2. Ödül, Sivas Kızılırmak ve Çevresi Fikir Projesi Yarışması

2. Ödül, Sivas Kızılırmak ve Çevresi Fikir Projesi Yarışması

PROJE RAPORU

Amaçlar

  • Kızılırmak nehrini sürdürülebilir kararlar doğrultusunda iyileştirmek ve kesintisiz yaya sürekliliğini sağlayarak nehir kıyısını ve çevresini gündelik kent yaşantısına kazandırmak.
  • Mevcut kent dokusu ve imar planında yer alan yeşil alan sürekliliğini devam ettirmek, alanın “yeşil alan dengesi”ni düzenleyerek makro ölçekte nehir çevresini sürdürülebilir ve entegre bir kent parçası haline getirmek.
  • Birbirine bağlı olarak zonlanan alanlarda yeşilin baskınlığını bozmadan fonksiyonel ve kullanımsal çeşitliliği sağlamak. Bu çeşitlilik içerisinde alan hiyerarşisini düzenleyecek bir yeni kent merkezi önermek.
  • “Meydanlar” ve “alt meydanlar”dan oluşan, kesintisiz yürüme, koşu ve bisiklet yolları ile desteklenen, “”yeşil” içinde eritilmiş bir bütünsel kurgu oluşturmak.
  • Alan içinde bulunan mevcut tarihi köprüleri genel yerleşim düzeninin parçası haline getirmek, değerlerini ortaya çıkaran fonksiyonel ve mekansal yeni bir senaryo ortaya koymak.
  • Meydanları günlük aktivitelerle destekleyerek su ile ilişkili, kamusal kullanımı zengin ve dengeli mekanlar oluşturmak. İmar planına ve çevresel özelliklere göre oluşturulan fonksiyonel sürekliliği vurgulayarak oluşturulan kentsel aks ve koridorlarda her yaş için aktivite çeşitliliği ortaya koymak ve kentlinin gündelik yaşantısını zenginleştirmek.
  • İnsancıl ve çevreci ulaşım çözümleri ile yaya akışını destekleyecek ve besleyecek şekilde mevcut ulaşım hatlarını kullanmak ve alternatif ulaşım sistemleri önermek.
  • Kentsel tasarım, mimari tasarım ve peyzaj mimarlığı tasarım kararlarında her ölçekte sürdürülebilirlik ilkelerinin ve enerji etkin tasarım anlayışının benimsenmesi ve kent halkının bu konuda bilinçlendirilmesi.
  • Nehir çevresinde önerilen fonksiyonların ve aktivitelerin işleyişinin, ziyaretçilerin ve kent halkının ekoloji ve çevre ile ilgili bilgilenmesi, sosyal etkileşimin güçlendirilmesi, üretim ve paylaşımın sağlanması, sonuç olarak da toplumsal aidiyet, mekansal aidiyet ve çevresel duyarlılığın kazandırılmasını sağlayacak nitelikte düzenlenmesi.


Kent Bütünü ve Çevre İle İlişkiler:

Alan içerisinde, mevcut kent dokusu ve imar planında yer alan yeşil alan sürekliliği devam ettirilmiş, alanın girişleri ve ağları kentsel yaya ve araç akslarına bağlanmıştır. Çevrede bulunan odak etki alanları ve yürürlükteki imar planında öngörülen fonksiyonların alan içi fonksiyonlarla ilişkilendirilmesinin sağlanması amaçlanmıştır.

Sürekli ve Entegre Tasarım Yaklaşımı:


İlkesel kararlar temel olarak, kent- tasarım ve doğal yapının birbirini besleyecek şekilde biraradalığını bedenselleştirmeyi amaç edinen bir tavır barındırmaktadır. Alan içerisinde oluşturulan zonlar, gündelik kentsel yaşantının, yaya ve bisiklet sirkülasyonunun, sosyal ilişkiler ağının kesintisiz olarak sürekliliğini sağlamaktadır.

Bütünleşik Kurgu:


Proje, kesintisiz nehir deneyimini sağlayan sürekli ağlardan ve yeşil alanlardan, birbirine bağlı meydanlardan ve alt meydanlardan oluşmaktadır. Tasarım, davetkar kurgusu ile çevredeki yaya akışlarını içine alır ve alan içine dağıtır.

Kent İle İlişkiler:


Kendi içinde sürekliliği sağlanan kurgu aynı zamanda uygulanacak imar planı ve mevcut kentsel odaklara mekansal ve fonksiyonel olarak güçlü bir şekilde bağlanmayı önermektedir.

