2. Mansiyon, Büyükada Çarşı Camii Mimari Fikir Projesi Yarışması

2. Mansiyon, Büyükada Çarşı Camii Mimari Fikir Projesi Yarışması

Mimari Açıklama Raporu

Allah, Gök’ten su indirdi, ölümünden sonra Yer’i onunla diriltti.

Nahl Suresi (16) /25

İslam inancı içinde “Su”yun önemi, Kuran’ı Kerim başta olmak üzere bir çok kaynakta defaatle vurgulanmıştır. Su, maddi arınmanın ötesinde, manevi arınmanın başlıca kaynağı olmuştur. Su hayattır, kıymetli bir hazine, kutsal bir varlıktır. Boşuna değildir, ninelerin torunlarına duası;

Su gibi aziz ol evladım

Elbette Büyükadalılar içinde suyun önemi bir başkadır. O adayı bir yandan şehirden kopartan, bir yandan da ona hayat verendir. Her adalının deniz görmediği bir günü yoktur. Onları, seyrederken düşüncelere iten ve huzur veren hep sudur.

Camii gibi dini yapılar beraberinde Ruh’a dokunan, manevi değerlerin doyurulmasını sağlayan bir tasarım ihtiyacını getirmektedir. İslam felsefesindeki öneminin yanısıra, Büyükadalıların bir yaşam parçası olması sebebiyle de “Su” Büyükada Camii Projesi için önemsenen bir tasarım kriteri olmuştur.

Bu projede tartışılan konulardan bir başkası da silüet problemidir. Adanın tarihi ve kültürel değerlerinden ötürü, ada sahilinde yapılacak projenin silüete olan etkisi göz ardı edilemeyecek kadar büyüktür.

Bu kriterler üzerinde düşünüldüğünde, caminin dışarıdan kendini pek belli etmeyen, tipolojik olarak alışılandan farklı, ama içerisinde bulunanlara ibadet anında yarattığı hissiyatla camii tipolojisini yakalayan bir proje arayışına gidilmiştir. Ve öneri olarak tamamen suyun içinde ve zemin kotunun altında bulunan bir alternatif üretilmiştir. Ayrıca bu öneriyle, ihtiyaç programında istenmemesine rağmen cenaze namazı kılınması için de yer kazanılmıştır.

Bu projede suyun kendi varlığının yanı sıra yarattığı ışık etkilerinden de oldukça faydalanılmıştır. İbadet mekanına giren güneş ışığı sadece sudan süzülerek içeri girmektedir. Bu ışık gün içinde farklı renk tonlarına bürünür ve yansıma yaparak caminin iç atmosferinin, cemaat üzerindeki manevi etkisinin maksimum seviyede olmasını sağlar.

Ayrıca tasarım sürecinde bir problem olarak görülebilen kıble istikameti / parsel yönelimi uyuşmazlığı bu projede bir avantaja dönüştürülmüş. Bu diagonal yerleşim yan duvarlarda açık/ kapalı dengesinin kurulmasını sağlamıştır. Mihrap duvarında ise bu denge farklılaşarak tamamen transparan cepheye dönüşmüştür. Böylece cematin yönelimi sağlanmış ve ışık etkisi artırılmıştır.

Son olarak projeye yaklaşım sahil yolundan sağlanmaktadır. Kadınlar ve erkekler olmak üzere iki girişi bulunmaktadır. Üçlü minare projede camiiye çağrının simgesel bir anlamı olarak yer almaktadır. İki minare arasında bulunan fener karanlık vakitlerde ezanla beraber yanarak namaz vakitlerini bildirmektedir. Camii tasarım elemanı olma fonksiyonunun yanısıra, engelliler için dikey dolaşım çekirdeği görevini de üstlenmektedir.

Etiketler

4 yorum

  • ahmet-turan-koksal says:

    Ada’ya ada yapma fikri müthiş. Nen de çok etkileyici buldum ve beğendim.

    Mansiyon ama bence 1. mansiyon.

    Tebrikler Erkut Sancar.

  • levent-timurhan says:

    Müthiş İnovatif, harika… Yalnız Büyükada’nın simgesi değil, Cami Projelerinin Global simgelerinden biri olabilecek çok özel bir tasarım… kıskandığımı belirtmeliyim. Tebrikler Erkut Sancar..

  • erkut-sancar says:

    Değerli yorumlarınız ve tebrikleriniz için çok teşekkür ediyorum Levent bey ve Ahmet bey.
    Bir noktaya değinmek istiyorum projenin “Ada’ da bir ada yapma” gibi algılanmasından başından beri kaçınmaya çalışıldı ama anlaşılan yeterince başarılı olunamamış. Buradaki amaç Su’yun Işıkla bir araya gelerek iç mekanda ortaya çıkaracağı atmosferin sınırlarını aramak. Projenin “ada gibi” olmasından ziyade, suyun adalılar için daha bir anlamlı olması aslında projeyi adaya bağlayan etken olarak sayılabilir.

  • ahmet-turan-koksal says:

    Niye ki Ada içinde ada beni çok çekmişti ama nasıl isteniyorsa o şekilde algılayabiliriz de.
    :-))

    Şaka yollu hoşuma gitti. Cesaretiiz ve girişiminiz için tebrikler.

Bir yanıt yazın