2. Ödül (BEOFFICE), Odakule Pasajı Ulusal Tasarım Yarışması

PROJE RAPORU

İstiklal Caddesi: 1.4 km boyunca uzanan cadde, İstanbul’un en uzun yayalaştırılmış aksı olma özelliği taşır. Her gün yaklaşık 230.000 kişinin adımladığı, dokunduğu ve durduğu; İstanbul’un en önemli akslarından İstiklal Caddesi günün her saati sunduğu alternatif kullanımlar ile 24 saat yaşayan yoğun bir yaya sirkülasyonu oluşturur. Yalnızca alışveriş mekanları ile değil, kültür-sanat alanlarının varlığı ile İstanbul’un diğer caddelerinden ayrışır.

Bellek Noktaları: Alternatif kullanımlar beraberinde farklı kullanıcı profillerini oluşturur. Bu da beraberinde aks boyunca oluşan farklı bellek noktalarını, durak alanlarını ve çekim merkezlerini getirir. Ancak yapılan gözlemler ve araştırmalar bellek noktalarının belirli alanlar etrafında şekillendiğini göstermektedir. Cushman Wakefield’in raporunda da belirtildiği gibi İstiklal Caddesi’ni dört noktaya ayrıştırmak ve okumak mümkündür. Bunlar; Taksim Meydanı, Galatasaray Lisesi, Odakule ve Tünel olarak sıralanır ve kentli için bellek noktalarını oluştururlar. Dört noktanın kullanım – kullanıcı birlikteliğinde incelenmesi ile yaya trafiğinin oldukça yoğun olduğu uzun aks boyunca boşluk alanlarını oluşturdukları gözlenir. Bu alanların süreli olarak değerlendirilebilir olması, duraksamaya imkan tanıması ve birleşme – dağılma hatlarını oluşturmaları ortak özellikleri olarak belirlenir.

Nerede Buluşalım?: Cevaba dönüşen dört nokta, kullanıcı için aksın referanslarını, duraklama alanlarını oluşturur. Odakule diğer noktalardan “geçiş – pasaj” oluşturması yönü ile ayrışır. Her gün binlerce insan İstiklal Caddesi ile Pera arasında, Odakule Pasajının duvarlarına dokunur, durur, bekler ve giderler. Pasajı deneyimlerler.

İstiklal’in Pasajları: Cadde boyunca inşa edilmiş pasaj ve hanlar birçok sokak ve caddeye geçiş imkanı vermesinin yanında, kullanıcının çeşitli gereksinimlerine de cevap veren ve farklı aktivite imkanları sunan ara mekanları oluşturmaktadır. Her pasajın mekansal biçimlenişi ve geçiş olma özelliği farklılaştığı gibi fiziksel ve zamansal etkenler çerçevesinde kullanıcı açısından algıları da farklılaşır. Böylece farklı mekanların hem ayrışması hem birleşmesine imkan veren örüntüleri meydana getirirler. Pasaj ulaşmak, geçmek ve gitmek eylemlerinin ötesinde başlangıçtan bitişe değin süreç anlatır, bekletici ve bireye zaman geçirtici eylemler bütünü olarak önem kazanır. Endüstriyel lüksün yeni bir buluşu olarak doğmuş pasajlar küçük bir kent simülasyonu olarak varlığını bugün dahi yoğunluklu kullanımları ile sürdürür. Öyle ki pasaj; küçük bir kent, büyük bir dünyadır.

Pasaj Kavramı: Pasaj kelimesinin kökeni, Latince’de adım anlamına gelen ‘passus’tan gelir. Pasaj kavramının 18. yüzyılda büyük yapı bloklarının iç kısmından geçiş sağlayan özel yollar için kullanıldığı bilinmektedir. Geist’in tanımına göre (1979), yapı tarihinde pasaj her şeyden önce bir geçit, başı ve sonu olan bir mekândır. Geist’e göre yapının illüzyon yaratan unsuru pasaj mekanıdır: “Pasaj mekânı, cam bir çatıyla örtülü olması, simetrik cepheleri ve sadece yayalara hizmet etmesiyle caddeden ayrılır. İşte, biri cam çatı, diğerleri simetrik cepheler ve yaya yolu olmak üzere bu üç unsur, bütün örneklerde mevcut olup bir yapı biçimi olarak pasajı tüm diğer benzer yapılardan ayırır” (Geist, 1979).

