2. Ödül, (Profesyonel Kategorisi), “Kentsel Alanda Yenilikçi Yaklaşımlar” Yapı Tasarım Yarışması

Proje Açıklama Metni

Concrete Jungle 

Proje alanları belirlenirken, şehirde merkezi noktalarda bulunan ve toplu taşıma araçlarının yoğun olarak kullandığı, kullanıcıların bekleme, toplanma, dinlenme gibi ihtiyaçlarına cevap veremeyen atıl yerler üzerinde durulmuştur. Uygulama alanı olarak Ankara Maltepe Köprüsü, Ziya Gökalp Caddesi’nde bulunan yıkılmış üst geçidin merdivenleri ve Kızılay Meydanı’ndaki metro giriş-çıkışı seçilmiştir.

Köprüaltının getirdiği karanlık, basık ve tanımsız atmosferin yıkılması amacıyla doğadaki parazit formlardan esinlenilerek var olan betonu sarmalayan, esnek ve organik bir tasarıma gidilmiştir. Betonun soğuk, katı ve gri imajının yıkılması amacıyla tasarım, malzemenin izin verdiği ölçüde geçirgen ve yeşil olarak tasarlanmıştır. Concrete Jungle, modüler bir sistemle kendi içinde eklemlenip zamanla büyüyecek ve mevcut beton yapıları sararak alanı ele geçirecektir. Böylece, eklenen yenilikçi tasarım ve mevcut geleneksel beton uygulamalarla oluşturduğu zıtlık birlikte deneyimlenebilecektir. Betonun aksine dolu-boş ilişkisi, malzemenin nefes alması ve kullanıcıların bekleme ve bir araya gelme durumlarıyla birlikte, kent içinde katalizör olarak çalışan, 24 saat kullanılabilecek güvenli bir tasarım üzerinde durulmuştur.

Tasarımda Aircrete olmak üzere bio-reseptif ve yarı saydam beton malzemeleri seçilmiştir. Aircrete, çimento, su ve köpük karışımından oluşan hafif, yangına dayanıklı, nemden zarar görmeyen bir inşaat malzemesidir. Çalışması kolay, ucuz ve hafif bir malzeme olması, kolayca şekillendirilmesi seçilmesinde etkili olmuştur. İnşaat alanında çok yer kaplamaz ve ağır iş gücü gerektirmez. Verimli kaynak kullanımından dolayı ekolojik bina malzemesi olarak tanınmıştır. Sudan zarar görmediği için bitkilerle uyumlu bir malzeme olacağı düşünülmüştür. Seçilen yüzeylerde bio-reseptif beton kullanılarak yosun ve liken bitkilerinin kolayca yetişebileceği bir ortam oluşturulmuştur. Bitkiler sulanmaya gerek duymamaları ve susuzluğa dayanıklı olmaları sebebiyle seçilmişlerdir. Böylece, ortamdaki karbondioksitin etkisini azaltabilirler. İçeriğindeki asit bazlı çimento, betonun pH dengesi mikro flora oluşumuna uygun hale getirir.

Modüller robot kol kullanılarak proje alanında 3 boyutlu beton basma tekniğiyle üretilecektir. Üretime tasarımın çoğunluğunu oluşturan Aircrete beton ile başlanacak, tamamlanan iskeletin seçili yüzeyleri bio-reseptif ve yarı-saydam beton ile doldurularak basım işlemi tamamlanacaktır.

Etiketler

Bir yanıt yazın