda tasarım, küp modüllerin birleşerek işlevlenmesi ve mekanlar oluşturmasını sağlamaktadır. Modüllerde kullanılan malzeme seçimi ise sürdürülebilirlik, doğallık ve erişilebilirlik açısından güçlü bir materyal olan ahşaptır.

Modüllerin uygulanabilirlik açısından kolay işlenebilir olması, zaman içerisinde olacak değişimlere ayak uydurmasını desteklemektedir. Sokakların yatay ve düşey çevre ile ilişkisinin kesilmemesi amaçlanmış, bu nedenle kompakt bir modül yerine geçirgen, devingen bir modül kullanılmıştır. Bu özelik doğal ışığın kesilmemesini sağlamış; modüllerin üst kısmında konumlandırılan asma bitkisi, Acun Sokak’ın iki ucunda bulunan parklarla birlikte bir yeşil aks tanımlamıştır.

Asma bitkisinin eklenmesi ile birlikte doğal bir üst örtü elde edilmiş ve bitki dokusu modüllerle birleştirilerek yarı-açık mekanlar elde edilmiştir. Doğal bitki örtüsünün mevsimlere göre şekil alması sonucu güneş ışığı ihtiyacına göre şekillenen bir üst örtü oluşmuştur. Bu aks, kotu değiştirilerek sokak boyunca devam ettirilmiştir.

Modüller, standart ölçülerde, ekolojik ve ekonomik maliyeti düşük, “basitleştirme”, “çokişlevlilik” prensipleri ile tasarlanmıştır. Önerilen projede modüllerin birleşip kent mobilyası oluşturmasında, kullanıcının ihtiyacı belirleyici olmuştur. Böylece farklı işlev ve büyüklükteki alanlarda, ihtiyaçlar doğrultusunda, farklı gruplamalar yapılabilmiştir.

Küçük parçaların birleşerek anlamlanması ve farklılaşması temelinden ilerleyen projede sokaklarda mevcut bulunan binaların, sokakla nasıl iletişime geçtiği kategorize edilmiştir. Bu kategoriler üçe ayrılmış olup şunlardır:

-Sokakla görsel temas kuran mekanlar
-Sokakla fiziksel temas kuran mekanlar
-Sokakla kısıtlı temas kuran mekanlar.

Üç farklı mekan tipi için ihtiyaçları doğrultusunda modül birleşim formülleri üretilmiştir. Mekan tiplerine göre üretilen modül eklemleri mevcut sokaklara belirlenmiş olan bu formül üzerinden yerleştirilmiştir. Yerleştirilen modüllerin kente müdahalesi minimumda tutulmuş ve gelecekteki fonksiyon değişikliklerine uyum sağlaması gerekliliğine, esnekliğe önem verilmiştir.

Kullanıcıları mevcut dokunun karmaşıklığından kopartabilmek için üst örtü geçirgen bir görsel ayırıcı olarak kullanılmıştır. Yapılan müdahaleler kamusal olarak öngörülen zemin kotunda yoğunlaşıp, üst katlarda ise mevcut katmana müdahale etmemek adına cephe rengi önerisi olarak sunulmuştur.

Yerleştirilen modüller, bulundukları alanda kamusal mekanlar yaratmanın yanında üst ölçekte sınır belirtme özelliğine sahiptir. Kentte yaşayanların etkileşim içinde olabileceği dinamik mekanlar yaratılmıştır. Bölgenin ortasında bulunduğu iki ana arterde görülebilen üst katman yaya ölçeğinde farkedilen bir çekim merkezine dönüşmüştür.

Kent Boşlukları

Şehir içinde merkezi bir konumda yer alan proje, kentlilere yeni odak, buluşma ve toplanma mekanları önermektedir. Bu işlevlerin desteklenmesi adına kent kullanıcıları için mevcut binalar ve sokak dışında kalan atıl mekanlara dağılan, bu mekanlarda farklılaşmış, tekilleşmiş ve kent ölçeğinde yeni öneriler sunulmuştur. Bu mekanlar, amfi ve açık kitaplık olup toplanma alanları oluşturmanın yanı sıra sahne sanatlarının icra edilebileceği, sergilerin açılabileceği alanlara dönüşmüştür.

Proje alanının çevresinde yer alan eğitim binalarının çokluğu ve kentsel ölçekte ihtiyaç olduğu farkedilen kültür yapıları, kent boşluğunun açık kitaplık ve amfi olarak işlevlendirilmesinde etkili olmuştur. Bu mekanların yapımında da, sokağı şekillendiren küp modüller kullanılmıştır. Acun sokağın batısında kalan park da kent boşluğu olarak ele alınmış ve tasarım diline dahil edilmiştir.

Bölgede yer alan ve şuanda atıl durumda olan eski arkeoloji müzesi binasının bir kent müzesi olarak işlevlenmesi hayal edilmiş ve bu işlevlenmenin bölgenin kültürel bir odak noktası haline gelmesini güçlendireceği öngörülmüştür.

Etiketler

Bir yanıt yazın