Algısal ve Yapısal Süreklilik- Kimlik:


Alan içerisinde önerilen yapılaşmalar genel tasarım sürekliliğini destekleyecek şekilde biçimlenmiştir. Bununla birlikte, mevcut kentsel dokudan geçişleri sağlayabilecek geçirgen bir çeper görevi görmektedir. Bu yapılaşma içinde kentsel mekan kimliği – nehir deneyimi – alan içi oryantasyonu destekleyecek ve hatırlanabilir nitelikte kule, müze gibi farklı mimari özelliklere sahip yapılar konumlandırılmıştır.

Alan İçi Zonlama İlkeleri:


İlkesel kararlar doğrultusunda alan içerisinde önerilen zonlar noktasal olmaktan ziyade sürekli ve birbirinin içine geçen bir yapıya sahiptir. Bu yapı, alansal ve yaşamsal sürekliliğin sağlıklı bir şekilde sağlanması açısından önemlidir.

Projenin Sosyal Boyutları:


Nehir çevresinde önerilen fonksiyonların ve aktivitelerin işleyişinin, ziyaretçilerin ve kent halkının ekoloji ve çevre ile ilgili bilgilenmesi, sosyal etkileşimin güçlendirilmesi, üretim ve paylaşımın sağlanması, sonuç olarak da toplumsal aidiyet, mekansal aidiyet ve çevresel duyarlılığın kazandırılmasını sağlayacak nitelikte düzenlenmesi sağlanacaktır.

Nehir Kıyısı-Sedde İlişkisi Prensipleri:

A – Alana Giriş Birimleri:

Alana kent merkezinden girişler yoğunlukla kuzey hattı boyunca devam eden bulvar üzerinden olacaktır. Bu hat üzerinde yapısal sürekliliği sağlayan geçirgen bir çeper tasarlanmıştır. Çeper içerisinde belirli aralıklarla “giriş” niteliği gösteren birimler bulunmaktadır. Bu birimler açık, yarı-açık sosyal mekanlar, yeme-içme birimleri, danışma, servis gibi fonksiyonlar barındırması ile birlikte cadde üzerinde konumlandırılmaları ve hatırlanabilir bir mimari kurgu barındırmaları bakımından alana girişi tarifleyebilecek şekilde düşünülmüştür. Giriş birimlerinin nehre ulaştığı noktalarda kule yapıları önerilmiştir. Bu kuleler ile hatırlanabilirlik, alan kimliği, doğa ile etkileşim, gözlem, toplanma-buluşma olanakları sunulmaktadır.

B – Yeni Kent Merkezi-İpek Yolu Müzesi:

Makro ölçekte birbirine bağlı olarak zonlanan alanlarda yeşilin baskınlığını bozmadan fonksiyonel ve kullanımsal çeşitliliği sağlayarak bu çeşitlilik içerisinde alan hiyerarşisini düzenleyecek bir yeni kent merkezi önerilmiştir. Bu yeni merkez, alanın kullanım hiyerarşisi için bir yönlendirici olacaktır.

C – Bağ Platformu – Sosyal Mekanlar:

Alan içerisinde farklı nehir-kıyı ilişkileri önerilmiştir. Bu ilişkiler doğal yapıyı ve nehri farklı biçimlerde deneyimleyebilmeyi sağlayacaktır. Özellikle yeni merkez yakınında nehir kenarında daha yoğun kullanılabilecek nehir kenarı gezinti promenadları ve sulak alanlar üzerinde ayaklar üzerinde ahşap platformlar önerilmiştir. Nehir kenarı gezinti promenadlarının üzerinde nehir kenarı yeme-içme mekanları, kafeler, çocuk oyun alanları, kentsel donatılar, nehir seyir alanları, kano gezinti rotaları önerilmiştir.

D – Spor Parkı-Açık-Kapalı Spor Alanları

Türkiye’nin ilk ekolojik stadyumu olan mevcut stadyum yapısı, proje kurgusunun bir parçası haline getirilmiş ve proje alanı içerisinden gelen “spor parkı” ile bütünleştirilmiştir. Spor parkı, genel yerleşim kurgusunun önemli bir parçasıdır. Bu park, noktasal otoparklarla desteklenerek koşu, basketbol, yüzme, jimnastik, tenis, uzun yürüyüş gibi sporların yapılabileceği yoğun insan kullanımlı alanlardır.

E – Kent Tarihi Müzesi-Kesik Köprü Meydanı

Kent tarihi müzesi konumu itibari ile tarihi kesik köprü ile güçlü bir bağ kurmaktadır. Avlulu ve açık sergi mekanları olan müze yapısının mekanları deneyimlenirken aynı zamanda nehir ve köprü ile görsel olarak güçlü bağlantılar kurulmaktadır. Farklı perspektifler oluşturan bu durum, peyzaj elemanları ve kentsel donatılar ile desteklenmektedir.

