19 Waterloo Street

Avustralya'da yer alan sürdürülebilir konut projesi, SJB Architecture tarafından tasarlanmış.

30 metrekarelik alanı ve geri dönüştürülmüş, kırık tuğlalardan oluşan Jacques Tati stilindeki cephe tasarımıyla bu proje, açıklıkların geometrisi ve kurgusu ile sokağa eğlenceli bir şekilde entegre edilmiş. Proje, sürdürülebilirlik, az tüketim çok üretim, alanı yeniden kullanma, malzemeleri yeniden kullanma ve mevcut bir mekanı daha iyi hale getirme prensiplerinden yola çıkarak kurgulanmış.

Şehrin içinde, kent dokusunun bir parçasıyken aynı zamanda ondan izole, sakin bir vahada gibi hissedebiliyorsunuz.

Çift kollu merdiven evin içerisinde bir rüzgar gülü gibi dönüyor. Gerçek bir evden çok bir ağaç eve benzeyen proje, hizmet veren ve verilen alanlar olarak ikiye bölünmüş. Servis alanları (depo, mutfak, banyo) 2,1 metre yükseklikteki tavanlarıyla alçak tutulmuş, diğer alanlar ise (çalışma odası, salon, yatak odası) 3,6 metre yüksekliğinde ferah alanlar olarak tasarlanmış.

İç mekan tasarımında rahatlama noktaları oluşturularak evin içinde yükseldikçe genişleme ve daralma anları desteklenmiş. Işığa erişim ile keyifli anlar için ortam yaratılmış.

Banyodaki büyük monstera bitkilerine, duş için separatör görevi verilerek buhar, tavan boşluğu ve yukarıdan gelen ışıktan faydalanması sağlanmış. Çalışma odasında ise altın varak kaplı bir boşluk, sabah güneşini çalışma alanına taşıyor; bu sayede mağaramsı odaya büyüleyici bir dokunuş yapılmasıyla ambiyans tamamen değiştirilmiş.

Proje tasarlanırken belirli bir kültürel kimliği mevcut dokuya yerleştirme niyetiyle; sanatı bir araya getirme, sanatçıları destekleme ve bina yapımına yeniden dahil etme yönünde bir tutku ile hareket edilmiş. Ön kapı Mika Utzon-Popov tarafından döküm bronzdan yapılmış ve Eora isimli, Nicholas Harding’in tasarladığı örtücü peyzaj tasarımı, sokaktan da görülebiliyor. Eora ismi, Sydney’deki Aborijinlerin nereden geldiklerini anlatmak için kullandıkları, İngiliz işgalcilerin ilk yerleştikleri yeri ifade eden bir sözcük. Peyzaj, sömürgeleştirme öncesi yerel toprakları betimliyor. Sokağa, geçmişten bir selam veriyor..

Dangar Barrin’in tasarladığı peyzaj, çeşitli özellikler taşıyarak evin farklı yerlerine yayılmış. Kentsel ısı adası etkisini azaltmaya yardımcı olurken aynı zamanda kentsel bahçeler ağını güçlendirmiş.

Projede Passivhaus prensipleri kullanılmış ancak bunlar Sidney bağlamına daha iyi uyumlanacak şekilde değiştirilmiş. Örneğin; evde, Passivhaus’un desteklediği iç yalıtım kaplamasını kullanılmış, bir havalandırma testi gerçekleştirilmiş, ardından da dahili hava dağıtım ünitesi bünyeye dahil edilmiş, ancak aynı zamanda çapraz havalandırmayı teşvik etmek için konut mümkün olduğunca açılabilir hale getirilmiş. Ek olarak tüm cihazlarda hava pompası teknolojisi kullanılmış. Çift camlı konutta klima kullanılmamış; bunun yerine, yazın güneşten korunmak, kışın güneşten faydalanmak için cephe derinliği ve yönelimi gibi pasif tasarım ilkeleri kullanılmış.

Konutta, çatıdaki PV’ler ve akü depolama kullanılarak elektrik açısından %90 oranında kendi kendine yetebilecek şekilde tasarlanmış.

Etiketler

Bir yanıt yazın