Ancak Odakule Pasajı’nın mekansal ve fonksiyonel oluşumu, pasaj tanımlarından ve standartlarından ayrışmakta, farklılaşmaktadır. Odakule Pasajı, bir yönde yapı girişi ve dükkan cephelerine sahipken diğer yönünde kent duvarını oluşturmakta, sınırlanmaktadır. Bu sebeple, sonsuz sayıda kullanıcı profili kullanım bağlamında incelendiğinde iki ana başlıkta ayrışır; Odakule çalışanları ve ziyaretçileri ile İstiklal Caddesi ziyaretçileri. Ara mekana gelme ve deneyimleme amaçları farklılaşan kullanıcı profilleri aksın yarattığı izde bir aradalık süreci boyunca kesişir ve ayrışırlar. İstiklal Caddesi ziyaretçisi için pasaj, bireyin belleğinde de caddenin diğer pasajlarına göre farklılık gösterir. Odakule Pasajı fonksiyonel bağlamda irdelendiğinde kullanıcıya Pera ile İstiklal Caddesi arasında salt geçiş imkanı sunan ve geçiş boyunca çoğunlukla deneyim alanları oluşturmayan konumdadır. (1) Odakule Pasajı İstiklal Caddesi ve Meşrutiyet Caddesi yönlerinde genişleyerek, kentli ile iletişimin güçlenmesine imkan sağlayacak iletişim alanlarını, kentsel boşlukları oluşturmaktadır. Bu alanlar, alternatif ve süreli kullanımlar ile deneyimlenebilmekte, kullanıcı profilini çeşitlendirmekte, durmaya imkan sağlamakta ve bellek noktasını oluşturmaktadır. (2)

Problem Noktaları:

  1. Kaldırım – Pasaj İlişkisi: Rıhtların yol ile kurduğu ilişki sürekli farklılaşmaktadır.
  2. Rampa ve Acil Çıkış: Rampa sahip olduğu %8.75’lik eğim ile yönetmeliklere uygunluk göstermemekte, yaya ve engelli için kullanımı zorlaştırmaktadır. Yangın kaçışı bulunduğu konum itibari ile rampa-aks ilişkisini zorlaştırmıştır.
  3. Kent Boşluğu: Odakulenin kullanıcı belleğinde yer etmesinin önemli bir parametresi olan kent boşluğu alanı, atıl durumda bulunmaktadır. Bu yüzden, mekan kente katılamayıp kentli ile güçlü ilişkiler kuramamaktadır.
  4. Göçmen Kuşlar Heykeli: Kentsel boşlukta yer alan heykel atıl yeşil alan ile örtülmüş ve pasaj – İstiklal Caddesi boyunca algılanması güçleşmiştir.
  5. Atıl Boşluk: İstiklal Caddesi ile vitrin arasında kalan boşluğun taşıdığı potansiyellere rağmen atıl durumda bırakıldığı düşünülmektedir.
  6. Kent Duvarı: Pasajı oluşturan ana ögelerden biri olan kent duvarı, lobi ve vitrin cephelerinin karşısında yer almaktadır. Mevcutta panolar ile değerlendirilen duvarın, gerçekleştirilecek tasarımlar ile bağlam oluşturacağı, potansiyellerini vurgulayacağı düşünülmektedir. Pasaj boyunca ilerleyen duvar yüzeyinde teknik gereksinimler sonucu oluşturulmuş şaft boşlukları parçalı bir yüzey oluşmasına sebep olmuş bu da beraberinde tanımsız, kullanışsız boşlukları getirmiştir.
  7. Odakule Giriş Cephesi: Pasajın en dar geçişinin olduğu kısımda konumlanan giriş cephesi, tüm kullanıcılar için kesişim ve dağılma noktasını da meydana getirir. Cephede yer alan kapıların doğrudan pasaja açılmasının yığılma yaratacağı, bekleme alanı oluşturmadığı düşünülmektedir. Lobi – pasaj arası mahremiyetin sağlanması amacı ile tasarlanmış lamellerin yine geçişi daralttığı ve yapıda pasaj aksı boyunca kolonların oluşturduğu karakteristik ritmin algısını engellediği düşünülmektedir.


