Tarihi Yarımada’da tarih kalmayacak mı?

Tarihi Yarımada'nın 'Koruma Amaçlı' İmar Planı'na göre tarihi hanlar ve garlar otel oluyor; parklar 'otopark'a dönüştürülüyor, otoyollar genişliyor, anıt eserlerin yanı başında inşaat yapmak kolaylaşıyor...

Sulukule, Süleymaniye, Fener – Balat – Ayvansaray gibi tarihi mahallelerdeki kentsel dönüşüm uygulamaları, Tarihi Yarımada’nın korunmasının zorluklarını gündeme getirmişti. Yarımada içinde kalan tarihi yapılar ve eserlerin nasıl korunacağının esasları, belediyelerce hazırlanan ‘koruma amaçlı’ imar planıyla belirleniyor. Tarihi Yarımada için ‘1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planı’, kasımda yürürlüğe girmişti. Bundan önceki ‘koruma planı’ 2007’de mahkemece iptal edildiği için yarımada ‘geçiş dönemi’ yapılaşma koşullarıyla yönetiliyordu. Bu yeni plana Mimarlar ve Şehir Plancıları Odası’nın ciddi itirazları var. Oda, geçen hafta planın ‘yürütülmesinin durdurulması ve iptali’ için dava açtı. Odaya göre, hanlar ve garların otel olduğu, yolların genişletildiği, parkların otoparka dönüşeceği plan, yarımadayı koruyamaz.

Peki, planda neler öngörülüyor ve Mimarlar Odası neden karşı çıkıyor?

Garlar, hanlar otel oluyor
Plan: Sirkeci Garı, Kapalıçarşı’nın tarihi hanları, Sultanahmet Adliyesi, Yedikule TCDD Atölyeleri ve Yedikule Gazhanesi’ne otel izni çıkıyor. Bölge sakinlerinin evlerinde pansiyonculuk yapması yasaklanmış durumda.

Mimarlar Odası: Yarımadada yatılı değil günübirlik turizm yapılması gerek, bölgeye yeni konaklama tesisi yapılmasın. Korunması gereken eski konutların yoğun olduğu bölgelerde pansiyonculuk özendirilsin, bu şekilde bölge halkı hem tarihi evlerinin bakımını karşılayabilsin hem de yaşam standardını yükseltsin.

Yaya erişimi güçleşir
Plan: Cankurtaran sahili ve Haydarpaşa arasında yapılması planlanan ‘Boğaziçi Tüp Geçişi’ projesi plana işlenmiş. Günlük 80 bin araç taşıyacak tüp geçit için sahil yolunun (Kennedy Caddesi) deniz tarafına iki şerit eklenerek yol sekiz şeride
çıkartılacak.

Mimarlar Odası: Planla, sahildeki park alanları yüzde 20 azalacak, kalan alanlara yaya erişimi güçleşecek. Kentin asıl ihtiyacı toplu ulaşıma dönük projelerdir. Bu proje yarımadayı özel araç trafiğinden arındırma hedefiyle tamamen çelişiyor. Tarihi dokunun korunabilmesi için yarımadanın bir transit geçiş alanı olmaktan çıkartılması gerek.

Özel araçlara davetiye…
Plan: Çok sayıda yeni katlı otopark ve yeraltı otoparkına yer verilmiş, hatta yeşil alanların da altına otopark yapılması önerilmiş. ‘Tescilli Arkeolojik / Tarihi Sanat Değeri Olan Yeraltı Kalıntıları’ kategorisinde bulunan, dolayısıyla ‘Arkeolojik Park ve Sergi Alanı’ olarak düzenlenmesi gereken birçok alana otopark kullanımı getirilmiş.

Mimarlar Odası: Trafikten arındırılması gereken yarımadaya otopark yapmak, özel araçlara davetiye çıkartmaktır.

Bat-çık bitti artık
Plan: Aksaray meydanı, sahil yolunun (Kennedy Caddesi) bir kısmı, Atatürk Bulvarı ve Ragıp Gümüşpala Caddesi için ‘Kısmen veya tamamen yeraltına alınabilir’ hükmü getirilmiş. Vatan – Millet caddelerinde de ‘Altgeçitler yer alabilir’ notu düşülmüş.

Mimarlar Odası: ‘Sıradan çağdaş kentlerde bile artık bat – çık tüneller yapılmazken, neredeyse her kazılan yerden zengin yeraltı hazineleri çıkan yarımadada geri dönülemez tahribata yol açılacaktır.

Plan: Sirkeci İstasyonu, Yedikule Cer Atölyeleri – İETT Yedikule Gazhaneleri alanı içinde ‘siluete aykırı olmama’ koşuluyla ‘kentsel tasarım projeleri’ gerçekleştirilebilecek.

Mimarlar Odası: Bu son derece yuvarlak ifade, ‘silüete aykırı yapı’yı tanımsız bırakıyor. 2005’te onaylanan koruma planına göre, anıt eserlerin yanı başında inşaat yapılacaksa ‘Anıt eserin orijinal saçak yüksekliğini aşmaması’ şartı vardı. Bu madde gitmiş, yerine ‘Saçak kotu dikkate alınmak koşuluyla’ gelmiş. Bu tanım da son derece muğlak.

Kat sayısı artmamalı
Plan: ‘2. Derece Koruma Bölgesi’ olan Samatya, Yedikule, Balat, Ayvansaray, Zeyrek gibi tarihi mahallelerde eski binaların civarında yapılacak inşaatlardaki maksimum yükseklik 12.50 metreye kadar çıkartılmış.

Mimarlar Odası: Tarihi Yarımada’nın siluetinin korunması için Fransız mimar ve şehircilik uzmanı Henri Prost’un planına uygun olarak denizden 40 metre yükseklikte kalan yerlerde 9.50 metreden yüksek yapılanmaya izin verilmemeli.

Etiketler

Bir yanıt yazın