Tasarım Etkinliklerinde Yeni Formatlar

27 Nisan’da İstanbul Tasarım Bienali Direktörü Deniz Ova ve Tomtom Designhood & Krea Grup Başkanı Hakan Kodal ile tasarım etkinliklerinin gelecekteki yeni formatları üzerine bir webinar yapıldı.

In-Between kurucu ortakları Bilgen Coşkun ve Dilek Öztürk’ün moderasyonunu yürüttüğü, İstanbul Tasarım Bienali Direktörü Deniz Ova ve Tomtom Designhood & Krea Grup Başkanı Hakan Kodal ile tasarım etkinliklerinde yeni formatların tartışıldığı serisinin ikinci webinar’ından çıktıları bizlerle paylaşıyor.


1. Tasarım etkinliklerinin zaman içinde dönüşümü

Covid öncesinde tasarım etkinliklerinin formatları ürün değil, deneyim çevresinde şekillenmeye başlamıştı. Tasarım etkinlikleri bugün, globalde değer yaratan ve komünitelerini sürekli besleyen misyonlarını geniş bir alanda sürdürüyor.

Sürekli bir öğrenme alanı oluşturan tasarım etkinlikleri

İstanbul Tasarım Bienali global tasarım tartışmasında deneysel tavrı ve bienal tarihleri dışında da sürekli bir paylaşım ve öğrenme alanı oluşturması ile çok önemli bir yer edindi.

Bienalin misyonu en başından beri tasarımla ilgili farkındalık yaratmak. Bienal, Türkiye’den tasarımcılar, düşünürler, akademisyenler, öğrenciler ve global işbirlikleri ile de kendine alan yaratan ve sanayi ile bağlantı kuran bir etkinlik olarak konumlandı. İstanbul Tasarım Bienali, tasarımı, toplumun her kesiminden seyirci grupları ile buluşturmak, deneysel ve niş konuların işlendiği bir platform olmak konusunda öncü oldu.

Bienal; seyirci ile buluştuğu 6 haftalık süreci etkinliklere yayarak tasarım ile ilgili daha kalıcı bir algı yaratıyor. Bienaldeki bazı projelerin hala devam etmesi, Jan Boelen’in küratörlüğünü üstlendiği “Okullar Okulu” temalı 4. İstanbul Tasarım Bienali’nin Fransa ve Belçika’da sergilenmesi buna en iyi örnekler olarak verilebilir.

– Venedik Mimarlık Bienali, mimarlığın ötesinde, dünyadaki sosyo-ekonomik dengeleri iyileştirmek için belirlediği temalar ve küratörlerinin bakış açıları ile sürekli bir öğrenme platformu oluşturuyor. Hashim Sarkis’in “Birlikte Nasıl Yaşayacağız?” temalı bir sonraki bienali yaşamımız boyunca devam edecek bir öğreti niteliğinde.Venedik Mimarlık Bienali kapsamında yer verilen Türkiye Pavyonu sergisinin koordinasyonunu İstanbul Kültür Sanat Vakfı, danışmanlığını Deniz Ova üstleniyor.

Kentsel yaşama entegre olarak tasarım ekonomisi yaratan etkinlikler

Tomtom Designhood Türkiye’de genç tasarımcılara ve markalara büyüme olanağı sunan bir platforma dönüştü. Tomtom Designhood, gerçekleştirdiği etkinliklerle tasarım bilincinin genele taşınmasını destekledi ve tasarım ekonomisini yaratan farklı aktörleri bir araya getirdi.

Krea Grup, yedi sene önce bu bölgeye yatırım yapmaya başlayınca bir tasarım mahallesi projesi planlarında yoktu. Krea Grup Başkanı Hakan Kodal’ın da bu bölgede yaşamaya başlaması ile bölgenin yaratıcılık açısından potansiyeli keşfedildi ve globaldeki referansları olan Marais, Brera, Soho gibi yaratıcı bir mahalle olabileceği üzerine bir projeye evrildi.