Öneriler:

  1. Kaldırım – Pasaj İlişkisi: Pasajın Pera yönündeki merdivenlerde mevcutta problem oluşturan farklı rıht yükseklikleri standartlara uygun olarak değiştirilmiştir.
  2. Rampa ve Acil Çıkış: Mevcutta pasajın içine açılan çıkış kapısının konumu, yönetmeliklere uygun olarak, yapının Meşrutiyet Caddesi yönüne taşınmıştır. Bu sayede rampa yönetmeliklere uygun olarak, %4.2’lik eğim ile yeniden tasarlanmış, yaya ve engelli kullanıcının konforlu biçimde kullanması sağlanmıştır. Güvenlik kulübesi mevcut konumunda korunarak bütüne uygun olacak biçimde yeniden tasarlanmıştır.
  3. Kent Boşluğu: Kent boşluğunda mevcutta yer alan ve kullanılmayan yeşil doku kaldırılmış böylece boşluk alanı arttırılmıştır. Zeminde kurgulanan malzeme farklılıkları ile sirkülasyon ve duraklama alanları ayrıştırılmış böylece bir iz olarak kamusal boşluk tanımlı hale gelmiştir. Duvar ile bütüncül tasarlanan zeminde alternatif kullanımlara imkan vermesi amacı ile amfi basamakları tasarlanmıştır. Böylece mekan zaman zaman dinlenme, bekleme ve buluşma işlevinin yanında sahne, meydan olma özelliği kazanmıştır. Amfi alanı içerisinde yeşil doku önerilmiştir. Pasaj karakterini ve algısını güçlendireceği öngörülen boşlukta Sanayi Odası’nın alternatif etkinliklerine -açık sergi, söyleşi, tanıtım, bildiri- de ev sahibi olacağı düşünülmektedir. Bu sayede boşluk, kentli ve İSO tarafında, bir arada kullanılabilir, değişebilir, dönüşebilir yeni bir referans noktası oluşturmuştur.
  4. Göçmen Kuşlar Heykeli: Mevcut yeşil alan arkasında kalan duvarda yer alan kuşlar heykeli, yine kentsel boşluğun içerisinde, caddeye daha yakın bir konuma alınmıştır. Böylece, heykelin görünürlüğünü ve algısını arttırmak amaçlanmıştır.
  5. Atıl Boşluk: İstiklal Caddesi ile mağaza cephesi arasında kalan ve yoğun sirkülasyona sahip olmayan boş alanda Göktaşı Heykeli ve bayraklar konumlandırılmıştır. Zemin-duvar bütünlüğü burada da sürdürülerek bir fon olarak duvar tasarlanmıştır.
  6. Kent Duvarı: Duvarda yer alan girinti – çıkıntı ile tanımsız boşluklar tasarlanan yüzey kaplaması ile sürekli ve kesintisiz hale getirilmiştir. Böylece duvar, pasaj boyunca heykelsi tavır sergileyerek interaktif izi oluşturmuştur.
  7. Odakule Giriş Cephesi: Cephede yer alan giriş kapıları mevcut konumlarında, geri çekilerek değiştirilmiştir. Böylece pasaj boyunca kapıların sirkülasyonu kesmesi engellenmiştir. Yapı karakteristiğini belirleyen unsurlardan biri olarak kolonlar; cephenin kolon ortalarına dek çekilmesi ile açığa çıkarılmıştır. Odakule yapısının tasarlandığı gün de ortaya konan yapının zeminden kopma hissinin yaratılma çabası güncel durumdaki mağaza cephe malzemesinin renk tonlarının yapının renk tonlarına yakın olması ile problemli hale gelmektedir. Mağaza vitrin ve cephe malzemelerinin farklılaştırılması önerilmektedir.


Zemin İzi Oluşumu:

  1. İstiklal Caddesi ve Meşrutiyet Caddesi yönlerinden gelen kullanıcılara ilişkin gözlemler yapılmış, mevcut sirkülasyon aksları belirlenmiştir. Kullanıcılar için en kısa mesafede, yapısal bir engele takılmadan pasajı kat etme haline ilişkin izler diyagramda gösterilmiştir. Tasarlanan zemin izi, mevcut sirkülasyonun referansı ile oluşturulmuştur. Odakule cephesinde oluşan sirkülasyon izi ile cephe arasında kalan boşluk kuleye ait alan olarak tasarlanmış, tek bir renk bırakılmıştır. Kent duvarı ile sirkülasyon izleri arasında kalan alan ise kentin dinamik yapısını ve caddelerin renklerini harmanlar, yorumlar ve sunar. Sirkülasyonların arasında kalan, yoğun kullanılan bölge İstiklal Caddesi döşemesinin sürekliliğinde granit olarak tasarlanmıştır. Diğer alanlarda serbest formlara imkan veren, dayanımı yüksek olan terazzo -dökme mozaik- tercih edilmiştir.
  2. Pasajın giriş – çıkış yönlerinde oluşturan akslar, mekanın içlerine dek sürdürülmüş ve yine mevcut yaya sirkülasyonlarının referansı ile farklılaştırılmıştır. Öyle ki, pasajın yaya sirkülasyonu açısından en yoğun olduğu bölge aynı zamanda en dar bölgesi olan Odakule giriş cephesinin yer aldığı alandır. Bu alan aynı zamanda Odakule kullanıcı ve ziyaretçisi ile cadde ziyaretçilerinin kesiştiği, bir araya geldiği ve ayrıştığı nokta olarak belirlenmiş, diyagramda işaretlenmiştir. Zemin izleri tasarımında alınan ana malzeme kararlarının sürekliliğinde pasaj dinamik formlar kullanılarak yeniden tasarlanmıştır. Formlar dinamizme, kesişime, dağılma ve çarpışmaya dikkat çekmekle birlikte Odakule giriş lobisini vurgular nitelik kazanmıştır.


