2. Mansiyon, Uşak Belediyesi, Yayalaştırılan Sokaklar Mimarlık Kentsel Tasarım Fikir Proje Yarışması

2. Mansiyon, Uşak Belediyesi, Yayalaştırılan Sokaklar Mimarlık Kentsel Tasarım Fikir Proje Yarışması

Proje Açıklama Raporu

Kentsel Niş

“Farklı fikirsel ve fiziksel kullanımları bir araya getiren bir mimari kurgu.”

Yaşadığımız toplumda günlük olarak nitelendirilen, yeme-içme, sosyalleşme gibi eylemler konutların dışına taşarak kamusal alanlarda kendilerine yer edinmektedir. Kamusal alanlardaki sosyal donatı ihtiyacının artması sonucu, nitelikli mekân talebi de gün geçtikçe yükselmektedir.  Sokaklar, kentlilerin birbirleriyle en çok etkileşime geçtiği, sosyal ve kültürel aktivitelere ev sahipliği yapan alanlardır.

Bu bağlamda birçok kentte olduğu gibi Uşak’ta da kamusal mekan ihtiyacı artmaktadır. Uşak, Ege Bölgesinin kültürel ve ekonomik merkezlerinden birisidir. Bu durum şehir merkezinde bulunan sokakların kullanımının ve silüetinin ticari, sosyal ve kültürel bir öneme de sahip olduğunu göstermekte, prestiji için hayati bir unsur olmasını sağlamaktadır. Söz konusu proje alanı kentin merkezinde yoğun olarak kullanılan, özellikle şehrin sosyal dinamiklerinin yaşatıldığı ve birçok toplu taşıma ağının kesişim noktasında konumlanmıştır. Bu açıdan değerlendirildiğinde yayalaştırılması söz konusu olan sokaklar ve çevresindeki alan kent merkezinin aktif yaşamının odağını da oluşturmaktadır, ancak birçok aktivitenin yoğunlaştığı bölge, sosyal ve kültürel donatılar açısından yoksun durumdadır. Bölgenin, kentin bütünü ile kurduğu bu ilişki, sokak düzlemindeki kararların ve tasarım prensiplerinin şekillenmesinde büyük rol oynamaktadır.

Genel Tasarım Kararları

Tasarıma konu alanlar birçok kentsel donatının ortasında bulunmaktadır. Bu kapsamda yakın çevresindeki fonksiyonlara ve birincil derecede ilişkili oldukları yapıların zemin kat ve üst kot kullanım fonksiyonları göz önünde bulundurularak sokak kimlikleri belirlenmiştir. Zemin kotunda sokakları çevreleyen yapılar çeşitli ticari kullanımlara ev sahipliği yaptığı gibi, eğitim, park ve servis kullanımları da bulundurmaktadır. Üst kot kullanımında genellikle konut fonksiyonu bulunan yapılar aynı zamanda eğitim birimleri de bulundurmaktadır. Ayrıca alanın kentli için önemli bir sosyalleşme alanı ve uğrak noktası olması hali, kullanıcı kimliğini Uşak halkının tamamını kapsayacak biçimde, öğrenciler, sanatçılar, yerel halk ve ticari alanları kullanmaya gelen kişiler olarak şekillendirmiştir. Bunun için farklı sokaklarda çeşitli tasarım donatıları kullanılmış olup, hepsi için tekrar kullanılabilir ve değiştirilebilir bir tasarım yaklaşımı benimsenmiştir.

Yarışma alanının, kentte kamusal deneyimlere olanak sağlayan dinamik ve erişilebilir, meydanları birbirlerine bağlaması ve aralarında geçiş mekanı rolünü üstlenmesi hedeflenmiştir. Kent içinde ulaşımda yoğun olarak yer alan bisikletliler için Acun Sokaktan geçen ve kentin önemli noktaları ile toplu taşıma hatlarını birbirine bağlayan bir bisiklet rotası oluşturulmuş ve tasarıma dahil edilmiştir. Sokaklar içerisinde oluşturulan ve “niş” olarak tanımlanan tasarlanmış yeni meydanlar, strüktürler ve onları destekleyici mekansal farklılıklar, yeni işlevler ile farklı aktiviteleri birbirine bağlarken, kent belleğine katkıda bulunur ve kamusal kullanımı destekleyici niteliktedir.

