Steven Holl’den Ekolojik Bir Deney: Ex of In House

Steven Holl Architects tasarımı deneysel hacimler, farklı geometriler ile üç boyutlu mekan algısı üzerine yapılan çalışmaların bir ürünü.

Eksiltme yöntemiyle tasarlanan yapıları deneyimlemek pek çok mimarın istediği bir şey fakat bu girişimler sıklıkla işveren talepleri ve projeyi geliştirirken ortaya çıkan bazı gereksinimler sebebiyle sekteye uğramakta. Steven Holl’ün bu deneyimleri arayışı ise New York, Upstate’te bulunan konutta gerçeğe dönüşmüş.

“The Ex of In House” isimli konut, kendi ölçeği içerisinde kompakt ve hem kompozisyon hem de işlev konusunda epeyce güçlü. Yapı, Steven Holl Architects’in yürüttüğü iki yıl süren bir araştırma sürecinin ürünü. Ofise göre çalışmanın amacı “mimari dilin ve ticari pratiğin mevcut klişelerini” sorgulamak. 

Holl’ün Hudson Valley’deki konutunun misafirhanesi niteliğindeki The Ex of In House için çalışırken, yapıların bulunduğu arazi deneysel topolojik bir alan olarak modellenmiş. Mekanın dilini keşfeden ve onun ekolojisiyle yapının iç mekandaki uzamsal enerjisi arasında güçlü bir bağ kurmayı amaçlayan bir yapı olarak kurgulanan proje, tasarımın sadece çevresine nasıl tepki verebileceğine değil, ayrıca ona gücünü veren mevcut ekolojik akışa nasıl dahil olabileceğine de odaklanıyor.

Bu nedenle yapı, “peyzaja yayılan modernist banliyö konutlarının” baskın pratiğine karşı duruyor. Onun yerine Ex of In House, sıkıştırılmış ve iç boşlukların hissedildiği bir konut. Bu büyük enerjiyi, böylesi içinde yaşanacak bir mimari dahilinde çalışır hale getiren tasarım, yeni iç mekan ilişkileri arayan bir dizi müdahale ile, mekanı tüketmeyi değil onu tersine çevirmeyi amaçlıyor.

Yapının geometrisi, trapezoidlerle kesişen küresel boşluklar ile şekillenmiş ve iki normal hacmin anormal kesişimleriyle oluşan alışılmadık cepler ve bağlantıların tadını çıkarıyor. Tasarımın en fazla dikkat çeken kısmı ise konutun girişini içeren küresel ahşap hacim.

Yapının kesitindeki değişim, iç mekanı dinamik düşey üst üsteliklerle başkalaştırıyor. Konutta ikinci kota açılan, merkezinde mutfağın bulunduğu bir ana hacim etrafına yerleşilerek alternatif kullanım modelleri yaratıldı. Yapıda hiç yatak odası yok fakat beş kişilik uyku alanı bulunuyor.

Bu hacimsel şaşırtma, dairesel ve düz çigilere sahip açıklıklar oluşması ve doğal bitki örtüsünün mekanı çeşitli açılar ve boyutlarda bozmasına izin verir şekilde yapının değişen konturlerini sarmasının yanısıra konutu peyzaja doğru genişletiyor.

Tasarımın, ekolojik motivasyonları doğrultusunda ve işlevsel biçimde peyzaja ulaşması sağlanmış.

Fosil yakıt yerine konut jeotermal kaynaklarca ısıtılıyor. Elektriğini ise şebeke yerine güneşten elde ediyor.

Yapı, güneş enerjisine dayalı bir güç depolama sistemi ve biyoçözünürlükte plastik ampuller kullandığından, enerji bakımından bağımsız. Yerel kaynaklardan elde edilen cam, huş ağacından kontrplak ve maun ağacı, bölge sakini iki usta tarafından işlenmiş ve tüm ahşap strüktür herhangi bir kaya katmanı olmadan uygulanmış.

Ex of In House’da, kesişimin getirdiği kalabalığı kapsayıp uzamsal tekniklerle oynarken, yapının agresif ve yıkıcı hareketini, konutun iç evrenine kaydırmak amaçlanmış. Kendini besleyen bir aks etrafında dönen yapı, kendisini cesurca fakat sakin bir şekilde, bir deney ürünü olarak ifade ediyor.

Mekan ve mimari mekanda soyutlama üzerine bir deney niteliğindeki çalışmaya dair, Steven Holl’un yapıyı anlattığı kısa videoyu buradan izleyebilirsiniz.

Etiketler

Bir yanıt yazın