Tomtom, buradaki işletmeciler, galeriler ve genç tasarımcılar ile, kentsel yaşam ve yaratıcı alanları bir araya getiren etkinliklerine başladı. 5 sene önce ilk kez Tasarım Tomtom Sokak’ta etkinliğinde Bahar Korçan, Serra Arıkök ve Ayşegül Temel ile başlayan fikir, bu bölgenin tasarım algısını oluşturma misyonu ile devam etti. Tomtom Designhood, bugün Contemporary İstanbul, Maison Française, Moda Tasarımcıları Derneği, Tescilli Markalar Derneği ile işbirlikleri yaparak etkinlik alanlarını genişletiyor.

– Paris Tasarım Haftası her sene Eylül ayında Galerie Lafayette Anticipations, Bonmarche, Fondation Louis Vuiton gibi enstitüler, aynı zamanda Galerie Kreo, Carpenters Workshop&Gallery gibi tasarım galerileri ve genç tasarımcıların yer aldığı sergilerle kentin farklı alanlarına tasarım algısını yayıyor ve önemli bir ekonomi oluşturuyor.

– Milano’daki Brera Design District ve Corso Como 10, sadece tasarım haftasında değil, yılın her döneminde, tasarım dünyasındaki gündemi yakalayan, tasarımcımarka işbirliklerinin takip edilebildiği, tasarımı gastronomik deneyimlerle destekleyen içeriklerle zengin bir deneyim alanı yaratıyor.

– Stockholm Tasarım Haftası’nda fuar dışında gerçekleştirilen 24 Hours of Design etkinliği, kentin çekim noktaları olan National Museum, ArkDes gibi kurumları ve Svensktenn gibi duayen markaları sergileme alanına dönüştürüp, ziyaretçilere İskandinav tasarım kültürünü farklı alanlarda deneyimlemelerini sağlıyor.

2. 2020’de tasarım etkinliklerinin gidişatı

Tasarım markalarının deneyime, dergilerin ise etkinliklere dönüştüğü bir dönemde karşımıza çıkan COVID salgını ile bu gidişat sekteye uğradı. Bu süreçte, tasarım etkinliklerinin süreklilik sağlayacak diyaloglar kurması, vizyoner stratejiler geliştirmesi ve bir araya getirci rollerini güçlendirmesi önem kazanıyor.

– Sürdürülebilir politikalar oluşturmak önem kazanıyor.
Pandemi öncesinde dijital deneyimler hayatımızda yer edinmeye başlamıştı. Şu an yaşadığımız konular ile ilgili önceden strateji geliştirmiş kurumlar daha hazır. Türkiye’de Salt Online ve Pera Müzesi dijitalde var olmaya devam eden en başarılı örneklerden. Covid sonrası sergileme ve etkinlik biçimlerinde yönlendirici kurallar önemli bir rol oyanayacak. Değişen alışkanlıklarımız çerçevesinde sergileme ve sergi gezme biçimlerimizi yeniden kurgulayacağız. Bugün, seyirci ile nasıl iletişim kuracağımız ile ilgili sürdürülebilir politikalar geliştirmek önemli.

– Maison&Objet geçtiğimiz senelerde kurduğu, fuarı online deneyime taşıyan ‘mom’ platformu ile fuar katılımcılarını dijital mecrada temsil etmeye devam ediyor.

– Viyana’daki sanat galerileri bir araya gelip Not Cancelled (notcancelled.art) isimli bir sanal sanat platformu kurdular.

– Hauser & Wirth ilk online sergi açılışında Louise Bourgeois’ın son dönem çalışmalarını paylaştı.

– Covid’i dünyanın gidişatı ile ilgili süreci hızlandıran bir faktör olarak değerlendirebiliriz.
Misyonlarımızı yeniden düşünmek anlamında ümit verici bir dönemden geçiyoruz. Toplumların bir araya gelme biçimlerini, teknolojinin aracılığını ya da kısıtlayıcılığını düşünürken, kendimizi bu krizin içinde bulduk. Bu tecrübeyi bir fırsata dönüştürebiliriz. Etkilik tarihlerinden öte, bundan sonra etkinlikleri nasıl yapacağımıza konsantre olmalıyız.

Bu dönemde galerilerin, enstitülerin, markaların öğretici içerikler paylaştıklarını ve kendi alanlarına sahip çıkmak, seyirci ile yeni iletişim biçimler kurmak adına insiyatif aldıklarını gözlemliyoruz. Bu örnekler, ileride yaratıcı alanlarda hiyerarşilerin yıkılarak, kaynak ve birikimin açık paylaşıma sunulduğu, güven yaratan, yeni ve farklı profillere fırsat veren, katılımcı ve eşit zeminler oluşacağına işaret ediyor.