Niş ve İz

Kentsel doku içerisinde kullanılmayan ve/veya göz ardı edilen bir çok boşluk bulunmaktadır. “Niş” basitçe duvar içinde duvara işlevsel özellikler kazandırmak amacıyla oluşturulan oyuk olarak bilinen, buna ek olarak bir organizmanın yaşam sahası ve görevini de tanımlayan bir kavramdır. Sokaklar yoğun şehir dokusu içinde, toplumun şehirle ilişkisini en yoğun yaşadığı kamusal alanlardır. Yapılar sokakların ve caddelerin duvarlarını tanımlarken, zemin kotunda oluşan kütlesel geri çekilmelere ve muhtemel boşluklara “niş” olarak yaklaşılmış, bunların değerlendirilmesi bir tasarım prensibi olarak belirlenmiştir. Bu alanların kamusal kullanıma geri dönüşü, sokak örgüsünün ve içindeki yaşamın daha etkili bir biçimde yaşanması için temel olarak ele alınmıştır.

Tasarım, bu noktaların değerlendirilip, zemin kotunun tamamen kamusallaşabilmesi ve etkili kullanımı için bu boşlukları da hedef almaktadır. Sokak düzlemindeki yapı geri çekilmelerinin altında kalan boşluklar ve halihazırda boş olan alanlar sosyal ve kültürel aktivitelerde konvansiyonel ve hafif strüktürlerle kullanılabilecek şekilde tasarlanmıştır. Sokak düzleminde sokakla birincil ilişkisi bulunan yapı altı kullanımlar “sokak nişi” olarak değerlendirilmiştir. Yine sokakla ikincil ilişkisi bulunan parsel bazındaki boşluklar “kentsel niş” olarak tanımlanmış, dönemsel etkinliklerde kullanılması için öneriler getirilmiştir. Kentin farklı noktalarında halihazırda bulunan diğer “niş”ler için de tasarımın devamlılığını sağlamak için, ekonomik ve tekrar edilebilir bir tasarım anlayışı benimsenmiştir. Bu alanlarda çeşitli büyüklüklerde amfiler, çok fonksiyonlu modüler paneller ve farklı kullanımlar için hazırlanmış yüzeyler kullanılabilmektedir. Kalıcı olarak yerleştirilebileceği gibi, aktivite özelinde geçici olarak da mekan ihtiyacına cevap verebilmektedir.

Zemin kotunda yapı malzemesi olarak da kullanılan 40 santimetre boyutundaki “iz”lere göre yerleştirilecek karolardan oluşan örgü, kent mobilyalarının ve yerleştirilebilir / değiştirilebilir / taşınabilir strüktürlerin istenilen kompozisyonda hayata geçirilmesi için destekleyici bir şablon olarak tasarlanmıştır. Tasarımın tamamı bu izin ölçülerinin katları kullanılarak düşünülmüş, objelerin ve strüktürlerin en küçük birimleri bu sisteme adapte olabilecek şekilde detaylandırılmıştır. Bu sistem yalnızca bu sokaklar özelinde değil, tüm kentteki kent mobilyaları ve strüktürleri için temel oluşturabilecek niteliktedir. “İz”, tasarıma, söz konusu alana ek olarak kentin farklı noktalarına genişletebilecek bir özellik kazandırmaktadır. Zemindeki yeşil yırtıklar ve üzerindeki şerit biçimindeki sert zeminler, sokak içerisinde ilerlemekte olan kullanıcıların hızını azaltarak, yavaşlatılmış bir yaya deneyimine olanak sağlar. Bu elemanlar kullanıcının sokak ile daha özenli bir ilişki kurması için düşünülmüştür.

Küp ve İskele Strüktür

Kullanım olarak düşünüldüğünde kent mobilyaları birçok fonksiyonda değerlendirilebilirler. Farklı kent mobilyalarının yüksek maliyetlerde üretilip lokasyon özelinde kullanılması, hem tekrar kullanılabilirliği engellemekte, hem de fonksiyonlarını stabil hale getirmektedir. Tasarım kararı olarak birden fazla modülün tekrar tekrar farklı amaçlarla kullanılması benimsenmiştir. Bu kapsamda, üretim kolaylığı, tekrar kullanılabilirliği artırmak, kentlinin kendi ihtiyacı için kolayca kullanabilmesini sağlamak için farklı kent mobilyaları ve yüzeyleri tasarlanmıştır. Küp, yüzey ve strüktür olarak sınıflandırılabilen bu elemanlar, tasarımın çevresinde şekillenebileceği ve değişebileceği bir anlayışla tasarlanmıştır. 40 santimetrelik hafif yapı malzemelerinden üretilen “küp”ler, oturma birimi, satış birimi, çöp kutusu, sahne, saksılık, reklam tabelası, dükkan tabelası, dinlenme alanı, toplanma ve forum birimleri gibi farklı amaçlar için kullanılabilmektedir.

