Vilnius Havalimanı'na yeni yapılması planlanan gelen yolcu terminali için açılan yarışmayı Zaha Hadid Architects (ZHA) kazandı.
Renderlar: Negativ
Vilnius Airport projesi, yolcu talebinde öngörülen büyümeyi karşılamak ve Litvanya’nın Baltık bölgesinde lider bir geçit olarak konumunu güçlendirmek için havalimanının uzun vadeli stratejik planında önemli bir kilometre taşını temsil ediyor.
Havalimanının kısa süre önce tamamlanan gidiş terminalini destekleyen yeni gelen yolcu terminali, havalimanının yılda 10,6 milyon yolcuya hizmet vermesini sağlayarak hava yolculuğu talebindeki sürekli büyümeyi karşılayacak.
ZHA’nın tasarımı Litvanya’nın kültürel mirasından beslenerek geleneksel motifleri ve sanat formlarını çağdaş bir mimari dille birleştiriyor. Terminalin modüler geometrisi, Baltic folklorunda önemli bir anlam taşıyan üçgen bir şekil olan eşkenar dörtgenden kaynaklanıyor.
Yeni gelen yolcu terminalinin kompozisyonu ve ölçeği havalimanının mevcut tesislerine göre belirlenmiş. Tarihi Terminal 1, çağdaş gidiş ve geliş terminalleri tarafından kuşatılan birleşik bir topluluğun merkezinde konumlandırılmış. Vilnius Sustainable Urban Mobility Plan ile uyumlu olan yeni gelen yolcu terminali, havalimanının mevcut tesisleriyle kesintisiz yolcu bağlantısına öncelik veriyor.
Terminalin tasarımı, havalimanının merkezi Airport Plaza’da şehir için önemli bir çok modlu ulaşım merkezi oluşturacak ana planının devam eden gelişimine entegre edilmiş. Planlanan Rail Baltica yüksek hızlı tren istasyonunun yanı sıra bölgesel ve yerel yolcu demiryolu hizmetleri ile Airport Plaza’ya yerel ve şehirlerarası otobüs ağları, taksi hizmetleri, bisiklet ve yaya yolları da hizmet verecek.
Terminalin iç mekanları, UNESCO tarafından ülkenin kültürel mirasının bir parçası olarak tanınan geleneksel bir sanat formu olan Litvanya sodai saman bahçelerine referans veriyor. Tahıl saplarından incelikle işlenen sodai, bölge genelinde esenlik ve kutlama ile ilişkilendirilen üçgen geometrik yapılara sahip asma süsler olarak öne çıkıyor.
Geleneksel sodai’nin içine dalmış olma deneyimini çağrıştıran terminalin yerel ormanlardan elde edilen ahşapla kaplanmış kıvrımlı çatısı, iç mekanları tanımlıyor ve sanat formunun hassas, birbirine bağlı geometrilerini yansıtıyor. Çatıya yerleştirilen eşkenar dörtgen ve üçgen şekilli ışıklıklar, iç mekanlara doğal ışık sağlarken terminalin benzersiz yapısını da ifade ediyor.
Gelen yolcu terminali, yazın ısı kazanımını azaltan, kışın ise ısıyı tutmayı teşvik eden pasif tasarım özellikleri içeriyor. Yüksek performanslı çift yalıtımlı cam sistemi, hibrit doğal havalandırma ve günlük yolcu akışlarını tahmin etmeyi öğrenerek enerji tüketimini azaltmak için otomatik olarak ayarlama yapan akıllı bina sistemleriyle birleştirilmiş.
Tesis içi enerji üretimi, gelen yolcu terminali ve çevresindeki yardımcı binaların çatısına kurulan yaklaşık 13.000 m²’lik yeni güneş panellerinden sağlanacak. Tasarımda ayrıca yağmur suyu hasadı, yağmur suyu yönetimi ve doğal su filtreleme ve yeniden kullanım için depolama sistemi aracılığıyla gri su geri dönüşümü de yer alıyor.
Proje, önümüzdeki 30 yıl içinde Litvanya’nın bölgesel ve küresel bağlantılarını geliştirmeye yönelik şehrin uzun vadeli master planının ayrılmaz bir parçası olacak.