2. Ödül [9016 Mimarlık], Ulus Modern Kültür ve Sanat Merkezi Ulusal Mimarlık Yarışması

Mimari Rapor

Ankara’nın çok katmanlı yapısının örneklerinden biri olan Ulus semti, projedeki “çok katmanlılık” ve “çeşitlilik” kararlarına temel oluşturmuştur. Ulus’ta yer alan çalışma alanının merkezi konumu, tarihsel zenginliği ve özellikle de bölgenin Cumhuriyet dönemi ve sonrasındaki değişimi incelendiğinde; yapılı çevrede süregelen katmanlılık, proje gelişim aşamasındaki en önemli verilerden biridir. Yıllar içindeki dönüşümün getirdiği bu mekânsal çeşitliliğin, yarışma programıyla birlikte tanımlanan farklı kullanım olasılıklarının eklemlenmesiyle birlikte daha da zenginleşerek mevcut Ulus kimliğine yeni bir anlam katacağı düşünülmüştür.

Ulus’un ve çalışma alanının bulunduğu konumun bahsedilen özellikleri, proje için “korunması gereken özellikler” olarak nitelendirilmiştir. Bu doğrultuda “yerin ruhuna ve çok katmanlı yapısına zarar vermeden, ticari bir merkezde yer alacak, çevresindekiler ile yeni bir bütün oluşturacak bir kültür yapısı nasıl olmalı?” sorusu, projenin ana kararlarını şekillendirmiştir. İlk alınan kararlardan biri, bu programın esasında bir zemin kat çözümü olduğu sonucuna varmamızı sağlamıştır. İhtiyaç programının neredeyse tüm mekanları kamu kullanımına açık olacaktır; ancak proje, “gelip geçen ya da duraksayan kentliyi programın mekanlarını kullanmadığı durumlarda bile yapıya nasıl dahil edebiliriz?” sorusuna da cevap olmayı hedeflemiştir. Bu bağlamda; zemin katın “neredeyse boş” bir kat olarak tasarlanması, yukarıda bahsi geçen konular için olmazsa olmaz bir önem sunmuştur. Çevre sokaklar ve arazinin neredeyse her yönünde tarihi öneme sahip yapılara eşit mesafede bir tavır sergilemek için her yönünden erişilebilir, 360 derece komşuluğa sahip, davetkar bir giriş mekanı olan açık bir zemin kat düşünülmüştür. Yapının ana mekanları bu boşluğun altında ya da üstünde olarak ele alınmıştır.

Ulus hali ve yapı arasında kalan ve kamusallaştırılması planlanan arazi, yapının ana cephesinin bir sahne ya da ekran gibi kullanılacağı, basamaklarla açık bir tribün olarak tasarlanmıştır. Basamakların oturağa dönüşen ve tribünleşen hali tüm zemin katın ana kurgusunu oluşturur. Küçük salonlar, yarı açık ve kamusal bir halde kentlinin özgür kullanımına bırakılacak şekilde yorumlanmıştır. Bilet satış, giriş, danışma ve büfe, zemin kat ile geri kalan mekanlar arasındaki köprülerdir.

Yerleşim kararları; salonlar, kütüphane ve işlikler ekseninde üç farklı katmanda verilmiştir. Zemin katı mümkün olduğunca seyreltmek için “ana salonun nerede olacağı” önemli bir karar eşiği olmuştur. Zemin üstünde kısmen havalanmış duran kütle; ana salon, kütüphane/medyatek, fuaye, yönetim, kapalı sergi salonu ve sahne arkasında ait mekanların bir bölümünü içermektedir. Kullanım sıklığı seyrekleşen bu mekanlar, kente zeminine alan açmak için yukarıda yer alır. Kullanım sıklığı açısından ana salon, üst kütledeki mekanlar arasında en seyrek kullanılacak olandır. Bunun aksine kütüphane ve medyatek en çeşitli kullanıcı profiline sahip olduğu için, en aktif kullanılacak mekan olarak kabul edilmiştir. Bu iki mekanın aynı katmanda yer alması üst kütlenin kapalı kalmamasını sağlamaktadır. Kütüphane ve medyatek fuayenin yer yer basamaklaşması ve katlar arasında birbirine geçmesi ile oluşmaktadır, kullanım yoğunluğuna göre hem kütüphane bir fuaye, hem de fuaye bir kütüphanedir.