Mobilyaları destekleyici nitelikteki “iskele strüktür” mekansal ihtiyaçlara cevap verebilecek, konvansiyonel hafif üretim teknikleriyle hayata geçirilebilecek birimleri tanımlar. Düşük maliyetli ve tekrar kullanılabilme özelliği sayesinde tasarlanan alan özelinde ve kentin farklı noktalarında sosyal / kültürel / ticari / kamusal kullanımlarda mekan ihtiyacını karşılayacak şekilde tasarlanmıştır. Çeşitli şekillerde amfi, etkinlik, sergi, geçiş, toplanma, kermes, satış, hafıza, forum, kent meclisi, stant ve seyir alanları olarak kullanılabilen bu sistem, üzerine asılabilen farklı yüzeyler sayesinde fonksiyonunu mekansal olarak tamamlamaktadır. Yüzeyler, kentlinin isteklerini asabilecekleri, çalışmalarını sergileyebilecekleri, kente dair bilgi alabilecekleri ve benzeri birçok amaca hizmet edebilecek elemanlar olarak kullanılabilmektedir. Strüktürün tasarımı göz önünde bulundurularak, aydınlatma elemanları çizgisel olarak tasarlanmış ve görsel ilişkilendirme aynı geometrinin fonksiyon farklılaşmasıyla sağlanmıştır. Tek bir çizgi formunda kullanılabileceği gibi, iki boyutlu bir düzlemde yada üç boyutlu bir hacmi tanımlayacak şekilde düzenlenmiş aydınlatma elemanları kompozisyonu tamamlar niteliktedir.

Zemin Nişi ve Kamusal Atölye

Tasarıma konu olan ve sokaklar için giriş kapısı niteliğinde üçgen şeklindeki park alanı projenin genel konseptiyle birlikte düşünülerek “zemin nişi” olarak değerlendirilmiştir. Geniş bir amfi alanıyla beraber hafif strüktürden üretilen yarı açık mekanlar ve tasarımın geri kalanında da kullanılan küp ve paneller ile, sergi, kültür ve sanat etkinliklerinin yapılması için zemin oluşturulmuştur. Çevresindeki araç yollarında araç parkını önleyen fiziksel engeller yerleştirilmiş, sokak başlangıcı ve çevresindeki kaldırımlarla görsel iletişiminin korunması gözetilmiştir. Kullanıcılarının yoğun zemin kotu kullanımından, çevresindeki yüksek yapıların oluşturduğu perspektiften ve aktif insan sirkülasyonundan soyutlanıp, kendi ölçeğine geri dönmesi için park, zemin düzlemindeki bir niş olarak tasarlanmıştır. Bu kapsamda, park zemini çukurlaştırılarak şehirdeki gündelik hayat yoğunluğundan ve oluşturduğu düzlemden soyutlanma elde edilmiştir.

Otopark yapısının doğu cephesinde kalan Adak Sokak için bir sanat sokağı olarak kimlik kazandırılıp, hafif strüktür ve otopark cephesinde hazırlanan kentsel panellere sanatçıların ve halkın görsel enstalasyonlar yapmasına olanak sağlanmıştır. Kullanılan iskele strüktür sayesinde yerden yükselen farklı boyutlardaki değiştirilebilir ve yenilenebilir panellere işlenmiş ve işlenecek olan sanat eserleri, bu alanın bir açık hava sanat galerisine dönüşmesini sağlamaktadır. Eserler katlı otopark yüzeyinde sergileneceği gibi kentin diğer noktalarındaki sağır cepheler ve dikey yüzeylerde de sergilenebilir. Sokak boyunca otopark cephesinin olanak tanıdığı kısımlarda bu uygulama, tasarlanan strüktürün modülerliği sayesinde tekrar edebilecektir. Bu durum, Adak Sokak’ın kamunun kullanımına adanmış kentsel bir atölye olmasını sağlamaktadır.

Etiketler

Bir yanıt yazın