Sanayi Bölgesi İçin Öneriler:


Yürürlükteki imar planında tanımlanan sanayi alanı çevreden bağımsız, tekil yapılardan oluşmaktadır. Bu yapılar kendi içine kapalı, üretimi paylaşmayan ve kentsel yaşantıya zenginlik sunmayan “kutulardır”. Proje, bu alanda noktasal müdahalelerle ve imar planında yapılacak kısmi revizyonlarla sosyal “hub”lar önermektedir. Önerilen bu “hub”lar, üretimin paylaşılmasını, üreticinin (sanayicinin) sosyal ilişkilerini güçlendirmeyi, kentsel bir karakter kazandırmayı, oluşacak sosyal ağ ile mekansal aidiyeti artırmayı hedeflemektedir. Bu noktada önerilen üretim modeli, enerji depolayan üretim birimi, ve üretimin paylaşıldığı sosyal birimden oluşmaktadır. Bu hub’lar aynı zamanda üniversite öğrencilerinin ve meslek dışı kent halkının da bu üretim ve sosyal ağın içerisine dahil olmasını sağlayacaktır.

Üretim ve Paylaşım Koridoru:


Önerilen üretim ve paylaşım koridoru, sanayi bölgesinin sahip olduğu üretme eylemini üniversite öğrencileri ve kentli ile paylaşılmasını ve ortak bir üretim zemini oluşturmayı hedeflemektedir. Bu bir üretim ve paylaşım bandı olarak düşünülebilir. Bu bant, kent ve Kızılırmak arasında da güçlü bir fonksiyonel ve kurgusal bağ oluşturacaktır. Örneğin, sanayide çalışan üretici eğitim gören üniversite öğrencisi ile beraber ortak bir zeminde çalışabilir, bu çalışmayı kent içerisinde açık havada ve yarı açık mekanlarda yapabilir ve sergileyebilir. Bu da kente sosyalleşme, üretme, deneyimleme olarak geri döner.

Nehirle İlgili Koruma ve İyileştirme Önerileri:


Önemli bir doğal yapısı olan alanda yapılacak iyileştirme ve tasarım önerilerinin sürdürülebilir ilkeler doğrultusunda geliştirilmesi çok önemlidir. Bu bağlamda her ölçekte bu ilkeler temel prensiplerin belirleyicisidir. Alanda yağmur suyu hendekleri gibi bitkisel temizleme yöntemleri ve drenaj sistemleri önerilmekte, sık ağaç dikimi planlanmaktadır. Proje kapsamında hidrolik açıdan öneriler aşağıda maddeler halinde sunulmuştur:

  • Çalışma sahasında Kızılırmak Nehri kanal tabanı iri taneli doğal malzeme ile iyileştirilmeli nehir yan kısımları da gabion kaplama malzemesi ile tasarlanmalıdır. Bu sayede hem nehirdeki canlı ekosistemi korunacak hem de nehir daha güzel bir görünüme sahip olacaktır.
  • Nehir içerisinde belirli bölgelerde büyük adacıklar oluşmuştur. bu adacıkların etrafının korunarak üzerinin yaşam için kullanışlı hale getirilmesi uygundur.
  • Önerilen bent kapakları sayesinde hem Kızılırmak Nehri üzerinde hem de yan derelerinde taşkın riski bertaraf edilecek aynı zamanda nehirde ve yan derelerde her zaman belirli seviyelerde su tutulabilecektir.
  • Suyun nehre kontrollü bırakılması ve nehirde her zaman su bulunması istendiğinde bent kapaklarıyla birlikte biriktirme havuzları da inşa edilebilir. Ayrıca Mısmıl Irmağı’ndan Kızılırmak Nehri’ne gelen hatta Dörteylül Barajı’ndan da yararlanılabilir.
  • Nehirde yapılacak hidrolik hesaplamalar için dikkatli olunmalı ve daha çok veriye (debi, sediment miktarı, yağış gibi) ihtiyaç duyulmaktadır. Taşkın debisi hesaplamaları 100 yıl ve üzerindeki tekerrür aralıkları için yapıldığından ve tasarımda önemli maliyet gerektirdiğinden bu veriler önemlidir.
  • Nehirdeki canlı yaşamının sürdürülebilir olması açısından nehirdeki su kalitesi de incelenmelidir. Nehre ulaşan atıksu iletim hatlarında gerekirse iyileştirme yapılmalıdır.
Etiketler

Bir yanıt yazın