Fuayedeki dönüşebilirlik fikri, ana salonun mekansal organizasyonunu kurgulamıştır. Ana salon özünde fuayede yer alan bir galeri boşluğudur. Alt ve üst fuaye arasındaki boşluk hareket edebilen zemin plakları ve hareketli duvarlar ile dönüşebilen bir salonu oluşturmuştur. Ana salon üç farklı biçimde kullanılabilmektedir; amfi düzeni , çok amaçlı performans sahnesi, bütünleşik etkinlik hali. Döşemelerinin ve çeperlerinin hareket etmesi sayesinde ana salon, bitişiğindeki sergi alanları ve fuayesi ile bütünleşen, büyüyüp küçülebilen ve evrilebilen bir mekan çeşitliliği sunmaktadır. Sofitası ile aynı kat yüksekliğinde ele alınan salon, toplam bir hacim sunmaktadır. Salon çatısında yer alan gridal panel sistemi, makara ve palanga sistemleri ile uzaktan kontrollü ve dikey eksende hareket edebilirler. Bu panel sistemi, salonun kullanımına göre değişen akustik ve aydınlatma ihtiyaçlarına cevap verebilecek potansiyeldedir.

İşlikler, atölyeler, sanatçı girişi, stüdyolar, kafeterya ve teknik ofisler -5.00 kotunda oluşturulan avlu etrafında yer almaktadır. Avluya serbest erişim olduğu gibi çeperdeki mekanlara, ana ulaşım zemin kattaki ana girişten yapılmaktadır. Avlu açık sahneler haricinde kamusal bir ifade ve konser alanı olarak da kullanılabilecek özelliktedir. Geniş katılımlı sergi, söyleşi, dinleti gibi etkinliklerin bu alanda yapılması öngörülmüştür. Yapının tüm katmanları, fuaye ile birbirine bağlanmıştır, zemin ya da zemin altı kattan binaya dahil olan kullanıcı, yapının tüm kapalı mekanlarına bu noktadan erişebilmektedir.

Otopark -8.00 kotunda yer almaktadır. Bodrum kat, derinlik sınırını aşmamak için ve yüksek tavan ihtiyacı olan teknik mekanlara imkan vermesi için otopark katı bulunduğu katın bir kısmını kaplayarak etrafındaki galeri boşluklarına yer açmaktadır. Programda talep edilen araç sayısına, asansörlü araç park sistemi ile ulaşılmaktadır. Susam Sokak ve Teğmen Kalmaz Caddesi köşesindeki çekirdek, ana salonun servis ihtiyacının hem zemin kattan hem de bodrum katlardaki yükleme alanlarından karşılanmasını sağlamaktadır. Aynı çekirdek, zemin kattaki küçük salonların servis ihtiyacını da karşılamaktadır.

Arazinin çeperlerine kadar yaslanan kütleyi kısmen havada tutmak için dört taşıyıcı çekirdek önerilmiştir, özellikle Ulus Hali ve Suluhan cephelerinde geniş konsollar yer almaktadır. Karmaşık bir taşıyıcı sistem ile yalın ve kuvvetli mekansal boşluklar elde etmek projenin temel hedeflerindendir. Konsol döşemeler arasında yer alan ara kolonlar çift cidarlı doğrama ve mesh melezi cephenin de askı aparatıdır.

Ulus Modern Kültür ve Sanat Merkezi Ulusal Mimarlık Yarışması

Ulus Modern Kültür ve Sanat Merkezi Ulusal Mimarlık Yarışması Sonuçlandı

Etiketler

Bir yanıt yazın