Spektrum 02 | Pandemide ve Post-pandemide Toplum ve Mekân: Görüşler, Öngörüler, Öneriler

Disiplinlerarası üretime dayalı yenilikçi fikirler, araçlar ve politikalarla projelerini geliştiren kentsel ve kırsal tasarım stüdyosu platformu olan Tasarım Rehberleri Ekibi, İnci Olgun, Serim Dinç, Kumru Çılgın ve Esra Turgut tarafından yayına hazırlanan Spektrum serisinin ikinci sayısını “Spektrum 02 | Pandemide ve Post-pandemide Toplum ve Mekân: Görüşler, Öngörüler, Öneriler” başlığıyla e-kitap formatında açık erişime sundu.

Önsöz’den:

Kentsel yoğunluklarımız içinde “sosyal mesafe” standartlarını, bu duruma kısmen tepkiyle çoğunlukla ise alternatif fikirlerle çözüm geliştiren kültürel eğilimlerimizi ve her şekilde gözetmek zorunda olduğumuz temel insani ihtiyaçlarımızı birlikte düşündüğümüzde, süresiz olarak sürdürülmeye çalışılan koşullu tedbirler bizi hangi noktaya getirecek? Çoktan toplumsal tarihimizin en önemli başlığı haline gelen pandemi karşısında, neredeyse bireysel mücadelemiz hikâyenin parçası haline nasıl dönüşecek? Camus, Veba romanını kaleme alırken, tarihte tekrarlanarak yaşanan salgın hastalıklardan biri olarak vebayı ve neden olduğu krizi Dr. Rieux’nün dünyasından aktarmış; toplumsal tarihin içinde bir kişinin var oluş deneyimini tırnak işareti içine alarak politikaya ve maneviyata dair pek çok konuyla da alegorik bir ilişki kurmuştu. Bugün için hâlâ güncel tartışmaları yakalayabilen içeriğiyle Camus, aslında bize tarihin her zaman tekrarladığını ve insanlığın buna karşı her zaman bağışıklığı zayıf yakalanacağını göstermekteydi.

Salgınların tekrarlayan tarihi içinde bağışıklığımızda yaşadığımız sorunun, sadece tıp alanındaki bilgi düzeyiyle
ve sağlık standartlarına dair davranış kabulleriyle sınırlı kalamayacağını, Camus’nün yaşadığı dönemdeki insanlardan farklı olarak daha fazla farkındayız. Bu nedenledir ki, toplumsal tarihimizin tüm hikâyeleri, büyük resmi tamamlayan bir yapboz parçası misali. Yaşadığımız pandemi sürecine ait varoluşları ve başka yaşamlara ait gözlemleri olabildiğince farklı disiplinlerden bakış açılarıyla sunmaya çalıştığımız Spektrum serimizin “Pandemide ve Post-pandemide Toplum ve Mekân: Görüşler, Öngörüler, Öneriler” başlıklı ikinci sayısında da tıpkı ilki gibi söz konusu
parçaları yine tırnak içine almaya devam ediyoruz.

Günlük rutinlerimizi önce kesintiye uğratarak, sonrasında da farklılaştırarak hayatımıza sızan ve beklenenin ötesinde hızla yayılan, sosyal yapıdan ekonomik yapıya kadar neden olduğu maliyetle yaşamlarımızı değiştiren salgın güncesinde, içinde bulunduğumuz dönem an ve an farklı şeyleri sorgulatıyor bize. Böyle bir şeye hazırlıklı olunamayacağını Camus biliyordu, biz ise yeniden öğrendik. Yaşamlarımızda meydana gelen tüm deformasyonlara karşı elimizdeki tek araç, dün sorun ettiklerimizin bugün kaybedeceğimiz sağlığımız olduğunda anlamsızlaştığına hüküm getirerek, daha anlamlı bir geleceği hayal ettiğimiz iyi haberlerin umudunu içimizde canlı tutmak. Her kapının arkasında aynı umudu yeşertmek neredeyse imkânsızsa da, çoğu büyük kriz gibi bunun da insanlığı silkeleyerek yeni bir aydınlanma çağını başlatacağına inanmayı tercih ediyoruz. Ama bundan daha önemlisi, tüm tedirginliklerimize rağmen çözüm arayışlarımızı tekdüzeleşen yaşamlarımızdan farklı bir çeşitlilikle geliştirmenin yollarını arıyor olmamız. Çözüm arayışlarında belki en fazla melezlenmeleri deneyimliyoruz. Birden çok fikrin gücünü tek bir fikre yönlendirmeye çalışırken, daha geniş bir ağı yönetir hale geliyoruz. Çünkü buna mecburuz.

Etiketler

Bir yanıt yazın