2. Mansiyon, Kayseri Melikgazi Buluşma Noktası Ulusal Fikir Yarışması

PROJE RAPORU

FLANÖR

“Kalabalıkla empati halinde bir kent sakini.”

Kentsel mekânlar ve onların gündelik hayattaki işlevleri, kentliye sürekli olarak deneyimleyebilecekleri, daima devinen ve birbiriyle kesişen organik bir ağ sunar. Bu sistem aynı zamanda bireyin başka kentsel işlevler ya da olgular ile, başka bireyler ya da çevresi ile bir araya gelebilmesine veya tüm farklılıkları ile toplumun özgürce sosyalleşmesine olanak verir. Sözü edilen bu buluşma anı ise ancak kente ait kamusal boşluklar aracılığı ile tam anlamıyla karşılığını bulabilir.

Özel olan yaşam, bu mekânlarda sığınağının dışına taşar ve diğerleri ile temas haline geçer. Tesadüfi karşılaşmalar, gün geçtikçe hızlanan metropol yaşamının arasında kendine özgü ayrıntılara dönüşür.

Kentsel mekânlar sadece yapılar ile biçimlenmiş alanlar değildir. Aynı zamanda toplumsal olayların gerçekleştiği, insan ve çevresi arasındaki ilişkileri biçimlendiren, sosyal ve de kültürel yani kentsel kimliği meydana getiren olguların tamamıdır. Üretim, paylaşım, sosyalleşme gibi birçok katmandan meydana gelen bu mekânlar zincirinin ilk halkası olan buluşma mekanları aynı zamanda kentli bireyin: ait olma, kent hafızasının bir parçası olma ve bu hafızayı sürdürme eylemenin sıfır noktasıdır.

Kentsel hafıza anılar ile var olur. Mekânlar anılar yaratır, anılar da mekânlar.

Flanör, var olacağı kentsel boşluk için tasarlanmış, kendi halinde bir kent sakinidir. Özelin zıddıdır, kamusal alanda var olur. Sokaklar, bulvarlar onun evidir. Enerjiyi, tehlikeyi ve tutkuları hisseder. Kentlinin toplumsal anılar yaratmasına yardımcı olur, onları izler.

Kentlerdeki kamusal yaşantı değişkendir. Asfalt ve betondan dökülmüş zeminlerin kıyılarını gün aşırı döven mekanik homurtuların eşliğinde, gece ve gündüz, durmadan değişir. Flanör bu devinime ayak uydurmakla kalmaz, ona yön verir…

Bağlam

Tasarım alanı, tarihsel geçmişi 16. Yüzyıla kadar uzanan Yoğunburç yapısının hemen önünde, bir çok tarihi yapıyı birbirine bağlayan Kültür Rotası üzerindedir. Bu çerçeveden bakıldığında tasarım alanının bir durak noktası olmaktan öte, bir geçiş noktası olacağı göz önünde bulundurulmuş, tasarımın bu geçirgenliğe ve harekete cevap verebilmesi önemli bir unsur olarak değerlendirilmiştir.

Ayrıca, tasarım alanındaki bu sürekli hareketliliğin, kentsel hafızada önemli yer tutan surların tıpkı alelade bir kent strüktürü gibi gözden kaçmasına neden olabileceği düşünülmüştür. Bu bağlamda tasarlanan yapının kale surlarını bir odak haline getirmesi, değişken mekânların ve buna bağlı tüm etkinliklerin suru merkeze alarak gerçekleşmesi hedeflenmiştir.

Yapı

Yapının biçimlenmesinde Kayseri bölgesinin mimari geleneğine ait formlar gözlenmiştir. Keskin ve net formların bölge mimarisindeki etkisinin bir yansıması olarak yapıda yalın bir form, işlevsel olarak formüle edilmiştir. Bu formülde basitlik, kontrast ve netlik önemli parametreler olarak belirlenmiştir.

Kayseri’nin, Anadolu medeniyetlerinin bugüne kazandırdığı önemli bir ticaret merkezi olduğu ve tarihin erken dönemlerinden bu yana ticaretle süren dinamik bir ilişkiye sahip olduğu bilinmektedir. Bu durum, ticareti bölgede bir faaliyetten ziyade bir kültür haline getirmiştir. İnsan ve ticaret arasındaki ilişki burada adeta bir kimlik yaratmıştır. Tüm bu etkenler göz önüne alınmış ve Corten ile kaplanmış olan çelik strüktürün tarih ile gelecek arasında bir köprü vazifesi görebilmesi ve yıkılan sur silüetini yeniden gözler önüne serebilmesi hedeflenmiştir.

Yapı dinamik biçimde tasarlanmıştır. Çelik taşıyıcılar arasında yer alan motorlar ve kontrol mekanizmaları, çelik halatlar ile asılmış olan panelleri yapılacak etkinliklere ve iklim koşullarına göre değiştirmekte, yeni mekanlar meydana getirmektedir.

Böylece fuar, açık hava sineması, festivaller ve pazar kurulması gibi etkinliklere rahatlıkla ev sahipliği yapabilecek ve kentlinin buluşmasına olanak sağlayacaktır.

Etiketler

Bir yanıt yazın