Schindler Seko’dan Neo-klasik Bir Dönüştürücü İstasyonunun Sanat Müzesine Dönüşümü

Prag'da, 1930'lardan kalma neo-klasik bir dönüştürücü istasyonu, mimarlık ofisi Schindler Seko tarafından sanat müzesine dönüştürüldü.

Bina bir zamanlar elektriği Prag tramvaylarına güç sağlamak için kullanılan doğru akıma dönüştürmek için teknolojik ekipmanlarla doluydu. Bununla birlikte, dönüştürücü istasyon teknolojisinin modernizasyonu, bu çalışma için şimdi binanın yeraltının sadece küçük bir kısmına ihtiyaç duyulduğu ve binanın neredeyse tamamının yeni sanat müzesi kullanımına açık bırakıldığı anlamına geliyor.

Dönüşüm, binanın orijinal dış şeklini ve cephesini mümkün olan maksimum ölçüde korumayı amaçlamış. Ayrıca son yıllarda yapılan uygunsuz müdahaleler kaldırılarak yapının karakteristik unsurları tekrar ön plana çıkarılmış.

Yeni adıyla Kunsthalle’ye Prag mozaik döşemeli bir yaya köprüsü üzerinden ulaşılıyor. Köprü, iki amaca hizmet ediyor ve daha önce Batı cephesinde yüksek oranda açığa çıkan nakliye şirketinin ihtiyaç duyduğu hava arıtma teknolojisi egzoz borusunu gizliyor.

Binanın orta kısmına zımparalanmış terrazzo yüzeyli tek katlı bir uzantı eklenmiş. Kunsthalle’nin mimarisiyle rekabet etmemek için, bu uzantı cephenin boyutlarıyla eşit orantıda.

Binanın orijinal tasarımdaki tüm temel unsurları korunmuş. Çatı kaplama, oluklar, çıkıntılar, cepheler, temel duvarları ve bazı mütevazı dekorasyon unsurları içeriyor. Tasarımın malzemesi ve renkleri, özellikle cephelerin kumtaşı kaplamadan gelen orijinal gri-bej rengine döndürülmesiyle çok sade.

Yenileme ve güçlendirme çalışmalarındaki en büyük sorun, 80 yıl sonra kritik dayanıma sahip olmadığı için kaldırılması gereken alüminli çimentodan* yapılmış betonun kullanılması olmuş. Cephenin orijinal dolgu yapılarının çoğu, inşaat çalışmaları başlamadan önce profesyonelce sökülmüş ve kaldırılmış ve dönüşüm sırasında geri kullanılmış.

İçeride, bina, çeşitli kullanımlar için birkaç farklı alan tipine sahip. Yapının kuzey ve doğu kısımları orijinal yerleşim düzenini az çok korumakta. Bununla birlikte, orta ve güney alanlarda, cephedeki pencere açıklıklarına karşılık olarak mekanlar farklı yüksekliklerde düzenlenmiş.

Binanın güney kısmı, iki üst kat ve çatı katına ev sahipliği yapıyor. Çatı katı Kunsthalle Vakfı için ofis alanı olarak kullanılırken, yer üstü katlar sergilere ev sahipliği yapmaya adanmış. Orta kısımda iki üst kat ve giriş alanını oluşturan ve tüm binanın büyüklüğünü ortaya çıkaran gömme bir asma kat mevcut.

Kunsthalle’de ayrıca bir sanat mağazası, bir restoran, bir kafe ve halka açık olmayan sanat eserlerinin güvenli bir şekilde saklanabileceği bir alan bulunmakta.

*Alümin, silis, demir oksit ve kireç karışımının pişirilmesiyle elde edilen ve içinde en az %30 oranında alümin bulunan çimento.

Etiketler

Bir yanıt yazın