Tarladaki kazıdan, imparatorluk salonu çıktı

Metropolis Antik Kenti'nde 40 metre uzunluğunda mozaik zemine sahip imparatorluk salonu, çarşı olarak kullanılan odalar ve su kuyusu ortaya çıkartıldı.

İzmir’in Torbalı ilçesinde, 2 bin 500 yıl öncesine uzanan tarihiyle Helenistik ve Roma dönemi uygarlıklarını bugüne taşıyan Metropolis Antik Kenti’nde bir tarlanın da kamulaştırmasıyla sürdürülen kazılarda, 40 metre uzunluğunda mozaik zemine sahip imparatorluk salonu, çarşı olarak kullanılan odalar ve su kuyusu ortaya çıkartıldı.

Torbalı’nın Yeniköy ve Özbey köyleri arasındaki tepenin üzerinde kurulu bulunan ve Prof. Dr. Recep Meriç başkanlığındaki ekip tarafından 1989 yılında arkelojik kazılara başlanan Metropolis Antik Kenti’nde, her yıl yaz aylarında vurulan her kazma, toprak altındaki tarihi gün ışığına çıkarıyor.

Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serdar Aybek başkanlığında, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sabancı Vakfı, Torbalı Belediyesince yaklaşık 300 bin TL’lik ödenekle yürütülen kazılarda, bu yıl ortaya çıkan yeni kalıntılar ve buluntular sayesinde 2 bin 500 öncesinin izleri sürülüyor.

Kazı başkanı Aybek, AA muhabirine açıklamada bulunurken, Alman Erlengen Üniversitesinden epigrafik yazıt okuyan uzmanların da aralarında bulunduğu 8 Türk ve Alman akademisyenin öncülüğünde, arkeoloji öğrencileri ve işçilerden oluşan 49 kişilik ekibin yürüttüğü kazılarda, sportif ve kültürel etkinliklerin yapıldığı “Palestra” adı verilen bölümde imparatorluk salonunun ortaya çıkarıldığını söyledi.

İMPARATOR SALONUNDA 40 METRELİK MOZAİK

Daha önce sütunları bulunan bölümün 1.5 metre derinine inildiğini ve kazılarda zeminde 40 metre uzunluğunda renkli geometrik şekillerin yer aldığı imparatorluk salonunun ortaya çıkarıldığını belirten Aybek, MS 2. yüzyılın sonlarına ait mozaiklerin, fazla tahrip olmamış şekilde gün yüzüne çıkarıldığını vurguladı.

Zengin geometrik şekilli mozaiklerin, Roma İmparatoru Antoninus Pius onuruna yaptırılan salonun dış mekan mozaiği olduğunu ve palestra alanının daha önce belirlenemeyen sınırlarının da eserle bu yıl ilk kez ortaya çıkarıldığını dile getiren Aybek, imparatorluk salonunda, dönemin imparatoru ve kentin ileri gelen yöneticilerinin özel konuklarının ağırlandığını, diğer günlerde de kültürel ve sportif gösteriler düzenlediği yönünde bulguların elde edildiğini anlattı.
Aybek, bu yılki kazılarla kentin yayıldığı alanın genişliğinin tespit edildiğine ve palestra alanının hemen yanında yaklaşık 3 metrelik derinlikte biçimli, eşit ölçülerde çok sayıda odanın da ortaya çıkarıldığına değinerek, şöyle devam etti:

“İmparatorluk salonu, muhtemelen imparatorun ziyaretinde, kentin yöneticilerinin toplandığı alan. Daha önce ortaya çıkarılan Roma hamamıyla birleşik olmasından ötürü burada bir takım sosyal, sportif faaliyetlerin yürüdüğünü düşünüyoruz. Palestra alanında eski uygarlıklarda insanların yaşantısını aydınlatan, dini inançlarını gösteren küçük heykelcikler bulundu. Aynı zamanda binanın hangi dönemlerde kullanıldığını gösteren bronz paralar da bulundu. Bloklarındaki yazıtlar yapının Roma imparatorlarından Antoninus Pius döneminde inşa edildiğini gösteriyor. Yapı tüm özellikleri, ölçüleriyle bizim şimdiye kadar alışık olduğumuz küçük yapıların özelliklerinden ayrılmaktadır.”

Çok zengin mozaikler ve mimariye sahip yapının, Roma döneminde kentin daha geniş alanlara yayıldığını gösterdiğini dile getiren Aybek, bulgulara göre çarşı olarak kullanıldıkları tahmin edilen odaların da toprak altından çıkarıldığını bildirdi.

Aybek, “İmparatorluk salonunun bulunduğu böylesine resmi bir binanın yanında, sivil konutlar ve insanların yaşadığı evlerin olduğunu düşünmek zor. Bu nedenle odaların yer aldığı alanın da halka hizmet veren çarşı olduğu düşünülüyor” dedi.

Odaların arasında taşla örülü kuyunun da bulunduğunu ve halen bu bölgede kazının devam ettiğini dile getiren Serdar Aybek, kazılarda dönemin kadınlarının saçlarını tutturmak için kullandıkları kemik iğne ucundan, mermer kadın heykel başı, pişmiş topraktan yapılan kandiller, tanrı ve tanrıça ile gücü simgeleyen aslan figürlerine kadar antik dönemin izlerini yansıtan onlarca eserin bulunduğunu söyledi.

TARLADAN, TARİHE

Yamaç üzerinde surlarla ortaya çıkan Metropolis Antik Kenti’nin alt kesiminde 2009 yılında ortaya çıkan ilk eserlerin ardından, yüzey araştırmaları ve sondaj çalışmalarıyla kentin yayıldığı diğer alanların da tespit edildiğini vurgulayan Serdar Aybek, Roma hamamının yanındaki antik alanların yer aldığı bir vatandaşa ait tarlanın Kültür ve Turizm Bakanlığının kamulaştırılmasıyla Helenistik ve Roma döneminin önemli eserlerine uzanan tarihi ortaya çıkardığını vurguladı.

Aybek, tarihe ışık tutan kazılara verilen desteğin önemine dikkati çekerek, “Kültür ve Turizm Bakanlığının sadece ucu görünen bir tarlanın bulunduğu 30 bin metre kare alanı kamulaştırmasıyla ortaya çıkardığımız antik alanda, 2 bin 500 yıl önce insanların yaşamını sürdürdüğü sosyal binalar var. Kazdıkça çıkıyor, destekler devam ettikçe daha da çıkacak. Bakanlığın desteği büyük önem taşıyor” dedi.

Kazıların el aletleriyle yapılabildiğini, ortaya çıkan kalıntıların restorasyonunun titizlikle devam ettiğini belirten Aybek, çalışmaların ekim ayına kadar devam edeceğini söyledi.

Etiketler

Bir yanıt yazın