Kent Duvarı: Tasarım alanı içinde, kullanıcı için pasaj algısının vurgulayıcısı ve belleği oluşturan temel öge kent duvarı olarak belirlenmiştir. Duvar sınırlayıcı, mekansallaştırıcı bir unsur olmanın ötesinde İstiklal ile Pera arasındaki diyaloğun sembolüdür. Bu bilinç ile tasarım arkaplanı; zamanı, zamanın teknolojisini, teknolojinin yorumlanmasını, değişim ve dönüşümü içerecek biçimde geliştirilir. Kentin dinamiklerinden, kentli belleğindeki yerinden ve yaratıcı düşünmenin – üretimin gücünden beslenen duvar belirli başlıklara indirgenmiş parametreler çerçevesinde yeniden tasarlanır.

  1. Kentin Renkleri: Kentin iki önemli aksı arasındaki geçiş, kesişim ve ayrışma alanı olarak Odakule Pasajı’nın bir araya getirdiği dinamikler incelenmiş, renkler üzerinden diyagramatize edilmiştir. İstiklal Caddesi’nin yapı karakterleri, tramvay hattı ve yoğun insan sirkülasyonu kırmızıdan sarıya bir renk geçişi algılatır ziyaretçisine. Pera’ya doğru ilerledikçe yapıların arasına sızan yeşil dokunun hakimiyeti başlar, uzakta Haliç görülür ve sarıdan yeşil ve maviye dek bir akış oluşur.
  2. Materyal: Rulman: İnsanoğlunun mekanik konulardaki teknolojik gelişmesi tekerleğin bulunuşu ile başlar. Bugün gelinen noktada tekerleğin ve dönen her şeyin göbeğinde genellikle rulman vardır. Bu nedenle rulman dünyada en çok kullanılan makine elemanıdır. Bu durumun referansı ile oluşan materyal kararı, duvar tasarımında ana elemanın rulman olarak kullanılması yönünde evrilmiştir. Kentin renkleri diyagramında belirtilen ilkeler doğrultusunda boyanacak rulmanlar, kullanım ve inşa kolaylığının yanında sanayinin ve üretimin sembolü olarak yüzeyi oluşturacaktır.
  3. Montaj: Yatayda oluşturulacak kayıtlar arasında düşey taşıyıcı elemanların yerleşimi için boşluklar oluşturulur. Rulmanlar akslarından geçecek taşıyıcı elemana monte edilerek duvara yerleştirilir.
  4. Detay ve Aydınlatma: Sistem kurgusuna ilişkin detaylar kesit-perspektif biçiminde diyagramatize edilmiş, rulman-taşıyıcı sistem ve taşıyıcı sistem- duvar, döşeme birleşimleri gösterilmiştir. Duvar gizli aydınlatma detayı ile gece de görünürlüğünü arttıracak biçimde tasarlanmıştır. Böylece pasaj boyunca kesintisiz devam eden duvar yapısı, sürekli dönüşebilir – değişebilir, heykelsi bir tavırla var olur.
  5. İnteraktif Oluşum: Düşey eksende sabit olan rulmanlar yatayda hareket ettirilebilir, dönebilir özelliklerini duvar oluşumunda da korumuştur. Kentin renkleri ile boyanması planlanan her bir rulman kendi içinde farklı üç renk barındırır. Bu sayede duvar yüzeyinde şekiller, şemalar oluşturulabilir bir hal almıştır. Duvar kentin dinamiğini yansıtır nitelik kazanır.
Etiketler

1 Yorum

Bir yanıt yazın