– B&B Italia, Bisazza, Boffi, Cappellini, Cassina, Flexform, Giorgetti, Molteni Group ve Poltrona Frau gib İtalyan mobilya sektörünün öncü markaları, üretimin devam etmesinin önemini vurglamak için ortak bir belge imzaladılar. ‘Design Doesn’t Give Up’ isimli bu belge; fabrikaların üretime devam etmesi için İtalyan hükümetinin izin verme sürecini hızlandırmak ve kira ertlemesi gibi birtakım iyileştirme adımları attı.

3. Yeni formatlar & adaptasyon:

Triennale, Milano Tasarım Haftası, Paris Erkek Moda Haftası gibi tasarım sahnesinin öncü etkinlikleri iptal edilince, bir araya gelme ile ilgili her aktiviteyi yeniden düşünüyoruz. Bir araya getiren ve yaratıcı alanlarda yeni başlıklar açılmasına zemin olan tasarım etkinliklerinin, pandemi döneminde ve sonrasında bu misyonlarını şekillendirme yöntemlerini şu başlıklarda açabiliriz:

– Sanal Globalleşme ile hayatına devam eden etkinlikler daha etkili olacak
Sosyalleşmeyi yeniden tanımlamak için verimli bir dönemdeyiz. Yaşadığımız bu kolektif deneyimden sonra etkinliklikler bir geçiş dönemi yaşayacak. İleride normalize olduğumuz noktada ise hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Rezervasyon ve belirli saat aralıkları ile sergi gezeceğiz, sosyal mesafeyi korumak hayatımızın bir parçası haline gelecek.

Fiziksel olarak bir araya gelerek değil, online platformlar ile yeni etkinlik kombinasyonları gerçekleştireceğiz. Online’da çok daha hızlı aktive olan etkinlikleri keşfedebiliriz.

– İstanbul Tasarım bienali blogu; bienalin öğretilerini zamansız içeriklerle yaymak ve lokal ve genç tasarımcıları keşfedip destekleme misyonunu dijitalde devam ettirerek komünitesini genişletiyor.

– Milano Tasarım Haftası bu sene iptal edilince Milano’da yeni koleskiyon lansmanı yapacak birçok firma bunu dijital deneyimler üzerinden gerçekleştiriyor. Moroso, İsviçreli mimar Alfredo Häberli’nin marka için geliştirdiği TABA isimli modüler mobilya koleksiyonunun lansmanını dijital mecralardan gerçekleştirdi.

– Loewe, ‘Handcraft with Loewe’ başlığı ile online bir workshop ve yayın serisine başladı. Instagram kanallarında canlı olarak yayınladıkları içerikler, metal, dokuma, ikebana, seramik alanlarında farklı sanatçı ve tasarımcıların birikimini aktarıyor.

– Fiziksel ve dijital etkileşimi birleştirmek önem kazanıyor.
Bugüne kadar yaptığımız etkinliklerin çoğunu fiziksel dünya için tasarlıyorduk. Online mecraları bu etkinlikleri duyurmak ve kayıt altına almak için kullanıyorduk. Fakat bugün etkileşimi daha kapsamlı ele almamız gerekiyor. Sadece dijital dünyada var olmak için değil, farklı içerikler üzerinden farklı düşünme biçimleri tasarlamamız gerekiyor. Bunu yaparken de dijital erişimi göz önünde bulundurmalıyız.

– İsveçli erkek giyim markası Trés Bien, ziyaretçilerine sanal mağaza deneyimi sağlıyor. Kıyafetlerin malzeme detaylarının deneyimlenebildiği mecrada aynı zamanda online styling hizmetleri veriliyor.

– cc-tapis: “a design tool for intuitve online experience” mottosu ile web sitesini son kullanıcı için dijital bir deneyim kanalına dönüştürerek sürece hızlı adapte oldu. Markanın yenilenen web sitesindeki detaylı ürün arama bölümü; renk, mood, tasarımcı, form, malzeme üzerinden kompakt bir ürün kataloğu deneyimi sunuyor. cc-tapis web sitesinde aynı zamanda moodboard yapma ile ilgili online eğitimler de yer alıyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın